beyaz kuğu
  20-MEZMURLAR (ZEBUR) 2
 

MEZMURLAR (ZEBUR) 2

 

 

75. Mezmur

Müzik şefi için - "Yok Etme" makamında -

Asaf'ın mezmuru - İlahi

 

BÖLÜM 75

 

Mez.75: 1 Sana şükrederiz, ey Tanrı,

Şükrederiz, çünkü sen yakınsın*fe*,

Harikaların bunu gösterir.

D Not 75:1 "Sen yakınsın": İbranice "Adın yakındır".

 

Mez.75: 2 "Belirlediğim zaman gelince,

Doğrulukla yargılayacağım" diyor Tanrı,

 

Mez.75: 3 "Yeryüzü altüst olunca üzerindekilerle,

Ben pekiştireceğim onun direklerini. *

 

Mez.75: 4 Övünenlere, 'Övünmeyin artık! dedim;

Kötülere, 'Kaldırmayın başınızı*ff*!

 

Mez.75: 5 Kaldırmayın başınızı*ff*!

Tepeden konuşmayın!"

D Not 75:4,5 "Başınızı": İbranice "Boynuzunuzu" (Boynuz güç simgesidir).

 

Mez.75: 6 Çünkü ne doğudan, ne batıdan,

Ne de çöldeki dağlardan doğar yargı.

 

Mez.75: 7 Yargıç ancak Tanrı'dır,

Birini alçaltır, birini yükseltir.

 

Mez.75: 8 RAB elinde dolu bir kâse* tutuyor,

Köpüklü, baharat karıştırılmış şarap döküyor;

Yeryüzünün bütün kötüleri

Tortusuna dek yalayıp onu içiyor.

 

Mez.75: 9 Bense sürekli duyuracağım bunu,

Yakup'un Tanrısı'nı ilahilerle öveceğim:

 

Mez.75: 10 "Kıracağım kötülerin bütün gücünü,

Doğruların gücüyse yükseltilecek."

 

76. Mezmur

Müzik şefi için - Telli sazlarla - Asaf'ın mezmuru - İlahi

 

BÖLÜM 76

 

Mez.76: 1 Yahuda'da Tanrı bilinir,

İsrail'de adı uludur;

 

Mez.76: 2 Konutu Şalem'dedir*fg*,

Yaşadığı yer Siyon'da.

D Not 76:2 "Şalem", yani "Yeruşalim".

 

Mez.76: 3 Orada kırdı alevli okları,

Kalkanı, kılıcı, savaş silahlarını. *

 

Mez.76: 4 Işıl ışıl parıldıyorsun,

Avı bol dağlardan daha görkemli.

 

Mez.76: 5 Yağmaya uğradı yiğitler,

Uykularına daldılar,

En güçlüleri bile elini kıpırdatamaz oldu.

 

Mez.76: 6 Ey Yakup'un Tanrısı, sen kükreyince,

Atlarla atlılar son uykularına daldılar.

 

Mez.76: 7 Yalnız sensin korkulması gereken,

Öfkelenince kim durabilir karşında?

 

Mez.76: 8 Yargını göklerden açıkladın,

Yeryüzü korkup sessizliğe büründü,

 

Mez.76: 9 Ey Tanrı, sen yargılamaya,

Ülkedeki mazlumları kurtarmaya kalkınca.

 

Mez.76: 10 İnsanların gazabı bile sana övgüler doğuruyor,

Gazabından kurtulanları çevrene topluyorsun.

 

Mez.76: 11 Adaklar adayın Tanrı'nız RAB'be,

Yerine getirin adaklarınızı,

Armağanlar sunun korkulması gereken Tanrı'ya,

Bütün çevresindekiler.

 

Mez.76: 12 RAB önderlerin soluğunu keser,

Korku salar yeryüzü krallarına.

 

77. Mezmur

Müzik Şefi Yedutun için - Asaf'ın mezmuru

 

BÖLÜM 77

 

Mez.77: 1 Yüksek sesle Tanrı'ya yakarıyorum,

Haykırıyorum beni duysun diye.

 

Mez.77: 2 Sıkıntılı günümde Rab'be yönelir,

Gece hiç durmadan ellerimi açarım,

Gönlüm avunmaz bir türlü.

 

Mez.77: 3 Tanrı'yı anımsayınca inlerim,

Düşündükçe içim daralır. *

 

Mez.77: 4 Açık tutuyorsun göz kapaklarımı,

Sıkıntıdan konuşamıyorum.

 

Mez.77: 5 Geçmiş günleri,

Yıllar öncesini düşünüyorum.

 

Mez.77: 6 Gece ilahilerimi anacağım,

Kendi kendimle konuşacağım,

İnceden inceye soracağım:

 

Mez.77: 7 "Rab sonsuza dek mi bizi reddedecek?

Lütfunu bir daha göstermeyecek mi?

 

Mez.77: 8 Sevgisi sonsuza dek mi yok oldu?

Sözü geçerli değil mi artık?

 

Mez.77: 9 Tanrı unuttu mu acımayı?

Sevecenliğinin yerini öfke mi aldı?"

 

Mez.77: 10 Sonra kendi kendime, "İşte benim derdim bu!" dedim,

"Yüceler Yücesi gücünü göstermiyor artık."

 

Mez.77: 11 RAB'bin işlerini anacağım,

Evet, geçmişteki harikalarını anacağım.

 

Mez.77: 12 Yaptıkları üzerinde derin derin düşüneceğim,

Bütün işlerinin üzerinde dikkatle duracağım.

 

Mez.77: 13 Ey Tanrı, yolun kutsaldır!

Hangi ilah Tanrı kadar uludur?

 

Mez.77: 14 Harikalar yaratan Tanrı sensin,

Halklar arasında gücünü gösterdin.

 

Mez.77: 15 Güçlü bileğinle kendi halkını,

Yakup ve Yusuf oğullarını kurtardın.

 

Mez.77: 16 Sular seni görünce, ey Tanrı,

Sular seni görünce çalkalandı,

Enginler titredi.

 

Mez.77: 17 Bulutlar suyunu boşalttı,

Gökler gürledi,

Her yanda okların uçuştu.

 

Mez.77: 18 Kasırgada gürleyişin duyuldu,

Şimşekler dünyayı aydınlattı,

Yer titreyip sarsıldı.

 

Mez.77: 19 Kendine denizde,

Derin sularda yollar açtın,

Ama ayak izlerin belli değildi.

 

Mez.77: 20 Musa ve Harun'un eliyle

Halkını bir sürü gibi güttün.

 

78. Mezmur

Asaf'ın Maskili

 

BÖLÜM 78

 

Mez.78: 1 Dinle, ey halkım, öğrettiklerimi,

Kulak ver ağzımdan çıkan sözlere.

 

Mez.78: 2 Özdeyişlerle söze başlayacağım,

Eski sırları anlatacağım,

 

Mez.78: 3 Duyduğumuzu, bildiğimizi,

Atalarımızın bize anlattığını.

 

Mez.78: 4 Torunlarından bunları gizlemeyeceğiz;

RAB'bin övgüye değer işlerini,

Gücünü, yaptığı harikaları

Gelecek kuşağa duyuracağız.

 

Mez.78: 5 RAB Yakup soyuna koşullar bildirdi,

İsrail'e yasa koydu.

Bunları çocuklarına öğretsinler diye

Atalarımıza buyruk verdi.

 

Mez.78: 6 Öyle ki, gelecek kuşak, yeni doğacak çocuklar bilsinler,

Onlar da kendi çocuklarına anlatsınlar,

 

Mez.78: 7 Tanrı'ya güven duysunlar,

Tanrı'nın yaptıklarını unutmasınlar,

O'nun buyruklarını yerine getirsinler;

 

Mez.78: 8 Ataları gibi inatçı, başkaldırıcı,

Yüreği kararsız,

Tanrı'ya sadakatsiz bir kuşak olmasınlar.

 

Mez.78: 9 Oklarla, yaylarla kuşanmış Efrayimoğulları

Savaş günü sırtlarını döndüler.

 

Mez.78: 10 Tanrı'nın antlaşmasına uymadılar,

O'nun yasasına göre yaşamayı reddettiler.

 

Mez.78: 11 Unuttular O'nun işlerini,

Kendilerine gösterdiği harikaları.

 

Mez.78: 12 Mısır'da, Soan*fh* bölgesinde

Tanrı harikalar yapmıştı atalarının önünde.

D Not 78:12 "Soan": Tanis olduğu sanılıyor.

 

Mez.78: 13 Denizi yarıp geçirmişti onları,

Bir duvar gibi ayakta tutmuştu suları.

 

Mez.78: 14 Gündüz bulutla,

Gece ateş ışığıyla onlara yol göstermişti.

 

Mez.78: 15 Çölde kayaları yarmış,

Sanki dipsiz kaynaklardan

Onlara kana kana su içirmişti.

 

Mez.78: 16 Kayadan akarsular fışkırtmış,

Suları ırmak gibi akıtmıştı.

 

Mez.78: 17 Ama onlar çölde Yüceler Yücesi'ne başkaldırarak

Günah işlemeye devam ettiler.

 

Mez.78: 18 Canlarının çektiği yiyeceği isteyerek

İçlerinde Tanrı'yı denediler.

 

Mez.78: 19 "Tanrı çölde sofra kurabilir mi?" diyerek,

Tanrı'ya karşı konuştular.

 

Mez.78: 20 "Bak, kayaya vurunca sular fışkırdı,

Dereler taştı.

Peki, ekmek de verebilir mi,

Et sağlayabilir mi halkına?"

 

Mez.78: 21 RAB bunu duyunca çok öfkelendi,

Yakup'a ateş püskürdü,

Öfkesi tırmandı İsrail'e karşı;

 

Mez.78: 22 Çünkü Tanrı'ya inanmıyorlardı,

O'nun kurtarıcılığına güvenmiyorlardı.

 

Mez.78: 23 Yine de RAB buyruk verdi bulutlara,

Kapaklarını açtı göklerin;

 

Mez.78: 24 Man* yağdırdı onları beslemek için,

Göksel tahıl verdi onlara.

 

Mez.78: 25 Meleklerin*fı* ekmeğini yedi her biri,

Doyasıya yiyecek gönderdi onlara.

D Not 78:25 "Meleklerin" ya da "Güçlülerin".

 

Mez.78: 26 Doğu rüzgarını estirdi göklerde,

Gücüyle güney rüzgarına yol gösterdi.

 

Mez.78: 27 Toz gibi et yağdırdı başlarına,

Deniz kumu kadar kuş;

 

Mez.78: 28 Ordugahlarının ortasına,

Konakladıkları yerin çevresine düşürdü.

 

Mez.78: 29 Yediler, tıka basa doydular,

İsteklerini yerine getirdi Tanrı.

 

Mez.78: 30 Ancak onlar isteklerine doymadan,

Daha ağızları doluyken,

 

Mez.78: 31 Tanrı'nın öfkesi parladı üzerlerine.

En güçlülerini öldürdü,

Yere serdi İsrail yiğitlerini.

 

Mez.78: 32 Yine de günah işlemeye devam ettiler,

O'nun harikalarına inanmadılar.

 

Mez.78: 33 Bu yüzden Tanrı onların günlerini boşluk,

Yıllarını dehşet içinde bitirdi.

 

Mez.78: 34 Tanrı onları öldürdükçe O'na yönelmeye,

İstekle O'nu yeniden aramaya başlıyorlardı.

 

Mez.78: 35 Tanrı'nın kayaları olduğunu,

Yüce Tanrı'nın kurtarıcıları olduğunu anımsıyorlardı.

 

Mez.78: 36 Oysa ağızlarıyla O'na yaltaklanıyor,

Dilleriyle yalan söylüyorlardı.

 

Mez.78: 37 O'na yürekten bağlı değillerdi,

Antlaşmasına sadık kalmadılar.

 

Mez.78: 38 Yine de Tanrı sevecendi,

Suçlarını bağışlıyor, onları yok etmiyordu;

Çok kez öfkesini tuttu,

Bütün gazabını göstermedi.

 

Mez.78: 39 Onların yalnızca insan olduğunu anımsadı,

Geçip giden, dönmeyen bir rüzgar gibi.

 

Mez.78: 40 Çölde kaç kez O'na başkaldırdılar,

Issız yerlerde O'nu gücendirdiler!

 

Mez.78: 41 Defalarca denediler Tanrı'yı,

İncittiler İsrail'in Kutsalı'nı.

 

Mez.78: 42 Anımsamadılar O'nun güçlü elini,

Kendilerini düşmandan kurtardığı günü,

 

Mez.78: 43 Mısır'da gösterdiği belirtileri,

Soan bölgesinde yaptığı şaşılası işleri.

 

Mez.78: 44 Mısır'ın kanallarını kana çevirdi,

Sularını içemediler.

 

Mez.78: 45 Gönderdiği at sinekleri yedi halkı,

Gönderdiği kurbağalar yok etti ülkeyi.

 

Mez.78: 46 Ekinlerini tırtıllara,

Emeklerinin ürününü çekirgelere verdi.

 

Mez.78: 47 Asmalarını doluyla,

Yabanıl incir ağaçlarını iri dolu taneleriyle yok etti.

 

Mez.78: 48 Büyükbaş hayvanlarını kırgına,

Küçükbaş hayvanlarını yıldırıma teslim etti.

 

Mez.78: 49 Üzerlerine kızgın öfkesini,

Gazap, hışım, bela

Ve bir alay kötülük meleği gönderdi.

 

Mez.78: 50 Yol verdi öfkesine,

Canlarını ölümden esirgemedi,

Onları salgın hastalığın pençesine düşürdü.

 

Mez.78: 51 Mısır'da bütün ilk doğanları,

Ham'ın çadırlarında bütün ilk çocukları vurdu.

 

Mez.78: 52 Kendi halkını davar gibi götürdü,

Çölde onları bir sürü gibi güttü.

 

Mez.78: 53 Onlara güvenlik içinde yol gösterdi, korkmadılar;

Düşmanlarınıysa deniz yuttu.

 

Mez.78: 54 Böylece onları kendi kutsal topraklarının sınırına,

Sağ elinin kazandığı dağlık bölgeye getirdi.

 

Mez.78: 55 Önlerinden ulusları kovdu,

Mülk olarak topraklarını

İsrail oymakları arasında bölüştürdü.

Halkını konutlarına yerleştirdi.

 

Mez.78: 56 Ama onlar yüce Tanrı'yı denediler,

O'na başkaldırdılar,

Koşullarına uymadılar.

 

Mez.78: 57 Döneklik edip ataları gibi ihanet ettiler,

Güvenilmez bir yay gibi bozuk çıktılar.

 

Mez.78: 58 Puta taptıkları yerlerle O'nu kızdırdılar,

Putlarıyla O'nu kıskandırdılar.

 

Mez.78: 59 Tanrı bunları duyunca çok öfkelendi,

İsrail'i büsbütün reddetti.

 

Mez.78: 60 İnsanlar arasında kurduğu çadırı,

Şilo'daki konutunu terk etti.

 

Mez.78: 61 Kudretini*fi* tutsaklığa,

Görkemini*fi* düşman eline teslim etti.

D Not 78:61 Bu ayette geçen "Kudret" ve "Görkem" sözcükleri

Antlaşma Sandığı'nı kastetmektedir.

 

Mez.78: 62 Halkını kılıç önüne sürdü,

Öfkesini kendi halkından çıkardı.

 

Mez.78: 63 Gençlerini ateş yuttu,

Kızlarına düğün türküsü söylenmez oldu.

 

Mez.78: 64 Kâhinleri* kılıç altında öldü,

Dul kadınları ağlayamadı.

 

Mez.78: 65 O zaman Rab uykudan uyanır gibi,

Şarabın rehavetinden ayılan bir yiğit gibi oldu.

 

Mez.78: 66 Düşmanlarını püskürttü,

Onları sonsuz utanca boğdu.

 

Mez.78: 67 Tanrı Yusuf soyunu reddetti,

Efrayim oymağını seçmedi;

 

Mez.78: 68 Ancak Yahuda oymağını,

Sevdiği Siyon Dağı'nı seçti.

 

Mez.78: 69 Tapınağını doruklar gibi,

Sonsuzluk için kurduğu yeryüzü gibi yaptı.

 

Mez.78: 70 Kulu Davut'u seçti,

Onu koyun ağılından aldı.

 

Mez.78: 71 Halkı Yakup'u, kendi halkı İsrail'i gütmek için,

Onu yavru kuzuların ardından getirdi.

 

Mez.78: 72 Böylece Davut onlara dürüstçe çobanlık etti,

Becerikli elleriyle onlara yol gösterdi.

 

79. Mezmur

Asaf'ın mezmuru

 

BÖLÜM 79

 

Mez.79: 1 Ey Tanrı, uluslar senin yurduna saldırdı,

Kutsal tapınağını kirletti,

Yeruşalim'i taş yığınına çevirdi.

 

Mez.79: 2 Kullarının ölülerini yem olarak yırtıcı kuşlara,

Sadık kullarının etini yabanıl hayvanlara verdiler.

 

Mez.79: 3 Kanlarını su gibi akıttılar Yeruşalim'in çevresine,

Onları gömecek kimse yok.

 

Mez.79: 4 Komşularımıza yüzkarası,

Çevremizdekilere eğlence ve oyuncak olduk.

 

Mez.79: 5 Ne zamana dek, ya RAB?

Sonsuza dek mi sürecek öfken,

Alev gibi yanan kıskançlığın?

 

Mez.79: 6 Öfkeni seni tanımayan ulusların,

Adını anmayan ülkelerin üzerine dök.

 

Mez.79: 7 Çünkü onlar Yakup soyunu yiyip bitirdiler,

Yurdunu viraneye çevirdiler.

 

Mez.79: 8 Atalarımızın suçlarını artık önümüze sürme,

Sevecenliğini hemen göster bize,

Çünkü tükendikçe tükendik.

 

Mez.79: 9 Yardım et bize yüce adın uğruna, ey bizi kurtaran Tanrı,

Kurtar bizi adın uğruna, bağışla günahlarımızı!

 

Mez.79: 10 Niçin uluslar, "Nerede onların Tanrısı?" diye konuşsun,

Kullarının dökülen kanının öcünü alacağını bilsinler,

Gözlerimizle bunu görelim!

 

Mez.79: 11 Tutsakların iniltisi senin katına erişsin,

Koru büyük gücünle ölüme mahkûm olanları.

 

Mez.79: 12 Komşularımızın sana ettikleri hakareti

Yedi kat iade et bağırlarına, ya Rab!

 

Mez.79: 13 Bizler, kendi halkın, otlağının koyunları

Sonsuza dek şükredeceğiz sana,

Kuşaklar boyunca övgülerini dilimizden düşürmeyeceğiz.

 

80. Mezmur

Müzik şefi için - "Zambaklar Antlaşması" makamında - Asaf'ın mezmuru

 

BÖLÜM 80

 

Mez.80: 1 Kulak ver, ey İsrail'in çobanı,

Ey Yusuf'u bir sürü gibi güden,

Keruvlar* arasında taht kuran,

Saç ışığını,

 

Mez.80: 2 Efrayim, Benyamin, Manaşşe önünde

Uyandır gücünü,

Gel, kurtar bizi!

 

Mez.80: 3 Bizi eski halimize kavuştur, ey Tanrı,

Yüzünün ışığıyla aydınlat, kurtulalım!

 

Mez.80: 4 Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı,

Ne zamana dek halkının dualarına ateş püsküreceksin?

 

Mez.80: 5 Onlara ekmek yerine gözyaşı verdin,

Ölçekler dolusu gözyaşı içirdin.

 

Mez.80: 6 Kavga nedeni ettin bizi komşularımıza,

Düşmanlarımız alay ediyor bizimle.

 

Mez.80: 7 Bizi eski halimize kavuştur,

Ey Her Şeye Egemen Tanrı,

Yüzünün ışığıyla aydınlat, kurtulalım!

 

Mez.80: 8 Mısır'dan bir asma çubuğu getirdin,

Ulusları kovup onu diktin.

 

Mez.80: 9 Onun için toprağı hazırladın,

Kök saldı, bütün ülkeye yayıldı.

 

Mez.80: 10 Gölgesi dağları,

Dalları koca sedir ağaçlarını kapladı.

 

Mez.80: 11 Sürgünleri Akdeniz'e,

Filizleri Fırat'a dek uzandı.

 

Mez.80: 12 Niçin yıktın bağın duvarlarını?

Yoldan geçen herkes üzümünü koparıyor,

 

Mez.80: 13 Orman domuzları onu yoluyor,

Yabanıl hayvanlar onunla besleniyor.

 

Mez.80: 14 Ey Her Şeye Egemen Tanrı, ne olur, dön bize!

Göklerden bak ve gör,

İlgilen bu asmayla.

 

Mez.80: 15 İlgilen sağ elinin diktiği filizle,

Kendine seçtiğin oğulla!

 

Mez.80: 16 Asman kesilmiş, yakılmış,

Öfkeli bakışların yok etsin düşmanlarını!

 

Mez.80: 17 Elin, sağ kolun olan adamın üzerinde,

Kendine seçtiğin insanın üzerinde olsun!

 

Mez.80: 18 O zaman senden asla ayrılmayacağız;

Yaşam ver bize, adını analım!

 

Mez.80: 19 Ya RAB, ey Her Şeye Egemen Tanrı,

Bizi eski halimize kavuştur,

Yüzünün ışığıyla aydınlat, kurtulalım!

 

81. Mezmur

Müzik şefi için - Gittit üzerine - Asaf'ın mezmuru

 

BÖLÜM 81

 

Mez.81: 1 Sevincinizi dile getirin gücümüz olan Tanrı'ya,

Sevinç çığlıkları atın Yakup'un Tanrısı'na!

 

Mez.81: 2 Çalgıya başlayın, tef çalın,

Tatlı sesli lir ve çenk çınlatın.

 

Mez.81: 3 Yeni Ay'da, dolunayda,

Boru çalın bayram günümüzde.

 

Mez.81: 4 Çünkü bu İsrail için bir kuraldır,

Yakup'un Tanrısı'nın ilkesidir.

 

Mez.81: 5 Tanrı Mısır'a karşı yürüdüğünde,

Yusuf soyuna koydu bu koşulu.

Orada tanımadığım bir ses işittim:

 

Mez.81: 6 "Sırtındaki yükü kaldırdım,

Ellerin küfeden kurtuldu" diyordu,

 

Mez.81: 7 "Sıkıntıya düşünce seslendin, seni kurtardım,

Gök gürlemesinin ardından sana yanıt verdim,

Meriva*fj* sularında seni sınadım. *

D Not 81:7 "Meriva": "Çıkışma" anlamına gelir (bkz. Çık.17:7).

 

Mez.81: 8 "Dinle, ey halkım, seni uyarıyorum;

Ey İsrail, keşke beni dinlesen!

 

Mez.81: 9 Aranızda yabancı ilah olmasın,

Başka bir ilaha tapmayın!

 

Mez.81: 10 Seni Mısır'dan çıkaran

Tanrın RAB benim.

Ağzını iyice aç, doldurayım!

 

Mez.81: 11 "Ama halkım sesimi dinlemedi,

İsrail bana boyun eğmek istemedi.

 

Mez.81: 12 Ben de onları inatçı yürekleriyle baş başa bıraktım,

Bildikleri gibi yaşasınlar diye.

 

Mez.81: 13 Keşke halkım beni dinleseydi,

İsrail yollarımda yürüseydi!

 

Mez.81: 14 Düşmanlarını hemen yere serer,

Hasımlarına el kaldırırdım!

 

Mez.81: 15 Benden nefret edenler bana boyun eğerdi,

Bu böyle sonsuza dek sürerdi.

 

Mez.81: 16 Oysa sizleri en iyi buğdayla besler,

Kayadan akan balla doyururdum."

 

82. Mezmur

Asaf'ın mezmuru

 

BÖLÜM 82

 

Mez.82: 1 Tanrı yerini aldı tanrısal kurulda*fk*,

Yargısını açıklıyor ilahların ortasında:

D Not 82:1 "Tanrısal kurulda" ya da "Yargıçlar topluluğunda".

 

Mez.82: 2 "Ne zamana dek haksız karar verecek,

Kötüleri kayıracaksınız? *

 

Mez.82: 3 Zayıfın, öksüzün davasını savunun,

Mazlumun, yoksulun hakkını arayın.

 

Mez.82: 4 Zayıfı, düşkünü kurtarın,

Onları kötülerin elinden özgür kılın."

 

Mez.82: 5 Bilmiyor, anlamıyorlar,

Karanlıkta dolaşıyorlar.

Yeryüzünün temelleri sarsılıyor.

 

Mez.82: 6 "'Siz ilahlarsınız diyorum,

'Yüceler Yücesi'nin oğullarısınız hepiniz!

 

Mez.82: 7 Yine de insanlar gibi öleceksiniz,

Sıradan bir önder gibi düşeceksiniz!"

 

Mez.82: 8 Kalk, ey Tanrı, yargıla yeryüzünü!

Çünkü bütün uluslar senindir.

 

83. Mezmur

İlahi - Asaf'ın mezmuru

 

BÖLÜM 83

 

Mez.83: 1 Ey Tanrı, susma,

Sessiz, hareketsiz kalma!

 

Mez.83: 2 Bak, düşmanların kargaşa çıkarıyor,

Senden nefret edenler boy gösteriyor.

 

Mez.83: 3 Halkına karşı kurnazlık peşindeler,

Koruduğun insanlara dolap çeviriyorlar.

 

Mez.83: 4 "Gelin, bu ulusun kökünü kazıyalım" diyorlar,

"İsrail'in adı bir daha anılmasın!"

 

Mez.83: 5 Hepsi sözbirliği etmiş, düzen kuruyor,

Sana karşı anlaşmaya vardı:

 

Mez.83: 6 Edomlular, İsmaililer,

Moavlılar, Hacerliler,

 

Mez.83: 7 Geval, Ammon, Amalek,

Filist ve Sur halkı.

 

Mez.83: 8 Asur da onlara katıldı,

Lutoğulları'na güç verdiler. *

 

Mez.83: 9 Onlara Midyan'a,

Kişon Vadisi'nde Sisera'ya ve Yavin'e yaptığını yap:

 

Mez.83: 10 Onlar Eyn-Dor'da yok oldular,

Toprak için gübreye döndüler.

 

Mez.83: 11 Onların soylularına Orev ve Zeev'e yaptığını,

Beylerine Zevah ve Salmunna'ya yaptığını yap.

 

Mez.83: 12 Onlar: "Gelin, sahiplenelim

Tanrı'nın otlaklarını" demişlerdi.

 

Mez.83: 13 Ey Tanrım, savrulan toza,

Rüzgarın sürüklediği saman çöpüne çevir onları!

 

Mez.83: 14 Orman yangını gibi,

Dağları tutuşturan alev gibi,

 

Mez.83: 15 Fırtınanla kovala,

Kasırganla dehşete düşür onları!

 

Mez.83: 16 Utançla kapla yüzlerini,

Sana yönelsinler, ya RAB.

 

Mez.83: 17 Sonsuza dek utanç ve dehşet içinde kalsınlar,

Rezil olup yok olsunlar.

 

Mez.83: 18 Senin adın RAB'dir,

Anlasınlar yalnız senin yeryüzüne egemen en yüce Tanrı

olduğunu.

 

84. Mezmur

Müzik şefi için - Gittit üzerine - Korahoğulları'nın mezmuru

 

BÖLÜM 84

 

Mez.84: 1 Ey Her Şeye Egemen RAB,

Ne kadar severim konutunu!

 

Mez.84: 2 Canım senin avlularını özlüyor,

İçim çekiyor,

Yüreğim, bütün varlığım

Sana, yaşayan Tanrı'ya sevinçle haykırıyor.

 

Mez.84: 3 Kuşlar bile bir yuva,

Kırlangıç, yavrularını koyacak bir yer buldu

Senin sunaklarının yanında,

Ey Her Şeye Egemen RAB, Kralım ve Tanrım!

 

Mez.84: 4 Ne mutlu senin evinde oturanlara,

Seni sürekli överler! *

 

Mez.84: 5 Ne mutlu gücünü senden alan insana!

Aklı hep Siyon'u ziyaret etmekte.

 

Mez.84: 6 Baka Vadisi'nden geçerken,

Pınar başına çevirirler orayı,

İlk yağmurlar orayı berekete boğar.

 

Mez.84: 7 Gittikçe güçlenir,

Siyon'da Tanrı'nın huzuruna çıkarlar.

 

Mez.84: 8 Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı, duamı dinle,

Kulak ver, ey Yakup'un Tanrısı!

 

Mez.84: 9 Ey Tanrı, kalkanımıza bak,

Meshettiğin* krala lütfet!

 

Mez.84: 10 Senin avlularında bir gün,

Başka yerdeki bin günden iyidir;

Kötülerin çadırında yaşamaktansa,

Tanrım'ın evinin eşiğinde durmayı yeğlerim.

 

Mez.84: 11 Çünkü RAB Tanrı bir güneş, bir kalkandır.

Lütuf ve yücelik sağlar;

Dürüstçe yaşayanlardan hiçbir iyiliği esirgemez.

 

Mez.84: 12 Ey Her Şeye Egemen RAB,

Ne mutlu sana güvenen insana!

 

85. Mezmur

Müzik şefi için - Korahoğulları'nın mezmuru

 

BÖLÜM 85

 

Mez.85: 1 Ya RAB, ülkenden hoşnut kaldın,

Yakup soyunu eski gönencine kavuşturdun.

 

Mez.85: 2 Halkının suçlarını bağışladın,

Bütün günahlarını yok saydın. *

 

Mez.85: 3 Bütün gazabını bir yana koydun,

Kızgın öfkenden vazgeçtin.

 

Mez.85: 4 Ey bizi kurtaran Tanrı, bizi eski halimize getir,

Bize karşı öfkeni dindir!

 

Mez.85: 5 Sonsuza dek mi öfkeleneceksin bize?

Kuşaktan kuşağa mı sürdüreceksin öfkeni?

 

Mez.85: 6 Halkın sende sevinç bulsun diye

Bize yeniden yaşam vermeyecek misin?

 

Mez.85: 7 Ya RAB, sevgini göster bize,

Kurtarışını bağışla!

 

Mez.85: 8 Kulak vereceğim RAB Tanrı'nın ne diyeceğine;

Halkına, sadık kullarına esenlik sözü verecek,

Yeter ki, bir daha akılsızlık etmesinler.

 

Mez.85: 9 Evet, O kendisinden korkanları kurtarmak üzeredir,

Görkemi ülkemizde yaşasın diye.

 

Mez.85: 10 Sevgiyle sadakat buluşacak,

Doğrulukla esenlik öpüşecek.

 

Mez.85: 11 Sadakat yerden bitecek,

Doğruluk gökten bakacak.

 

Mez.85: 12 Ve RAB iyi olan neyse, onu verecek,

Toprağımızdan ürün fışkıracak.

 

Mez.85: 13 Doğruluk önüsıra yürüyecek,

Adımları için yol yapacak.

 

86. Mezmur

Davut'un duası

 

BÖLÜM 86

 

Mez.86: 1 Kulak ver, ya RAB, yanıtla beni,

Çünkü mazlum ve yoksulum.

 

Mez.86: 2 Koru canımı, çünkü senin sadık kulunum.

Ey Tanrım, kurtar sana güvenen kulunu!

 

Mez.86: 3 Acı bana, ya Rab,

Çünkü gün boyu sana yakarıyorum.

 

Mez.86: 4 Sevindir kulunu, ya Rab,

Çünkü dualarımı sana yükseltiyorum.

 

Mez.86: 5 Sen iyi ve bağışlayıcısın, ya Rab,

Sana yakaran herkese bol sevgi gösterirsin.

 

Mez.86: 6 Kulak ver duama, ya RAB,

Yalvarışlarımı dikkate al!

 

Mez.86: 7 Sıkıntılı günümde sana yakarırım,

Çünkü yanıtlarsın beni.

 

Mez.86: 8 İlahlar arasında senin gibisi yok, ya Rab,

Eşsizdir işlerin.

 

Mez.86: 9 Yarattığın bütün uluslar gelip

Sana tapınacaklar, ya Rab,

Adını yüceltecekler.

 

Mez.86: 10 Çünkü sen ulusun, harikalar yaratırsın,

Tek Tanrı sensin.

 

Mez.86: 11 Ya RAB, yolunu bana öğret,

Senin gerçeğine göre yürüyeyim,

Kararlı kıl beni, yalnız senin adından korkayım.

 

Mez.86: 12 Ya Rab Tanrım, bütün yüreğimle sana şükredeceğim,

Adını sonsuza dek yücelteceğim.

 

Mez.86: 13 Çünkü bana sevgin büyüktür,

Canımı ölüler diyarının derinliklerinden sen kurtardın.

 

Mez.86: 14 Ey Tanrı, küstahlar bana saldırıyor,

Zorbalar sürüsü, sana aldırmayanlar

Canımı almak istiyor,

 

Mez.86: 15 Oysa sen, ya Rab,

Sevecen, lütfeden, tez öfkelenmeyen,

Sevgisi ve sadakati bol bir Tanrı'sın.

 

Mez.86: 16 Yönel bana, acı halime,

Kuluna kendi gücünü ver,

Kurtar hizmetçinin oğlunu.

 

Mez.86: 17 İyiliğinin bir belirtisini göster bana;

Benden nefret edenler görüp utansın;

Çünkü sen, ya RAB, bana yardım ettin,

Beni avuttun.

 

87. Mezmur

Korahoğulları'nın mezmuru - İlahi

 

BÖLÜM 87

 

Mez.87: 1 RAB Siyon'u kutsal dağlar üzerine kurdu.

 

Mez.87: 2 Siyon'un kapılarını

Yakup soyunun bütün konutlarından daha çok sever.

 

Mez.87: 3 Ey Tanrı kenti, senin için ne yüce sözler söylenir: *

 

Mez.87: 4 "Beni tanıyanlar arasında

Rahav*fl* ve Babil'i anacağım,

Filist'i, Sur'u, Kûş'u* da;

'Bu da Siyon'da doğdu diyeceğim."

87:4 "Rahav": Mısır'ı simgeliyor.

 

Mez.87: 5 Evet, Siyon için şöyle denecek:

"Şu da orada doğmuş, bu da,

Yüceler Yücesi onu sarsılmaz kılacak."

 

Mez.87: 6 RAB halkları kaydederken,

"Bu da Siyon'da doğmuş" diye yazacak.

 

Mez.87: 7 Okuyucular, kavalcılar,

"Bütün kaynaklarım sendedir!" diyecek.

 

88. Mezmur

Korahoğulları'nın mezmuru - İlahi - Müzik şefi için - "Mahalat Leannot" makamında

Ezrahlı Heman'ın Maskili

 

BÖLÜM 88

 

Mez.88: 1 Ya RAB, beni kurtaran Tanrı,

Gece gündüz sana yakarıyorum.

 

Mez.88: 2 Duam sana erişsin,

Kulak ver yakarışıma.

 

Mez.88: 3 Çünkü sıkıntıya doydum,

Canım ölüler diyarına yaklaştı.

 

Mez.88: 4 Ölüm çukuruna inenler arasında sayılıyorum,

Tükenmiş gibiyim;

 

Mez.88: 5 Ölüler arasına atılmış,

Artık anımsamadığın,

İlginden yoksun,

Mezarda yatan cesetler gibiyim.

 

Mez.88: 6 Beni çukurun dibine,

Karanlıklara, derinliklere attın.

 

Mez.88: 7 Öfken üzerime çöktü,

Dalga dalga kızgınlığınla beni ezdin. *

 

Mez.88: 8 Yakınlarımı benden uzaklaştırdın,

İğrenç kıldın beni gözlerinde.

Kapalı kaldım, çıkamıyorum.

 

Mez.88: 9 Üzüntüden gözlerimin feri sönüyor,

Her gün sana yakarıyorum, ya RAB,

Ellerimi sana açıyorum.

 

Mez.88: 10 Harikalarını ölülere mi göstereceksin?

Ölüler mi kalkıp seni övecek?

 

Mez.88: 11 Sevgin mezarda,

Sadakatin yıkım diyarında duyurulur mu?

 

Mez.88: 12 Karanlıklarda harikaların,

Unutulmuşluk diyarında doğruluğun bilinir mi?

 

Mez.88: 13 Ama ben, ya RAB, yardıma çağırıyorum seni,

Sabah duam sana varıyor.

 

Mez.88: 14 Niçin beni reddediyorsun, ya RAB,

Neden yüzünü benden gizliyorsun?

 

Mez.88: 15 Düşkünüm, gençliğimden beri ölümle burun burunayım,

Dehşetlerinin altında tükendim.

 

Mez.88: 16 Şiddetli gazabın üzerimden geçti,

Saçtığın dehşet beni yedi bitirdi.

 

Mez.88: 17 Bütün gün su gibi kuşattılar beni,

Çevremi tümüyle sardılar.

 

Mez.88: 18 Eşi dostu benden uzaklaştırdın,

Tek dostum karanlık kaldı.

 

89. Mezmur

Ezrahlı Eytan'ın Maskili

 

BÖLÜM 89

 

Mez.89: 1 RAB'bin sevgisini sonsuza dek ezgilerle öveceğim,

Sadakatini bütün kuşaklara bildireceğim.

 

Mez.89: 2 Sevgin sonsuza dek ayakta kalır diyeceğim,

Sadakatini gökler kadar kalıcı kıldın.

 

Mez.89: 3 Dedin ki, "Seçtiğim adamla antlaşma yaptım,

Kulum Davut'a şöyle ant içtim:

 

Mez.89: 4 'Soyunu sonsuza dek sürdüreceğim,

Tahtını kuşaklar boyunca sürekli kılacağım." *

 

Mez.89: 5 Ya RAB, gökler över harikalarını,

Kutsallar topluluğunda övülür sadakatin.

 

Mez.89: 6 Çünkü göklerde RAB'be kim eş koşulur?

Kim benzer RAB'be ilahi varlıklar arasında?

 

Mez.89: 7 Kutsallar topluluğunda Tanrı korku uyandırır,

Çevresindekilerin hepsinden ulu ve müthiştir.

 

Mez.89: 8 Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı,

Senin gibi güçlü RAB var mı?

Sadakatin çevreni sarar.

 

Mez.89: 9 Sen kudurmuş denizler üzerinde egemenlik sürer,

Dalgalar kabardıkça onları dindirirsin.

 

Mez.89: 10 Sen Rahav'ı*fm* leş ezer gibi ezdin,

Güçlü kolunla düşmanlarını dağıttın.

D Not 89:10 "Rahav": Deniz, deniz canavarı ya da Mısır gibi güçlü

düşmanları kastediyor.

 

Mez.89: 11 Gökler senindir, yeryüzü de senin;

Dünyanın ve içindeki her şeyin temelini sen attın.

 

Mez.89: 12 Kuzeyi, güneyi sen yarattın,

Tavor ve Hermon dağları

Sana sevincini dile getiriyor.

 

Mez.89: 13 Kolun güçlüdür,

Elin kudretli, sağ elin yüce.

 

Mez.89: 14 Tahtın adalet ve doğruluk üzerine kurulu,

Sevgi ve sadakat önünsıra gider.

 

Mez.89: 15 Ne mutlu sevinç çığlıkları atmasını bilen halka, ya RAB!

Yüzünün ışığında yürürler.

 

Mez.89: 16 Gün boyu senin adınla sevinir,

Doğruluğunla yücelirler.

 

Mez.89: 17 Çünkü sen onların gücü ve yüceliğisin,

Lütfun sayesinde gücümüz artar.

 

Mez.89: 18 Kalkanımız RAB'be,

Kralımız İsrail'in Kutsalı'na aittir.

 

Mez.89: 19 Geçmişte bir görüm aracılığıyla,

Sadık kullarına şöyle dedin:

"Bir yiğide yardım ettim,

Halkın içinden bir genci yükselttim.

 

Mez.89: 20 Kulum Davut'u buldum,

Kutsal yağımla onu meshettim*.

 

Mez.89: 21 Elim ona destek olacak,

Kolum güç verecek.

 

Mez.89: 22 Düşman onu haraca bağlayamayacak*fn*,

Kötüler onu ezmeyecek.

D Not 89:22 "Haraca bağlayamayacak" ya da "Aldatamayacak".

 

Mez.89: 23 Düşmanlarını onun önünde kıracağım,

Ondan nefret edenleri vuracağım.

 

Mez.89: 24 Sadakatim, sevgim ona destek olacak,

Benim adımla gücü yükselecek.

 

Mez.89: 25 Sağ elini denizin,

Irmakların üzerine egemen kılacağım.

 

Mez.89: 26 'Babam sensin diye seslenecek bana,

'Tanrım, kurtuluşumun kayası.

 

Mez.89: 27 Ben de onu ilk oğlum,

Dünyadaki kralların en yücesi kılacağım.

 

Mez.89: 28 Sonsuza dek ona sevgi göstereceğim,

Onunla yaptığım antlaşma hiç bozulmayacak.

 

Mez.89: 29 Soyunu sonsuza dek,

Tahtını gökler durduğu sürece sürdüreceğim.

 

Mez.89: 30 "Çocukları yasamdan ayrılır,

İlkelerime göre yaşamazsa;

 

Mez.89: 31 Kurallarımı bozar,

Buyruklarıma uymazsa,

 

Mez.89: 32 İsyanlarını sopayla,

Suçlarını dayakla cezalandıracağım.

 

Mez.89: 33 Ama onu sevmekten vazgeçmeyecek,

Sadakatime sırt çevirmeyeceğim.

 

Mez.89: 34 Antlaşmamı bozmayacak,

Ağzımdan çıkan sözü değiştirmeyeceğim.

 

Mez.89: 35 Bir kez kutsallığım üstüne ant içtim,

Davut'a yalan söylemeyeceğim.

 

Mez.89: 36 Onun soyu sonsuza dek sürecek,

Tahtı karşımda güneş gibi duracak,

 

Mez.89: 37 Göklerde güvenilir bir tanık olan ay gibi

Sonsuza dek kalacak."

 

Mez.89: 38 Ama sen reddettin, sırt çevirdin,

Çok öfkelendin meshettiğin* krala.

 

Mez.89: 39 Kulunla yaptığın antlaşmadan vazgeçtin,

Onun tacını yere atıp kirlettin.

 

Mez.89: 40 Yıktın bütün surlarını,

Viran ettin kalelerini.

 

Mez.89: 41 Yoldan geçen herkes onu yağmaladı,

Yüzkarası oldu komşularına.

 

Mez.89: 42 Hasımlarının sağ elini onun üstüne kaldırdın,

Bütün düşmanlarını sevindirdin.

 

Mez.89: 43 Kılıcının ağzını başka yöne çevirdin,

Savaşta ona yan çıkmadın.

 

Mez.89: 44 Görkemine son verdin,

Tahtını yere çaldın.

 

Mez.89: 45 Gençlik günlerini kısalttın,

Onu utanca boğdun.

 

Mez.89: 46 Ne zamana dek, ya RAB?

Sonsuza dek mi gizleneceksin?

Ne zamana dek öfken alev alev yanacak?

 

Mez.89: 47 Anımsa ömrümün ne çabuk geçtiğini,

Ne boş yaratmışsın insanoğlunu!

 

Mez.89: 48 Var mı yaşayıp da ölümü görmeyen,

Ölüler diyarının pençesinden canını kurtaran?

 

Mez.89: 49 Ya Rab, nerede o eski sevgin?

Davut'a göstereceğine ant içtiğin o sadık sevgin!

 

Mez.89: 50-51 Anımsa, ya Rab, kullarının nasıl rezil olduğunu,

Bütün halkların hakaretini bağrımda nasıl taşıdığımı,

Düşmanlarının hakaretini, ya RAB,

Meshettiğin kralın attığı adıma edilen hakaretleri.

 

Mez.89: 52 Sonsuza dek övgüler olsun RAB'be!

Amin! Amin!

 

4.KİTAP

 

90. Mezmur

Tanrı adamı Musa'nın duası

 

BÖLÜM 90

 

Mez.90: 1 Ya Rab, barınak oldun bize

Kuşaklar boyunca.

 

Mez.90: 2 Dağlar var olmadan,

Daha evreni ve dünyayı yaratmadan,

Öncesizlikten sonsuzluğa dek Tanrı sensin.

 

Mez.90: 3 İnsanı toprağa döndürürsün,

"Ey insanoğulları, toprağa dönün!" diyerek.

 

Mez.90: 4 Çünkü senin gözünde bin yıl

Geçmiş bir gün, dün gibi,

Bir gece nöbeti gibidir.

 

Mez.90: 5 İnsanları bir düş gibi siler, süpürürsün,

Sabah biten ot misali:

 

Mez.90: 6 Sabah filizlenir, büyür,

Akşam solar, kurur.

 

Mez.90: 7 Eriyip bitiyoruz senin öfkenden,

Kızgınlığından dehşete düşüyoruz.

 

Mez.90: 8 Suçlarımızı önüne,

Gizli günahlarımızı yüzünün ışığına çıkardın.

 

Mez.90: 9 Gazabından kısalıyor günlerimiz,

Bir soluk gibi tükeniyor yıllarımız.

 

Mez.90: 10 Ömrümüz yetmiş yıl sürüyor,

Bilemedin seksen, o da sağlıklıysak;

En güzel yıllar da zahmetle, kederle geçiyor,

Çabucak bitiyor, uçup gidiyoruz.

 

Mez.90: 11 Kim bilir gazabının gücünü?

Çünkü öfken sana duyulan korku kadar güçlüdür.

 

Mez.90: 12 Bu yüzden günlerimizi saymayı bize öğret ki,

Bilgelik kazanalım.

 

Mez.90: 13 Vazgeç, ya RAB! Öfken ne zamana dek sürecek?

Acı kullarına!

 

Mez.90: 14 Sabah bizi sevginle doyur,

Ömrümüz boyunca sevinçle haykıralım.

 

Mez.90: 15 Kaç gün bizi sıkıntıya soktunsa,

Kaç yıl çile çektirdinse,

O kadar sevindir bizi.

 

Mez.90: 16 Yaptıkların kullarına,

Görkemin onların çocuklarına görünsün.

 

Mez.90: 17 Tanrımız Rab bizden hoşnut kalsın.

Ellerimizin emeğini boşa çıkarma.

Evet, ellerimizin emeğini boşa çıkarma.

 

91. Mezmur

 

BÖLÜM 91

 

Mez.91: 1 Yüceler Yücesi'nin barınağında oturan,

Her Şeye Gücü Yeten'in gölgesinde barınır.

 

Mez.91: 2 "O benim sığınağım, kalemdir" derim RAB için,

"Tanrım'dır, O'na güvenirim."

 

Mez.91: 3 Çünkü O seni avcı tuzağından,

Ölümcül hastalıktan kurtarır.

 

Mez.91: 4 Seni kanatlarının altına alır,

Onların altına sığınırsın.

O'nun sadakati senin kalkanın, siperin olur.

 

Mez.91: 5-6 Ne gecenin dehşetinden korkarsın,

Ne gündüz uçan oktan,

Ne karanlıkta dolaşan hastalıktan,

Ne de öğleyin yok eden kırgından.

 

Mez.91: 7 Yanında bin kişi,

Sağında on bin kişi kırılsa bile,

Sana dokunmaz.

 

Mez.91: 8 Sen yalnız kendi gözlerinle seyredecek,

Kötülerin cezasını göreceksin.

 

Mez.91: 9 Sen RAB'bi kendine sığınak,

Yüceler Yücesi'ni konut edindiğin için,

 

Mez.91: 10 Başına kötülük gelmeyecek,

Çadırına felaket yaklaşmayacak.

 

Mez.91: 11 Çünkü Tanrı meleklerine buyruk verecek,

Gideceğin her yerde seni korusunlar diye.

 

Mez.91: 12 Elleri üzerinde taşıyacaklar seni,

Ayağın bir taşa çarpmasın diye.

 

Mez.91: 13 Aslanın, kobranın üzerine basıp geçeceksin,

Genç aslanı, yılanı çiğneyeceksin.

 

Mez.91: 14 "Beni sevdiği için

Onu kurtaracağım" diyor RAB,

"Beni iyi tanıdığı için

Ona kale olacağım.

 

Mez.91: 15 Bana seslenince onu yanıtlayacağım,

Sıkıntıda onun yanında olacağım,

Kurtarıp yücelteceğim onu.

 

Mez.91: 16 Onu uzun ömürle doyuracak,

Ona kurtarışımı göstereceğim."

 

92. Mezmur

Mezmur - Şabat Günü* için ilahi

 

BÖLÜM 92

 

Mez.92: 1-3 Ya RAB, sana şükretmek,

Ey Yüceler Yücesi, adını ilahilerle övmek,

Sabah sevgini,

Gece sadakatini,

On telli sazla, çenk ve lirle duyurmak ne güzel!

 

Mez.92: 4 Çünkü yaptıklarınla beni sevindirdin, ya RAB,

Ellerinin işi karşısında sevinç ilahileri okuyorum.

 

Mez.92: 5 Yaptıkların ne büyüktür, ya RAB,

Düşüncelerin ne derin!

 

Mez.92: 6 Aptal insan bilemez,

Budala akıl erdiremez:

 

Mez.92: 7 Kötüler mantar gibi bitse,

Suçlular pıtrak gibi açsa bile,

Bu onların sonsuza dek yok oluşu demektir.

 

Mez.92: 8 Ama sen sonsuza dek yücesin, ya RAB.

 

Mez.92: 9 Ya RAB, düşmanların kesinlikle,

Evet, kesinlikle yok olacak,

Suç işleyen herkes dağılacak.

 

Mez.92: 10 Beni yaban öküzü kadar güçlü kıldın,

Taze zeytinyağını başıma döktün.

 

Mez.92: 11 Gözlerim düşmanlarımın bozgununu gördü,

Kulaklarım bana saldıran kötülerin sonunu duydu.

 

Mez.92: 12 Doğru insan hurma ağacı gibi serpilecek,

Lübnan sediri gibi yükselecek.

 

Mez.92: 13 RAB'bin evinde dikilmiş,

Tanrımız'ın avlularında serpilecek.

 

Mez.92: 14 Böyleleri yaşlanınca da meyve verecek,

Taptaze ve yeşil kalacaklar.

 

Mez.92: 15 "RAB doğrudur! Kayamdır benim!

O'nda haksızlık bulunmaz!" diye duyuracaklar.

 

93. Mezmur

 

BÖLÜM 93

 

Mez.93: 1 RAB egemenlik sürüyor, görkeme bürünmüş,

Kudret giyinip kuşanmış.

Dünya sağlam kurulmuş, sarsılmaz.

 

Mez.93: 2 Ya RAB, tahtın öteden beri kurulmuş,

Varlığın öncesizliğe uzanır.

 

Mez.93: 3 Denizler gürlüyor, ya RAB,

Denizler gümbür gümbür gürlüyor,

Denizler dalgalarını çınlatıyor.

 

Mez.93: 4 Yücelerdeki RAB engin suların gürleyişinden,

Denizlerin azgın dalgalarından

Daha güçlüdür.

 

Mez.93: 5 Koşulların hep geçerlidir;

Tapınağına kutsallık yaraşır

Sonsuza dek, ya RAB.

 

94. Mezmur

 

BÖLÜM 94

 

Mez.94: 1 Ya RAB, öç alıcı Tanrı,

Saç ışığını, ey öç alıcı Tanrı!

 

Mez.94: 2 Kalk, ey yeryüzünün yargıcı,

Küstahlara hak ettikleri cezayı ver!

 

Mez.94: 3 Kötüler ne zamana dek, ya RAB,

Ne zamana dek sevinip coşacak?

 

Mez.94: 4 Ağızlarından küstahlık dökülüyor,

Suç işleyen herkes övünüyor.

 

Mez.94: 5 Halkını eziyorlar, ya RAB,

Kendi halkına eziyet ediyorlar.

 

Mez.94: 6 Dulu, garibi boğazlıyor,

Öksüzleri öldürüyorlar.

 

Mez.94: 7 "RAB görmez" diyorlar,

"Yakup'un Tanrısı dikkat etmez."

 

Mez.94: 8 Ey halkın içindeki budalalar, dikkat edin;

Ey aptallar, ne zaman akıllanacaksınız?

 

Mez.94: 9 Kulağı yaratan işitmez mi?

Göze biçim veren görmez mi?

 

Mez.94: 10 Ulusları yola getiren yargılamaz mı?

İnsanı eğiten bilmez mi?

 

Mez.94: 11 RAB insanın düşüncelerinin

Boş olduğunu bilir.

 

Mez.94: 12 Ne mutlu, ya RAB, yola getirdiğin,

Yasanı öğrettiğin insana!

 

Mez.94: 13 Kötüler için çukur kazılıncaya dek,

Onu sıkıntılı günlerden kurtarıp rahatlatırsın.

 

Mez.94: 14 Çünkü RAB halkını reddetmez,

Kendi halkını terk etmez.

 

Mez.94: 15 Adalet yine doğruluk üzerine kurulacak,

Yüreği temiz olan herkes ona uyacak.

 

Mez.94: 16 Kötülere karşı beni kim savunacak?

Kim benim için suçlulara karşı duracak?

 

Mez.94: 17 RAB yardımcım olmasaydı,

Şimdiye dek sessizlik diyarına göçmüştüm bile.

 

Mez.94: 18 "Ayağım kayıyor" dediğimde,

Sevgin ayakta tutar beni, ya RAB.

 

Mez.94: 19 Kaygılar içimi sarınca,

Senin avutmaların gönlümü sevindirir.

 

Mez.94: 20 Yasaya dayanarak haksızlık yapan koltuk sahibi

Seninle bağdaşır mı?

 

Mez.94: 21 Onlar doğruya karşı birleşiyor,

Suçsuzu ölüme mahkûm ediyorlar.

 

Mez.94: 22 Ama RAB bana kale oldu,

Tanrım sığındığım kaya oldu.

 

Mez.94: 23 Tanrımız RAB yaptıkları kötülüğü

Kendi başlarına getirecek,

Kötülükleri yüzünden köklerini kurutacak,

Evet, köklerini kurutacak.

 

95. Mezmur

 

BÖLÜM 95

 

Mez.95: 1 Gelin, RAB'be sevinçle haykıralım,

Bizi kurtaran kayaya sevinç çığlıkları atalım,

 

Mez.95: 2 Şükranla huzuruna çıkalım,

O'na sevinç ilahileri yükseltelim!

 

Mez.95: 3 Çünkü RAB ulu Tanrı'dır,

Bütün ilahların üstünde ulu kraldır.

 

Mez.95: 4 Yerin derinlikleri O'nun elindedir,

Dağların dorukları da O'nun.

 

Mez.95: 5 Deniz O'nundur, çünkü O yarattı,

Karaya da O'nun elleri biçim verdi.

 

Mez.95: 6 Gelin, tapınalım, eğilelim,

Bizi yaratan RAB'bin önünde diz çökelim.

 

Mez.95: 7 Çünkü O Tanrımız'dır,

Bizse O'nun otlağının halkı,

Elinin altındaki koyunlarız.

Bugün sesini duyarsanız,

 

Mez.95: 8 Meriva'da*fo*, o gün çölde, Massa'da*fö* olduğu gibi,

Yüreklerinizi nasırlaştırmayın.

D Not 95:8 "Meriva": "Çıkışma" anlamına gelir (bkz. Çık.17:7).

95:8 "Massa": "Deneme" anlamına gelir (bkz. Çık.17:7).

 

Mez.95: 9 Yaptıklarımı görmelerine karşın,

Atalarınız orada beni sınayıp denediler.

 

Mez.95: 10 Kırk yıl o kuşaktan hep iğrendim,

"Yüreği kötü yola sapan bir halktır" dedim,

"Yollarımı bilmiyorlar."

 

Mez.95: 11 Bu yüzden öfkeyle ant içtim:

"Huzur diyarıma*fp* asla girmeyecekler!"

D Not 95:11 "Huzur diyarıma", yani "Vaat edilen toprağa"

(bkz. Say.14:26-35; İbr.4:1-7).

 

96. Mezmur

(1Ta.16:23-33)

 

BÖLÜM 96

 

Mez.96: 1 Yeni bir ezgi söyleyin RAB'be!

Ey bütün dünya, RAB'be ezgiler söyleyin!

 

Mez.96: 2 Ezgi söyleyin, RAB'bin adını övün,

Her gün duyurun kurtarışını!

 

Mez.96: 3 Görkemini uluslara,

Harikalarını bütün halklara anlatın!

 

Mez.96: 4 Çünkü RAB uludur, yalnız O övgüye değer,

İlahlardan çok O'ndan korkulur.

 

Mez.96: 5 Halkların bütün ilahları bir hiçtir,

Oysa gökleri yaratan RAB'dir.

 

Mez.96: 6 Yücelik, ululuk O'nun huzurundadır,

Güç ve güzellik O'nun tapınağındadır.

 

Mez.96: 7 Ey bütün halklar, RAB'bi övün,

RAB'bin gücünü, yüceliğini övün,

 

Mez.96: 8 RAB'bin görkemini adına yaraşır biçimde övün,

Sunular getirip avlularına girin!

 

Mez.96: 9 Kutsal giysiler içinde RAB'be tapının!

Titreyin O'nun önünde, ey bütün yeryüzündekiler!

 

Mez.96: 10 Uluslara, "RAB egemenlik sürüyor" deyin.

Dünya sağlam kurulmuş, sarsılmaz.

O halkları adaletle yargılar.

 

Mez.96: 11 Sevinsin gökler, coşsun yeryüzü!

Gürlesin deniz içindekilerle birlikte!

 

Mez.96: 12-13 Bayram etsin kırlar ve üzerindekiler!

O zaman RAB'bin önünde bütün orman ağaçları

Sevinçle haykıracak.

Çünkü O geliyor!

Yeryüzünü yargılamaya geliyor.

Dünyayı adaletle,

Halkları kendi gerçeğiyle yönetecek.

 

97. Mezmur

 

BÖLÜM 97

 

Mez.97: 1 RAB egemenlik sürüyor, coşsun yeryüzü,

Bütün kıyı halkları sevinsin!

 

Mez.97: 2 Bulut ve zifiri karanlık sarmış çevresini,

Doğruluk ve adalettir tahtının temeli.

 

Mez.97: 3 Ateş yürüyor O'nun önünde,

Düşmanlarını yakıyor çevrede.

 

Mez.97: 4 Şimşekleri dünyayı aydınlatır,

Yeryüzü görüp titrer.

 

Mez.97: 5 Dağlar balmumu gibi erir,

RAB'bin, bütün yeryüzünün Rab'bi önünde.

 

Mez.97: 6 Gökler O'nun doğruluğunu duyurur,

Bütün halklar görkemini görür.

 

Mez.97: 7 Utansın puta tapanlar,

Değersiz putlarla övünenler!

RAB'be tapın, ey bütün ilahlar!

 

Mez.97: 8 Siyon seviniyor yargılarını duyunca, ya RAB,

Yahuda kentleri coşuyor.

 

Mez.97: 9 Çünkü sensin, ya RAB, bütün yeryüzünün en yücesi,

Bütün ilahların üstündesin, çok ulusun.

 

Mez.97: 10 Ey sizler, RAB'bi sevenler, kötülükten tiksinin.

O sadık kullarının canını korur,

Onları kötülerin elinden kurtarır.

 

Mez.97: 11 Doğrulara ışık,

Temiz yüreklilere sevinç saçar.

 

Mez.97: 12 Ey doğrular, RAB'de sevinç bulun,

Kutsallığını anarak O'na şükredin!

 

98. Mezmur

Mezmur

 

BÖLÜM 98

 

Mez.98: 1 Yeni bir ezgi söyleyin RAB'be.

Çünkü harikalar yaptı,

Zaferler kazandı sağ eli ve kutsal koluyla.

 

Mez.98: 2 RAB ulusların gözü önüne serdi kurtarışını,

Zaferini bildirdi.

 

Mez.98: 3 İsrail halkına sevgisini,

Sadakatini anımsadı;

Tanrımız'ın zaferini gördü dünyanın dört bucağı.

 

Mez.98: 4 Sevinç çığlıkları yükseltin RAB'be, ey yeryüzündekiler!

Sevinç ilahileriyle yeri göğü çınlatın!

 

Mez.98: 5 Lirle ezgiler sunun RAB'be,

Lir ve müzik eşliğinde!

 

Mez.98: 6 Boru ve borazan eşliğinde

Sevinç çığlıkları atın Kral olan RAB'bin önünde.

 

Mez.98: 7 Gürlesin deniz ve içindekiler,

Gürlesin yeryüzü ve üzerindekiler.

 

Mez.98: 8-9 El çırpsın ırmaklar,

Sevinçle haykırsın dağlar

RAB'bin önünde!

Çünkü O geliyor

Yeryüzünü yönetmeye.

Dünyayı adaletle,

Halkları doğrulukla yönetecek.

 

99. Mezmur

 

BÖLÜM 99

 

Mez.99: 1 RAB egemenlik sürüyor, titresin halklar!

Keruvlar* arasında tahtına oturmuş,

Sarsılsın yeryüzü!

 

Mez.99: 2 RAB Siyon'da uludur,

Yücedir O, bütün halklara egemendir.

 

Mez.99: 3 Övsünler büyük, müthiş adını!

O kutsaldır.

 

Mez.99: 4 Ey adaleti seven güçlü kral,

Eşitliği sen sağladın,

Yakup soyunda doğru ve adil olanı sen yaptın.

 

Mez.99: 5 Yüceltin Tanrımız RAB'bi,

Ayaklarının taburesi önünde tapının!

O kutsaldır.

 

Mez.99: 6 Musa'yla Harun O'nun kâhinlerindendi,

Samuel de O'na yakaranlar arasında.

RAB'be seslenirlerdi,

O da yanıtlardı.

 

Mez.99: 7 Bulut sütunu içinden onlarla konuştu,

Uydular O'nun buyruklarına,

Kendilerine verdiği kurallara.

 

Mez.99: 8 Ya RAB Tanrımız, yanıt verdin onlara;

Bağışlayıcı bir Tanrı oldun,

Ama yaptıkları kötülüğü cezasız bırakmadın.

 

Mez.99: 9 Tanrımız RAB'bi yüceltin,

Tapının O'na kutsal dağında!

Çünkü Tanrımız RAB kutsaldır.

 

100. Mezmur

Mezmur - Şükretmek için

 

BÖLÜM 100

 

Mez.100: 1 Ey bütün dünya, RAB'be sevinç çığlıkları yükseltin!

 

Mez.100: 2 O'na neşeyle kulluk edin,

Sevinç ezgileriyle çıkın huzuruna!

 

Mez.100: 3 Bilin ki RAB Tanrı'dır.

Bizi yaratan O'dur, biz de O'nunuz*fr*,

O'nun halkı, otlağının koyunlarıyız.

D Not 100:3 "Biz de O'nunuz" ya da "Kendimiz değil".

 

Mez.100: 4 Kapılarına şükranla,

Avlularına övgüyle girin!

Şükredin O'na, adına övgüler sunun!

 

Mez.100: 5 Çünkü RAB iyidir,

Sevgisi sonsuzdur.

Sadakati kuşaklar boyunca sürer.

 

101. Mezmur

Davut'un mezmuru

 

BÖLÜM 101

 

Mez.101: 1 Sevgini ve adaletini ezgilerle anacağım,

Seni ilahilerle öveceğim, ya RAB.

 

Mez.101: 2 Dürüst davranmaya özen göstereceğim,

Ne zaman geleceksin bana?

Temiz bir yaşam süreceğim evimde,

 

Mez.101: 3 Önümde alçaklığa izin vermeyeceğim.

Tiksinirim döneklerin işinden,

Etkilemez beni.

 

Mez.101: 4 Uzak olsun benden sapıklık,

Tanımak istemem kötülüğü.

 

Mez.101: 5 Yok ederim dostunu gizlice çekiştireni,

Katlanamam tepeden bakan, gururlu insana.

 

Mez.101: 6 Gözüm ülkenin sadık insanları üzerinde olacak,

Yanımda oturmalarını isterim;

Bana dürüst yaşayan kişi hizmet edecek.

 

Mez.101: 7 Dolap çeviren evimde oturmayacak,

Yalan söyleyen gözümün önünde durmayacak.

 

Mez.101: 8 Her sabah ülkedeki kötüleri yok ederek

Bütün haksızları RAB'bin kentinden söküp atacağım.

 

102. Mezmur

Zayıf düşünce derdini RAB'be döken mazlumun duası

 

BÖLÜM 102

 

Mez.102: 1 Ya RAB, duamı işit,

Yakarışım sana erişsin.

 

Mez.102: 2 Sıkıntılı günümde yüzünü benden gizleme,

Kulak ver sesime,

Seslenince yanıt ver bana hemen.

 

Mez.102: 3 Çünkü günlerim duman gibi yok oluyor,

Kemiklerim ateş gibi yanıyor.

 

Mez.102: 4 Yüreğim kırgın yemiş ot gibi kurudu,

Ekmek yemeyi bile unuttum.

 

Mez.102: 5 Bir deri bir kemiğe döndüm

Acı acı inlemekten.

 

Mez.102: 6 Issız yerlerdeki ishakkuşunu andırıyorum,

Viranelerdeki kukumav gibiyim.

 

Mez.102: 7 Gözüme uyku girmiyor,

Damda yalnız kalmış bir kuş gibiyim.

 

Mez.102: 8 Düşmanlarım bütün gün bana hakaret ediyor,

Bana dil uzatanlar adımı lanet için kullanıyor.

 

Mez.102: 9-10 Kızıp öfkelendiğin için

Külü ekmek gibi yiyor,

İçeceğime gözyaşı katıyorum.

Beni kaldırıp bir yana attın.

 

Mez.102: 11 Günlerim akşam uzayan gölge gibi yitmekte,

Ot gibi sararmaktayım.

 

Mez.102: 12 Ama sen, sonsuza dek tahtında oturursun, ya RAB,

Ünün kuşaklar boyu sürer.

 

Mez.102: 13 Kalkıp Siyon'a sevecenlik göstereceksin,

Çünkü onu kayırmanın zamanıdır, beklenen zaman geldi.

 

Mez.102: 14 Kulların onun taşlarından hoşlanır,

Tozunu bile severler.

 

Mez.102: 15 Uluslar RAB'bin adından,

Yeryüzü kralları görkeminden korkacak.

 

Mez.102: 16 Çünkü RAB Siyon'u yeniden kuracak,

Görkem içinde görünecek.

 

Mez.102: 17 Yoksulların duasına kulak verecek,

Yalvarışlarını asla hor görmeyecek.

 

Mez.102: 18 Bunlar gelecek kuşak için yazılsın,

Öyle ki, henüz doğmamış insanlar

RAB'be övgüler sunsun.

 

Mez.102: 19 RAB yücelerdeki kutsal katından aşağı baktı,

Göklerden yeryüzünü gözetledi,

 

Mez.102: 20 Tutsakların iniltisini duymak,

Ölüm mahkûmlarını kurtarmak için.

 

Mez.102: 21-22 Böylece halklar ve krallıklar

RAB'be tapınmak için toplanınca,

O'nun adı Siyon'da,

Övgüsü Yeruşalim'de duyurulacak.

 

Mez.102: 23 RAB gücümü kırdı yaşam yolunda,

Ömrümü kısalttı.

 

Mez.102: 24 "Ey Tanrım, ömrümün ortasında canımı alma!" dedim.

"Senin yılların kuşaklar boyu sürer!

 

Mez.102: 25 "Çok önceden attın dünyanın temellerini,

Gökler de senin ellerinin yapıtıdır.

 

Mez.102: 26 Onlar yok olacak, ama sen kalıcısın.

Hepsi bir giysi gibi eskiyecek.

Onları bir kaftan gibi değiştireceksin,

Geçip gidecekler.

 

Mez.102: 27 Ama sen hep aynısın,

Yılların tükenmeyecek.

 

Mez.102: 28 Gözetiminde yaşayacak kullarının çocukları,

Senin önünde duracak soyları."

 

103. Mezmur

Davut'un mezmuru

 

BÖLÜM 103

 

Mez.103: 1 RAB'be övgüler sun, ey gönlüm!

O'nun kutsal adına övgüler sun, ey bütün varlığım!

 

Mez.103: 2 RAB'be övgüler sun, ey canım!

İyiliklerinin hiçbirini unutma!

 

Mez.103: 3 Bütün suçlarını bağışlayan,

Bütün hastalıklarını iyileştiren,

 

Mez.103: 4 Canını ölüm çukurundan kurtaran,

Sana sevgi ve sevecenlik tacı giydiren,

 

Mez.103: 5 Yaşam boyu seni iyiliklerle doyuran O'dur,

Bu nedenle gençliğin kartalınki gibi tazelenir.

 

Mez.103: 6 RAB bütün düşkünlere

Hak ve adalet sağlar.

 

Mez.103: 7 Kendi yöntemlerini Musa'ya,

İşlerini İsrailliler'e açıkladı.

 

Mez.103: 8 RAB sevecen ve lütfedendir,

Tez öfkelenmez, sevgisi engindir.

 

Mez.103: 9 Sürekli suçlamaz,

Öfkesini sonsuza dek sürdürmez.

 

Mez.103: 10 Bize günahlarımıza göre davranmaz,

Suçlarımızın karşılığını vermez.

 

Mez.103: 11 Çünkü gökler yeryüzünden ne kadar yüksekse,

Kendisinden korkanlara karşı sevgisi de o kadar büyüktür.

 

Mez.103: 12 Doğu batıdan ne kadar uzaksa,

O kadar uzaklaştırdı bizden isyanlarımızı.

 

Mez.103: 13 Bir baba çocuklarına nasıl sevecen davranırsa,

RAB de kendisinden korkanlara öyle sevecen davranır.

 

Mez.103: 14 Çünkü mayamızı bilir,

Toprak olduğumuzu anımsar.

 

Mez.103: 15 İnsana gelince, ota benzer ömrü,

Kır çiçeği gibi serpilir;

 

Mez.103: 16 Rüzgar üzerine esince yok olur gider,

Bulunduğu yer onu tanımaz.

 

Mez.103: 17-18 Ama RAB kendisinden korkanları sonsuza dek sever,

Antlaşmasına uyan

Ve buyruklarına uymayı anımsayan soylarına adil davranır.

 

Mez.103: 19 RAB tahtını göklere kurmuştur,

O'nun egemenliği her yeri kapsar.

 

Mez.103: 20 RAB'be övgüler sunun, ey sizler, O'nun melekleri,

O'nun sözünü dinleyen,

Söylediklerini yerine getiren güç sahipleri!

 

Mez.103: 21 RAB'be övgüler sunun, ey sizler,

O'nun bütün göksel orduları,

İsteğini yerine getiren kulları!

 

Mez.103: 22 RAB'be övgüler sunun,

Ey O'nun egemen olduğu yerlerdeki bütün yaratıklar!

RAB'be övgüler sun, ey gönlüm!

 

104. Mezmur

 

BÖLÜM 104

 

Mez.104: 1 RAB'be övgüler sun, ey gönlüm!

Ya RAB Tanrım, ne ulusun!

Görkem ve yücelik kuşanmışsın,

 

Mez.104: 2 Bir kaftana bürünür gibi ışığa bürünmüşsün.

Gökleri bir çadır gibi geren,

 

Mez.104: 3 Evini yukarıdaki sular üzerine kuran,

Bulutları kendine savaş arabası yapan,

Rüzgarın kanatları üzerinde gezen,

 

Mez.104: 4 Rüzgarları kendine haberci,

Yıldırımları hizmetkâr eden sensin*fs*.

D Not 104:4 "Rüzgarları kendine haberci, yıldırımları hizmetkâr eden sensin" ya da "Meleklerini rüzgarlar, hizmetkârlarını ateş alevleri yapan sensin".

 

Mez.104: 5 Yeryüzünü temeller üzerine kurdun,

Asla sarsılmasın diye.

 

Mez.104: 6 Engini ona bir giysi gibi giydirdin,

Sular dağların üzerinde durdu.

 

Mez.104: 7 Sen kükreyince sular kaçtı,

Göğü gürletince hemen çekildi.

 

Mez.104: 8 Dağları aşıp derelere aktı,

Onlar için belirlediğin yerlere doğru.

 

Mez.104: 9 Bir sınır koydun önlerine,

Geçmesinler, gelip yeryüzünü bir daha kaplamasınlar diye.

 

Mez.104: 10 Vadilerde fışkırttığın pınarlar,

Dağların arasından akar.

 

Mez.104: 11 Bütün kır hayvanlarını suvarır,

Yaban eşeklerinin susuzluğunu giderirler.

 

Mez.104: 12 Kuşlar yanlarında yuva kurar,

Dalların arasında ötüşürler.

 

Mez.104: 13 Gökteki evinden dağları sularsın,

Yeryüzü işlerinin meyvesine doyar.

 

Mez.104: 14 Hayvanlar için ot,

İnsanların yararı için bitkiler yetiştirirsin;

İnsanlar ekmeğini topraktan çıkarsın diye,

 

Mez.104: 15 Yüreklerini sevindiren şarabı,

Yüzlerini güldüren zeytinyağını,

Güçlerini arttıran ekmeği hep sen verirsin.

 

Mez.104: 16 RAB'bin ağaçları,

Kendi diktiği Lübnan sedirleri suya doyar.

 

Mez.104: 17 Kuşlar orada yuva yapar,

Leyleğin evi ise çamlardadır.

 

Mez.104: 18 Yüksek dağlar dağ keçilerinin uğrağı,

Kayalar kaya tavşanlarının* sığınağıdır.

 

Mez.104: 19 Mevsimleri göstersin diye ayı,

Batacağı zamanı bilen güneşi yarattın.

 

Mez.104: 20 Karartırsın ortalığı, gece olur,

Başlar kıpırdamaya orman hayvanları.

 

Mez.104: 21 Genç aslan av peşinde kükrer,

Tanrı'dan yiyecek ister.

 

Mez.104: 22 Güneş doğunca

İnlerine çekilir, yatarlar.

 

Mez.104: 23 İnsan işine gider,

Akşama dek çalışmak için.

 

Mez.104: 24 Ya RAB, ne çok eserin var!

Hepsini bilgece yaptın;

Yeryüzü yarattıklarınla dolu.

 

Mez.104: 25 İşte uçsuz bucaksız denizler,

İçinde kaynaşan sayısız canlılar,

Büyük küçük yaratıklar.

 

Mez.104: 26 Orada gemiler dolaşır,

İçinde oynaşsın diye yarattığın Livyatan* da orada.

 

Mez.104: 27 Hepsi seni bekliyor,

Yiyeceklerini zamanında veresin diye.

 

Mez.104: 28 Sen verince onlar toplar,

Sen elini açınca onlar iyiliğe doyar.

 

Mez.104: 29 Yüzünü gizleyince dehşete kapılırlar,

Soluklarını kesince ölüp toprak olurlar.

 

Mez.104: 30 Ruhun'u gönderince var olurlar,

Yeryüzüne yeni yaşam verirsin.

 

Mez.104: 31 RAB'bin görkemi sonsuza dek sürsün!

Sevinsin RAB yaptıklarıyla!

 

Mez.104: 32 O bakınca yeryüzü titrer,

O dokununca dağlar tüter.

 

Mez.104: 33 Ömrümce RAB'be ezgiler söyleyecek,

Var oldukça Tanrım'ı ilahilerle öveceğim.

 

Mez.104: 34 Düşüncem ona hoş görünsün,

Sevincim RAB olsun!

 

Mez.104: 35 Tükensin dünyadaki günahlılar,

Yok olsun artık kötüler!

RAB'be övgüler sun, ey gönlüm!

RAB'be övgüler sunun!

 

105. Mezmur

(1Ta.16:8-22)

 

BÖLÜM 105

 

Mez.105: 1 RAB'be şükredin, O'na yakarın,

Halklara duyurun yaptıklarını!

 

Mez.105: 2 O'nu ezgilerle, ilahilerle övün,

Bütün harikalarını anlatın!

 

Mez.105: 3 Kutsal adıyla övünün,

Sevinsin RAB'be yönelenler!

 

Mez.105: 4 RAB'be ve O'nun gücüne bakın,

Durmadan O'nun yüzünü arayın!

 

Mez.105: 5-6 Ey sizler, kulu İbrahim'in soyu,

Seçtiği Yakupoğulları,

O'nun yaptığı harikaları,

Olağanüstü işlerini

Ve ağzından çıkan yargıları anımsayın!

 

Mez.105: 7 Tanrımız RAB O'dur,

Yargıları bütün yeryüzünü kapsar.

 

Mez.105: 8-9 O antlaşmasını,

Bin kuşak için verdiği sözü,

İbrahim'le yaptığı antlaşmayı,

İshak için içtiği andı sonsuza dek anımsar.

 

Mez.105: 10-11 "Hakkınıza düşen mülk olarak

Kenan ülkesini size vereceğim" diyerek,

Bunu Yakup için bir kural,

İsrail'le sonsuza dek geçerli bir antlaşma yaptı.

 

Mez.105: 12 O zaman bir avuç insandılar,

Sayıca az ve ülkeye yabancıydılar.

 

Mez.105: 13 Bir ulustan öbürüne,

Bir ülkeden ötekine dolaşıp durdular.

 

Mez.105: 14 RAB kimsenin onları ezmesine izin vermedi,

Onlar için kralları bile payladı:

 

Mez.105: 15 "Meshettiklerime* dokunmayın,

Peygamberlerime kötülük etmeyin!" dedi.

 

Mez.105: 16 Ülkeye kıtlık gönderdi,

Bütün yiyeceklerini yok etti.

 

Mez.105: 17 Önlerinden bir adam göndermişti,

Köle olarak satılan Yusuf'tu bu.

 

Mez.105: 18 Zincir vurup incittiler ayaklarını,

Demir halka geçirdiler boynuna,

 

Mez.105: 19 Söyledikleri gerçekleşinceye dek,

RAB'bin sözü onu sınadı.

 

Mez.105: 20 Kral adam gönderip Yusuf'u salıverdi,

Halklara egemen olan onu özgür kıldı.

 

Mez.105: 21 Onu kendi sarayının efendisi,

Bütün varlığının sorumlusu yaptı;

 

Mez.105: 22 Önderlerini istediği gibi eğitsin,

İleri gelenlerine akıl versin diye.

 

Mez.105: 23 O zaman İsrail Mısır'a gitti,

Yakup Ham ülkesine yerleşti.

 

Mez.105: 24 RAB halkını alabildiğine çoğalttı,

Düşmanlarından sayıca arttırdı onları.

 

Mez.105: 25 Sonunda tutumunu değiştirdi düşmanlarının:

Halkından tiksindiler,

Kullarına kurnazca davrandılar.

 

Mez.105: 26 Kulu Musa'yı,

Seçtiği Harun'u gönderdi aralarına.

 

Mez.105: 27 Onlar gösterdiler RAB'bin belirtilerini,

Ham ülkesinde şaşılası işlerini.

 

Mez.105: 28 Karanlık gönderip ülkeyi karanlığa bürüdü RAB,

Çünkü Mısırlılar O'nun sözlerine karşı gelmişti.

 

Mez.105: 29 Kana çevirdi sularını,

Öldürdü balıklarını.

 

Mez.105: 30 Ülkede kurbağalar kaynaştı

Krallarının odalarına kadar.

 

Mez.105: 31 RAB buyurunca sinek sürüleri,

Sivrisinekler üşüştü ülkenin her yanına.

 

Mez.105: 32 Dolu yağdırdı yağmur yerine,

Şimşekler çaktırdı ülkelerinde.

 

Mez.105: 33 Bağlarını, incir ağaçlarını vurdu,

Parçaladı ülkenin ağaçlarını.

 

Mez.105: 34 O buyurunca çekirgeler,

Sayısız yavrular kaynadı.

 

Mez.105: 35 Ülkenin bütün bitkilerini yediler,

Toprağın ürününü yiyip bitirdiler.

 

Mez.105: 36 RAB ülkede ilk doğanların hepsini,

İlk çocuklarını öldürdü.

 

Mez.105: 37 İsrailliler'i ülkeden altın ve gümüşle çıkardı,

Oymaklarından tek kişi bile tökezlemedi.

 

Mez.105: 38 Onlar gidince Mısır sevindi,

Çünkü İsrail korkusu çökmüştü Mısır'ın üzerine.

 

Mez.105: 39 RAB bulutu bir örtü gibi yaydı üzerlerine,

Gece ateş verdi yollarını aydınlatsın diye.

 

Mez.105: 40 İstediler, bıldırcın gönderdi,

Göksel ekmekle doyurdu karınlarını.

 

Mez.105: 41 Kayayı yardı, sular fışkırdı,

Çorak topraklarda bir ırmak gibi aktı.

 

Mez.105: 42 Çünkü kutsal sözünü,

Kulu İbrahim'e verdiği sözü anımsadı.

 

Mez.105: 43 Halkını sevinç içinde,

Seçtiklerini sevinç çığlıklarıyla ülkeden çıkardı.

 

Mez.105: 44 Ulusların topraklarını verdi onlara.

Halkların emeğini miras aldılar;

 

Mez.105: 45 Kurallarını yerine getirsinler,

Yasalarına uysunlar diye.

RAB'be övgüler sunun!

 

106. Mezmur

(1Ta.16:34-36)

 

BÖLÜM 106

 

Mez.106: 1 Övgüler sunun, RAB'be!

RAB'be şükredin, çünkü O iyidir,

Sevgisi sonsuzdur.

 

Mez.106: 2 RAB'bin büyük işlerini kim anlatabilir,

Kim O'na yeterince övgü sunabilir?

 

Mez.106: 3 Ne mutlu adalete uyanlara,

Sürekli doğru olanı yapanlara!

 

Mez.106: 4 Ya RAB, halkına lütfettiğinde anımsa beni,

Onları kurtardığında ilgilen benimle.

 

Mez.106: 5 Öyle ki, seçtiklerinin gönencini göreyim,

Ulusunun sevincini,

Kendi halkının kıvancını paylaşayım.

 

Mez.106: 6 Atalarımız gibi biz de günah işledik,

Suç işledik, kötülük ettik.

 

Mez.106: 7 Atalarımız Mısır'dayken

Yaptığın harikaları anlamadı,

Çok kez gösterdiğin sevgiyi anımsamadı,

Denizde, Kızıldeniz'de* başkaldırdılar.

 

Mez.106: 8 Buna karşın RAB gücünü göstermek için,

Adı uğruna kurtardı onları.

 

Mez.106: 9 Kızıldeniz'i azarladı, kurudu deniz,

Yürüdüler enginde O'nun öncülüğünde,

Çölde yürür gibi.

 

Mez.106: 10 Kendilerinden nefret edenlerin elinden aldı onları,

Düşmanlarının pençesinden kurtardı.

 

Mez.106: 11 Sular yuttu hasımlarını,

Hiçbiri kurtulmadı.

 

Mez.106: 12 O zaman atalarımız O'nun sözlerine inandılar,

Ezgiler söyleyerek O'nu övdüler.

 

Mez.106: 13 Ne var ki, RAB'bin yaptıklarını çabucak unuttular,

Öğüt vermesini beklemediler.

 

Mez.106: 14 Özlemle kıvrandılar çölde,

Tanrı'yı denediler ıssız yerlerde.

 

Mez.106: 15 Tanrı onlara istediklerini verdi,

Ama üzerlerine yıpratıcı bir hastalık gönderdi.

 

Mez.106: 16 Onlar ordugahlarında Musa'yı,

RAB'bin kutsal kulu Harun'u kıskanınca,

 

Mez.106: 17 Yer yarıldı ve Datan'ı yuttu,

Aviram'la yandaşlarının üzerine kapandı.

 

Mez.106: 18 Ateş kavurdu onları izleyenleri,

Alev yaktı kötüleri.

 

Mez.106: 19 Bir buzağı heykeli yaptılar Horev'de,

Dökme bir puta tapındılar.

 

Mez.106: 20 Tanrı'nın yüceliğini,

Ot yiyen öküz putuna değiştirdiler.

 

Mez.106: 21 Unuttular kendilerini kurtaran Tanrı'yı,

Mısır'da yaptığı büyük işleri,

 

Mez.106: 22 Ham ülkesinde yarattığı harikaları,

Kızıldeniz kıyısında yaptığı müthiş işleri.

 

Mez.106: 23 Bu yüzden onları yok edeceğini söyledi Tanrı,

Ama seçkin kulu Musa O'nun önündeki gedikte durarak,

Yok edici öfkesinden vazgeçirdi O'nu.

 

Mez.106: 24 Ardından hor gördüler güzelim ülkeyi,

Tanrı'nın verdiği söze inanmadılar.

 

Mez.106: 25 Çadırlarında söylendiler,

Dinlemediler RAB'bin sesini.

 

Mez.106: 26-27 Bu yüzden RAB elini kaldırdı

Ve çölde onları yere sereceğine,

Soylarını ulusların arasına saçacağına,

Onları öteki ülkelere dağıtacağına ant içti.

 

Mez.106: 28 Sonra Baal-Peor'a bel bağladılar,

Ölülere sunulan kurbanları yediler.

 

Mez.106: 29 Öfkelendirdiler RAB'bi yaptıklarıyla,

Salgın hastalık çıktı aralarında.

 

Mez.106: 30 Ama Pinehas kalkıp araya girdi,

Felaketi önledi.

 

Mez.106: 31 Bu doğruluk sayıldı ona,

Kuşaklar boyu, sonsuza dek sürecek bu.

 

Mez.106: 32 Yine RAB'bi öfkelendirdiler Meriva suları yanında,

Musa'nın başına dert açıldı onlar yüzünden;

 

Mez.106: 33 Çünkü onu sinirlendirdiler,

O da düşünmeden konuştu.

 

Mez.106: 34 RAB'bin onlara buyurduğu gibi

Yok etmediler halkları,

 

Mez.106: 35 Tersine öteki uluslara karıştılar,

Onların törelerini öğrendiler.

 

Mez.106: 36 Putlarına taptılar,

Bu da onlara tuzak oldu.

 

Mez.106: 37 Oğullarını, kızlarını

Cinlere kurban ettiler.

 

Mez.106: 38 Kenan putlarına kurban olsun diye

Oğullarının, kızlarının kanını,

Suçsuzların kanını döktüler;

Ülke onların kanıyla kirlendi.

 

Mez.106: 39 Böylece yaptıklarıyla kirli sayıldılar,

Vefasız duruma düştüler töreleriyle.

 

Mez.106: 40 RAB'bin öfkesi parladı halkına karşı,

Tiksindi kendi halkından.

 

Mez.106: 41 Onları ulusların eline teslim etti.

Onlardan nefret edenler onlara egemen oldu.

 

Mez.106: 42 Düşmanları onları ezdi,

Boyun eğdirdi hepsine.

 

Mez.106: 43 RAB onları birçok kez kurtardı,

Ama akılları fikirleri başkaldırmaktaydı

Ve alçaltıldılar suçları yüzünden.

 

Mez.106: 44 RAB yine de ilgilendi sıkıntılarıyla

Yakarışlarını duyunca.

 

Mez.106: 45 Antlaşmasını anımsadı onlar uğruna,

Eşsiz sevgisinden ötürü vazgeçti yapacaklarından.

 

Mez.106: 46 Merhamet koydu onları tutsak alanların yüreğine.

 

Mez.106: 47 Kurtar bizi, ey Tanrımız RAB,

Topla bizi ulusların arasından.

Kutsal adına şükredelim,

Yüceliğinle övünelim.

 

Mez.106: 48 Öncesizlikten sonsuza dek,

İsrail'in Tanrısı RAB'be övgüler olsun!

Bütün halk, "Amin!" desin.

RAB'be övgüler olsun!

 

5.KİTAP

 

107. Mezmur

 

BÖLÜM 107

 

Mez.107: 1 RAB'be şükredin, çünkü O iyidir,

Sevgisi sonsuzdur.

 

Mez.107: 2 Böyle desin RAB'bin kurtardıkları,

Düşman pençesinden özgür kıldıkları,

 

Mez.107: 3 Doğudan, batıdan, kuzeyden, güneyden*fş*,

Bütün ülkelerden topladıkları.

D Not 107:3 "Güneyden": İbranice "Denizden".

 

Mez.107: 4 Issız çöllerde dolaştılar,

Yerleşecekleri kente giden bir yol bulamadılar.

 

Mez.107: 5 Aç, susuz,

Sefil oldular.

 

Mez.107: 6 O zaman sıkıntı içinde RAB'be yakardılar,

RAB kurtardı onları dertlerinden.

 

Mez.107: 7 Yerleşecekleri bir kente varıncaya dek,

Onlara doğru yolda öncülük etti.

 

Mez.107: 8 Şükretsinler RAB'be sevgisi için,

İnsanlar yararına yaptığı harikalar için.

 

Mez.107: 9 Çünkü O susamış canın susuzluğunu giderir,

Aç canı iyiliklerle doyurur.

 

Mez.107: 10 Zincire vurulmuş, acıyla kıvranan tutsaklar,

Karanlıkta, zifiri karanlıkta oturmuştu.

 

Mez.107: 11 Çünkü Tanrı'nın buyruklarına karşı çıkmışlardı,

Küçümsemişlerdi Yüceler Yücesi'nin öğüdünü.

 

Mez.107: 12 Ağır işlerle hayatı onlara zehir etti,

Çöktüler, yardım eden olmadı.

 

Mez.107: 13 O zaman sıkıntı içinde RAB'be yakardılar,

RAB kurtardı onları dertlerinden;

 

Mez.107: 14 Çıkardı karanlıktan, zifiri karanlıktan,

Kopardı zincirlerini.

 

Mez.107: 15 Şükretsinler RAB'be sevgisi için,

İnsanlar yararına yaptığı harikalar için!

 

Mez.107: 16 Çünkü tunç* kapıları kırdı,

Demir kapı kollarını parçaladı O.

 

Mez.107: 17 Cezalarını buldu aptallar,

Suçları, isyanları yüzünden.

 

Mez.107: 18 İğrenir olmuşlardı bütün yemeklerden,

Ölümün kapılarına yaklaşmışlardı.

 

Mez.107: 19 O zaman sıkıntı içinde RAB'be yakardılar,

RAB kurtardı onları dertlerinden.

 

Mez.107: 20 Sözünü gönderip iyileştirdi onları,

Kurtardı ölüm çukurundan.

 

Mez.107: 21 Şükretsinler RAB'be sevgisi için,

İnsanlar yararına yaptığı harikalar için!

 

Mez.107: 22 Şükran kurbanları sunsunlar

Ve sevinç çığlıklarıyla duyursunlar O'nun yaptıklarını!

 

Mez.107: 23 Gemilerle denize açılanlar,

Okyanuslarda iş yapanlar,

 

Mez.107: 24 RAB'bin işlerini,

Derinliklerde yaptığı harikaları gördüler.

 

Mez.107: 25 Çünkü O buyurunca şiddetli bir fırtına koptu,

Dalgalar şaha kalktı.

 

Mez.107: 26 Göklere yükselip diplere indi gemiler,

Sıkıntıdan canları burunlarına geldi gemicilerin,

 

Mez.107: 27 Sarhoş gibi sallanıp sendelediler,

Ustalıkları işe yaramadı.

 

Mez.107: 28 O zaman sıkıntı içinde RAB'be yakardılar,

RAB kurtardı onları dertlerinden.

 

Mez.107: 29 Fırtınayı limanlığa çevirdi,

Yatıştı dalgalar;

 

Mez.107: 30 Rahatlayınca sevindiler,

Diledikleri limana götürdü RAB onları.

 

Mez.107: 31 Şükretsinler RAB'be sevgisi için,

İnsanlar yararına yaptığı harikalar için!

 

Mez.107: 32 Yüceltsinler O'nu halk topluluğunda,

Övgüler sunsunlar ileri gelenlerin toplantısında.

 

Mez.107: 33 Irmakları çöle çevirir,

Pınarları kurak toprağa,

 

Mez.107: 34 Verimli toprağı çorak alana,

Orada yaşayanların kötülüğü yüzünden.

 

Mez.107: 35 Çölü su birikintisine çevirir,

Kuru toprağı pınara.

 

Mez.107: 36 Açları yerleştirir oraya;

Oturacak bir kent kursunlar,

 

Mez.107: 37 Tarlalar ekip bağlar diksinler,

Bol ürün alsınlar diye.

 

Mez.107: 38 RAB'bin kutsamasıyla,

Çoğaldılar alabildiğine,

Eksiltmedi hayvanlarını.

 

Mez.107: 39 Sonra azaldılar, alçaldılar,

Baskı, sıkıntı ve acı yüzünden.

 

Mez.107: 40 RAB rezalet saçtı soylular üzerine,

Yolu izi belirsiz bir çölde dolaştırdı onları.

 

Mez.107: 41 Ama yoksulu sefaletten kurtardı,

Davar sürüsü gibi çoğalttı ailelerini.

 

Mez.107: 42 Doğru insanlar görüp sevinecek,

Kötülerse ağzını kapayacak.

 

Mez.107: 43 Aklı olan bunları göz önünde tutsun,

RAB'bin sevgisini dikkate alsın.

 

108. Mezmur

(Mez.57: 7-11; 60:5-12)

Ezgi - Davut'un mezmuru

 

BÖLÜM 108

 

Mez.108: 1 Kararlıyım, ey Tanrı,

Bütün varlığımla sana ezgiler, ilahiler söyleyeceğim!

 

Mez.108: 2 Uyan, ey lir, ey çenk,

Seheri ben uyandırayım!

 

Mez.108: 3 Halkların arasında sana şükürler sunayım, ya RAB,

Ulusların arasında seni ilahilerle öveyim.

 

Mez.108: 4 Çünkü sevgin göklere erişir,

Sadakatin gökyüzüne ulaşır.

 

Mez.108: 5 Yüceliğini göster göklerin üstünde, ey Tanrı,

Görkemin bütün yeryüzünü kaplasın!

 

Mez.108: 6 Kurtar bizi sağ elinle, yardım et,

Sevdiklerin özgürlüğe kavuşsun diye!

 

Mez.108: 7 Tanrı şöyle konuştu kutsal yerinde:

"Şekem'i sevinçle bölüştürecek,

Sukkot Vadisi'ni ölçeceğim.

 

Mez.108: 8 Gilat benimdir, Manaşşe de benim,

Efrayim miğferim,

Yahuda asam.

 

Mez.108: 9 Moav yıkanma leğenim,

Edom'un üzerine çarığımı fırlatacağım*ft*,

Filist'e zaferle haykıracağım."

D Not 108:9 "Çarığımı fırlatacağım": Eski törelere göre çarığın

fırlatılması, bir yerin sahiplenilmesi anlamına geliyordu.

 

Mez.108: 10 Kim beni surlu kente götürecek?

Kim bana Edom'a kadar yol gösterecek?

 

Mez.108: 11 Ey Tanrı, sen bizi reddetmedin mi?

Ordularımıza öncülük etmiyor musun artık?

 

Mez.108: 12 Yardım et bize düşmana karşı,

Çünkü boştur insan yardımı.

 

Mez.108: 13 Tanrı'yla zafer kazanırız,

O çiğner düşmanlarımızı.

 

109. Mezmur

Müzik şefi için - Davut'un mezmuru

 

BÖLÜM 109

 

Mez.109: 1 Ey övgüler sunduğum Tanrı,

Sessiz kalma!

 

Mez.109: 2 Çünkü kötüler, yalancılar

Bana karşı ağzını açtı,

Karalıyorlar beni.

 

Mez.109: 3 Nefret dolu sözlerle beni kuşatıp

Yok yere bana savaş açtılar.

 

Mez.109: 4 Sevgime karşılık bana düşman oldular,

Bense dua etmekteyim.

 

Mez.109: 5 İyiliğime kötülük,

Sevgime nefretle karşılık verdiler.

 

Mez.109: 6 Kötü bir adam koy düşmanın başına,

Sağında onu suçlayan biri dursun!

D Not 109:6-19 Bazı uzmanlara göre bu ayetler Davut'un düşmanlarının konuşmasıdır.

 

Mez.109: 7 Yargılanınca suçlu çıksın,

Duası bile günah sayılsın!

 

Mez.109: 8 Ömrü kısa olsun,

Görevini bir başkası üstlensin!

 

Mez.109: 9 Çocukları öksüz,

Karısı dul kalsın!

 

Mez.109: 10 Çocukları avare gezip dilensin,

Yıkık evlerinden uzakta yiyecek arasın!

 

Mez.109: 11 Bütün malları tefecinin ağına düşsün,

Emeğini yabancılar yağmalasın!

 

Mez.109: 12 Kimse ona sevgi göstermesin,

Öksüzlerine acıyan olmasın!

 

Mez.109: 13 Soyu kurusun,

Bir kuşak sonra adı silinsin!

 

Mez.109: 14 Atalarının suçları RAB'bin önünde anılsın,

Annesinin günahı silinmesin!

 

Mez.109: 15 Günahları hep RAB'bin önünde dursun,

RAB anılarını yok etsin yeryüzünden!

 

Mez.109: 16 Çünkü düşmanım sevgi göstermeyi düşünmedi,

Ölesiye baskı yaptı mazluma, yoksula,

Yüreği kırık insana.

 

Mez.109: 17 Sevdiği lanet başına gelsin!

Madem kutsamaktan hoşlanmıyor,

Uzak olsun ondan kutsamak!

 

Mez.109: 18 Laneti bir giysi gibi giydi,

Su gibi içine, yağ gibi kemiklerine işlesin lanet!

 

Mez.109: 19 Bir giysi gibi onu örtünsün,

Bir kuşak gibi hep onu sarsın!*fu*

 

Mez.109: 20 Düşmanlarıma, beni kötüleyenlere,

RAB böyle karşılık versin!

 

Mez.109: 21 Ama sen, ey Egemen RAB,

Adın uğruna bana ilgi göster;

Kurtar beni, iyiliğin, sevgin uğruna!

 

Mez.109: 22 Çünkü düşkün ve yoksulum,

Yüreğim yaralı içimde.

 

Mez.109: 23 Batan güneş gibi geçip gidiyorum,

Çekirge gibi silkilip atılıyorum.

 

Mez.109: 24 Dizlerim titriyor oruç* tutmaktan;

Bir deri bir kemiğe döndüm.

 

Mez.109: 25 Düşmanlarıma yüzkarası oldum;

Beni görünce kafalarını sallıyorlar!

 

Mez.109: 26 Yardım et bana, ya RAB Tanrım;

Kurtar beni sevgin uğruna!

 

Mez.109: 27 Bilsinler bu işte senin elin olduğunu,

Bunu senin yaptığını, ya RAB!

 

Mez.109: 28 Varsın lanet etsin onlar, sen kutsa beni,

Bana saldıranlar utanacak,

Ben kulunsa sevineceğim.

 

Mez.109: 29 Rezilliğe bürünsün beni suçlayanlar,

Kaftan giyer gibi utançlarıyla örtünsünler!

 

Mez.109: 30 RAB'be çok şükredeceğim,

Kalabalığın arasında O'na övgüler dizeceğim;

 

Mez.109: 31 Çünkü O yoksulun sağında durur,

Onu yargılayanlardan kurtarmak için.

 

110. Mezmur

Davut'un mezmuru

 

BÖLÜM 110

 

Mez.110: 1 RAB efendime:

"Ben düşmanlarını ayaklarının altına serinceye dek*fü*

Sağımda otur" diyor.

D Not 110:1 "Ayaklarının altına serinceye dek": İbranice "Ayaklarına tabure yapıncaya dek".

 

Mez.110: 2 RAB Siyon'dan uzatacak kudret asanı,

Düşmanlarının ortasında egemenlik sür!

 

Mez.110: 3 Savaşacağın gün

Gönüllü gidecek askerlerin.

Seherin bağrından doğan çiy gibi

Kutsal giysiler içinde

Sana gelecek gençlerin.

 

Mez.110: 4 RAB ant içti, kararından dönmez:

"Melkisedek düzeni uyarınca

Sonsuza dek kâhinsin sen!" dedi.

 

Mez.110: 5 Rab senin sağındadır,

Kralları ezecek öfkelendiği gün.

 

Mez.110: 6 Ulusları yargılayacak, ortalığı cesetler dolduracak,

Dünyanın dört bucağında başları ezecek.

 

Mez.110: 7 Yol kenarındaki dereden su içecek;

Bu yüzden başını dik tutacak.

 

111. Mezmur

 

BÖLÜM 111

 

Mez.111: 1 Övgüler sunun RAB'be!

Doğru insanların toplantısında,

Topluluk içinde,

Bütün yüreğimle RAB'be şükredeceğim.

 

Mez.111: 2 RAB'bin işleri büyüktür,

Onlardan zevk alanlar hep onları düşünür.

 

Mez.111: 3 O'nun yaptıkları yüce ve görkemlidir,

Doğruluğu sonsuza dek sürer.

 

Mez.111: 4 RAB unutulmayacak harikalar yaptı,

O sevecen ve lütfedendir.

 

Mez.111: 5 Kendisinden korkanları besler,

Antlaşmasını sonsuza dek anımsar.

 

Mez.111: 6 Ulusların topraklarını kendi halkına vermekle

Gösterdi onlara işlerinin gücünü.

 

Mez.111: 7 Yaptığı her işte sadık ve adildir,

Bütün koşulları güvenilirdir;

 

Mez.111: 8 Sonsuza dek sürer,

Sadakat ve doğrulukla yapılır.

 

Mez.111: 9 O halkının kurtuluşunu sağladı,

Antlaşmasını sonsuza dek geçerli kıldı.

Adı kutsal ve müthiştir.

 

Mez.111: 10 Bilgeliğin temeli RAB korkusudur,

O'nun kurallarını yerine getiren herkes

Sağduyu sahibi olur.

O'na sonsuza dek övgü sunulur!

 

112. Mezmur

 

BÖLÜM 112

 

Mez.112: 1 Övgüler sunun RAB'be!

Ne mutlu RAB'den korkan insana,

O'nun buyruklarından büyük zevk alana!

 

Mez.112: 2 Soyu yeryüzünde güç kazanacak,

Doğruların kuşağı kutsanacak.

 

Mez.112: 3 Bolluk ve zenginlik eksilmez evinden,

Sonsuza dek sürer doğruluğu.

 

Mez.112: 4 Karanlıkta ışık doğar dürüstler için,

Lütfeden, sevecen, doğru insanlar için.

 

Mez.112: 5 Ne mutlu eli açık olan, ödünç veren,

İşlerini adaletle yürüten insana!

 

Mez.112: 6 Asla sarsılmaz,

Sonsuza dek anılır doğru insan.

 

Mez.112: 7 Kötü haberden korkmaz,

Yüreği sarsılmaz, RAB'be güvenir.

 

Mez.112: 8 Gözü pektir, korku nedir bilmez,

Sonunda düşmanlarının yenilgisini görür.

 

Mez.112: 9 Armağanlar dağıttı, yoksullara verdi;

Doğruluğu sonsuza dek kalıcıdır,

Gücü ve saygınlığı artar.

 

Mez.112: 10 Kötü kişi bunu görünce kudurur,

Dişlerini gıcırdatır, kendi kendini yer, bitirir.

Kötülerin dileği boşa çıkar.

 

113. Mezmur

 

BÖLÜM 113

 

Mez.113: 1 Övgüler sunun RAB'be!

Övgüler sunun, ey RAB'bin kulları,

RAB'bin adına övgüler sunun!

 

Mez.113: 2 Şimdiden sonsuza dek

RAB'bin adına şükürler olsun!

 

Mez.113: 3 Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar

RAB'bin adına övgüler sunulmalı!

 

Mez.113: 4 RAB bütün uluslara egemendir,

Görkemi gökleri aşar.

 

Mez.113: 5 Var mı Tanrımız RAB gibi,

Yücelerde oturan,

 

Mez.113: 6 Göklerde ve yeryüzünde olanlara

Bakmak için eğilen?

 

Mez.113: 7 Düşkünü yerden kaldırır,

Yoksulu çöplükten çıkarır;

 

Mez.113: 8 Soylularla,

Halkının soylularıyla birlikte oturtsun diye.

 

Mez.113: 9 Kısır kadını evde oturtur,

Çocuk sahibi mutlu bir anne kılar.

RAB'be övgüler sunun!

 

114. Mezmur

 

BÖLÜM 114

 

Mez.114: 1 İsrail Mısır'dan çıktığında,

Yakup'un soyu yabancı dil konuşan bir halktan ayrıldığında,

 

Mez.114: 2 Yahuda Rab'bin kutsal yeri oldu,

İsrail de O'nun krallığı.

 

Mez.114: 3 Deniz olanı görüp geri çekildi,

Şeria Irmağı tersine aktı.

 

Mez.114: 4 Dağlar koç gibi,

Tepeler kuzu gibi sıçradı.

 

Mez.114: 5 Ey deniz, sana ne oldu da kaçtın?

Ey Şeria, neden tersine aktın?

 

Mez.114: 6 Ey dağlar, niçin koç gibi,

Ey tepeler, niçin kuzu gibi sıçradınız?

 

Mez.114: 7-8 Titre, ey yeryüzü,

Kayayı havuza,

Çakmaktaşını pınara çeviren Rab'bin önünde,

Yakup'un Tanrısı'nın huzurunda.

 

115. Mezmur

(Mez.135:13-20)

 

BÖLÜM 115

 

Mez.115: 1 Bizi değil, ya RAB, bizi değil,

Sevgin ve sadakatin uğruna,

Kendi adını yücelt!

 

Mez.115: 2 Niçin uluslar:

"Hani, nerede onların Tanrısı?" desin.

 

Mez.115: 3 Bizim Tanrımız göklerdedir,

Ne isterse yapar.

 

Mez.115: 4 Oysa onların putları altın ve gümüşten yapılmış,

İnsan elinin eseridir.

 

Mez.115: 5 Ağızları var, konuşmazlar,

Gözleri var, görmezler,

 

Mez.115: 6 Kulakları var, duymazlar,

Burunları var, koku almazlar,

 

Mez.115: 7 Elleri var, hissetmezler,

Ayakları var, yürümezler,

Boğazlarından ses çıkmaz.

 

Mez.115: 8 Onları yapan, onlara güvenen herkes

Onlar gibi olacak!

 

Mez.115: 9 Ey İsrail halkı, RAB'be güven,

O'dur yardımcınız ve kalkanınız!

 

Mez.115: 10 Ey Harun soyu, RAB'be güven,

O'dur yardımcınız ve kalkanınız!

 

Mez.115: 11 Ey RAB'den korkanlar, RAB'be güvenin,

O'dur yardımcınız ve kalkanınız!

 

Mez.115: 12 RAB bizi anımsayıp kutsayacak,

İsrail halkını,

Harun soyunu kutsayacak.

 

Mez.115: 13 Küçük, büyük,

Kendisinden korkan herkesi kutsayacak.

 

Mez.115: 14 RAB sizi,

Sizi ve çocuklarınızı çoğaltsın!

 

Mez.115: 15 Yeri göğü yaratan RAB

Sizleri kutsasın.

 

Mez.115: 16 Göklerin öteleri RAB'bindir,

Ama yeryüzünü insanlara vermiştir.

 

Mez.115: 17 Ölüler, sessizlik diyarına inenler,

RAB'be övgüler sunmaz;

 

Mez.115: 18 Biziz RAB'bi öven,

Şimdiden sonsuza dek.

RAB'be övgüler sunun!

 

116. Mezmur

 

BÖLÜM 116

 

Mez.116: 1 RAB'bi seviyorum,

Çünkü O feryadımı duyar.

 

Mez.116: 2 Bana kulak verdiği için,

Yaşadığım sürece O'na sesleneceğim.

 

Mez.116: 3 Ölüm iplerine dolaşmıştım,

Ölüler diyarının kâbusu yakama yapışmıştı,

Sıkıntıya, acıya gömülmüştüm.

 

Mez.116: 4 O zaman RAB'be yakardım,

"Aman, ya RAB, kurtar canımı!" dedim.

 

Mez.116: 5 RAB lütufkâr ve adildir,

Sevecendir Tanrımız.

 

Mez.116: 6 RAB saf insanları korur,

Tükendiğim zaman beni kurtardı.

 

Mez.116: 7 Ey canım, yine huzura kavuş,

Çünkü RAB sana iyilik etti.

 

Mez.116: 8 Sen, ya RAB, canımı ölümden,

Gözlerimi yaştan,

Ayaklarımı sürçmekten kurtardın.

 

Mez.116: 9 Yaşayanların diyarında,

RAB'bin huzurunda yürüyeceğim.

 

Mez.116: 10 İman ettim,

"Büyük acı çekiyorum" dediğim zaman bile*fv*.

D Not 116:10 "İman ettim, 'Büyük acı çekiyorum dediğim zaman bile" ya da "İman ettim, bu nedenle konuştum. Büyük acı çekiyorum" (bkz. 2Ko.4:13).

 

Mez.116: 11 Şaşkınlık içinde,

"Bütün insanlar yalancı" dedim.

 

Mez.116: 12 Ne karşılık verebilirim RAB'be,

Bana yaptığı onca iyilik için?

 

Mez.116: 13 Kurtuluş sunusu olarak kadeh kaldırıp

RAB'be sesleneceğim.

 

Mez.116: 14 Bütün halkının önünde,

RAB'be adadıklarımı yerine getireceğim.

 

Mez.116: 15 RAB'bin gözünde değerlidir*fy*

Sadık kullarının ölümü.

D Not 116:15 "Değerlidir" ya da "Acıdır".

 

Mez.116: 16 Ya RAB, ben gerçekten senin kulunum;

Kulun, hizmetçinin oğluyum,

Sen çözdün bağlarımı.

 

Mez.116: 17 Ya RAB, sana seslenecek,

Şükran kurbanı sunacağım.

 

Mez.116: 18 RAB'be adadıklarımı yerine getireceğim

Bütün halkının önünde,

 

Mez.116: 19 RAB'bin Tapınağı'nın avlularında,

Senin orta yerinde, ey Yeruşalim!

RAB'be övgüler sunun!

 

117. Mezmur

 

BÖLÜM 117

 

Mez.117: 1 Ey bütün uluslar, RAB'be övgüler sunun!

Ey bütün halklar, O'nu yüceltin!

 

Mez.117: 2 Çünkü bize beslediği sevgi büyüktür,

RAB'bin sadakati sonsuza dek sürer.

RAB'be övgüler sunun!

 

118. Mezmur

 

BÖLÜM 118

 

Mez.118: 1 RAB'be şükredin, çünkü O iyidir,

Sevgisi sonsuzdur.

 

Mez.118: 2 "Sonsuzdur sevgisi!" desin İsrail halkı.

 

Mez.118: 3 "Sonsuzdur sevgisi!" desin Harun'un soyu.

 

Mez.118: 4 "Sonsuzdur sevgisi!" desin RAB'den korkanlar.

 

Mez.118: 5 Sıkıntı içinde RAB'be seslendim;

Yanıtladı, rahata kavuşturdu beni.

 

Mez.118: 6 RAB benden yana, korkmam;

İnsan bana ne yapabilir?

 

Mez.118: 7 RAB benden yana, benim yardımcım,

Benden nefret edenlerin sonuna zaferle bakacağım.

 

Mez.118: 8 RAB'be sığınmak

İnsana güvenmekten iyidir.

 

Mez.118: 9 RAB'be sığınmak

Soylulara güvenmekten iyidir.

 

Mez.118: 10 Bütün uluslar beni kuşattı,

RAB'bin adıyla püskürttüm onları.

 

Mez.118: 11 Kuşattılar, sardılar beni,

RAB'bin adıyla püskürttüm onları.

 

Mez.118: 12 Arılar gibi sardılar beni,

Ama diken ateşi gibi sönüverdiler;

RAB'bin adıyla püskürttüm onları.

 

Mez.118: 13 İtilip kakıldım*fz*, düşmek üzereydim,

Ama RAB yardım etti bana.

D Not 118:13 Septuaginta, Süryanice "İtilip kakıldım", Masoretik metin "Beni itip kaktın".

 

Mez.118: 14 RAB gücüm ve ezgimdir,

O kurtardı beni.

 

Mez.118: 15 Sevinç ve zafer çığlıkları

Çınlıyor doğruların çadırlarında:

"RAB'bin sağ eli güçlü işler yapar!

 

Mez.118: 16 RAB'bin sağ eli üstündür,

RAB'bin sağ eli güçlü işler yapar!"

 

Mez.118: 17 Ölmeyecek, yaşayacağım,

RAB'bin yaptıklarını duyuracağım.

 

Mez.118: 18 RAB beni şiddetle yola getirdi,

Ama ölüme terk etmedi.

 

Mez.118: 19 Açın bana adalet kapılarını,

Girip RAB'be şükredeyim.

 

Mez.118: 20 İşte budur RAB'bin kapısı!

Doğrular girebilir oradan.

 

Mez.118: 21 Sana şükrederim, çünkü bana yanıt verdin,

Kurtarıcım oldun.

 

Mez.118: 22 Yapıcıların reddettiği taş,

Köşenin baş taşı oldu.

 

Mez.118: 23 RAB'bin işidir bu,

Gözümüzde harika bir iş!

 

Mez.118: 24 Bugün RAB'bin yarattığı gündür,

Onun için sevinip coşalım!

 

Mez.118: 25 Ne olur, ya RAB, kurtar bizi,

Ne olur, başarılı kıl bizi!

 

Mez.118: 26 Kutsansın RAB'bin adıyla gelen!

Kutsuyoruz sizi RAB'bin evinden.

 

Mez.118: 27 RAB Tanrı'dır, aydınlattı bizi.

İplerle bağlayın bayram kurbanını*fa*,

İlerleyin sunağın boynuzlarına kadar.

D Not 118:27 "İplerle bağlayın bayram kurbanını" ya da "Elinizde

dallarla bayramı kutlayın".

 

Mez.118: 28 Tanrım sensin, şükrederim sana,

Tanrım sensin, yüceltirim seni.

 

Mez.118: 29 RAB'be şükredin, çünkü O iyidir,

Sevgisi sonsuzdur.

 

119. Mezmur

(ALEF)*fb*

 

BÖLÜM 119

 

Mez.119: 1 Ne mutlu yolları temiz olanlara,

RAB'bin yasasına göre yaşayanlara!

D Not Alef, beyt, vb. sözcükleri İbrani alfabesinin harfleridir.

119. Mezmur akrostiş biçimde yazılmış bir şiirdir.

 

Mez.119: 2 Ne mutlu O'nun öğütlerine uyanlara,

Bütün yüreğiyle O'na yönelenlere!

 

Mez.119: 3 Hiç haksızlık etmezler,

O'nun yolunda yürürler.

 

Mez.119: 4 Koyduğun koşullara

Dikkatle uyulmasını buyurdun.

 

Mez.119: 5 Keşke kararlı olsam

Senin kurallarına uymakta!

 

Mez.119: 6 Hiç utanmayacağım,

Bütün buyruklarını izledikçe.

 

Mez.119: 7 Şükredeceğim sana temiz yürekle,

Adil hükümlerini öğrendikçe.

 

Mez.119: 8 Kurallarını yerine getireceğim,

Bırakma beni hiçbir zaman!

 

(BEYT)

 

Mez.119: 9 Genç insan yolunu nasıl temiz tutar?

Senin sözünü tutmakla.

 

Mez.119: 10 Bütün yüreğimle sana yöneliyorum,

İzin verme buyruklarından sapmama!

 

Mez.119: 11 Aklımdan çıkarmam sözünü,

Sana karşı günah işlememek için.

 

Mez.119: 12 Övgüler olsun sana, ya RAB,

Bana kurallarını öğret.

 

Mez.119: 13 Ağzından çıkan bütün hükümleri

Dudaklarımla yineliyorum.

 

Mez.119: 14 Sevinç duyuyorum öğütlerini izlerken,

Sanki benim oluyor bütün hazineler.

 

Mez.119: 15 Koşullarını derin derin düşünüyorum,

Yollarını izlerken.

 

Mez.119: 16 Zevk alıyorum kurallarından,

Sözünü unutmayacağım.

 

(GİMEL)

 

Mez.119: 17 Ben kuluna iyilik et ki yaşayayım,

Sözüne uyayım.

 

Mez.119: 18 Gözlerimi aç,

Yasandaki harikaları göreyim.

 

Mez.119: 19 Garibim bu dünyada,

Buyruklarını benden gizleme!

 

Mez.119: 20 İçim tükeniyor,

Her an hükümlerini özlemekten.

 

Mez.119: 21 Buyruklarından sapan

Lanetli küstahları azarlarsın.

 

Mez.119: 22 Uzaklaştır benden küçümsemeleri, hakaretleri,

Çünkü öğütlerini tutuyorum.

 

Mez.119: 23 Önderler toplanıp beni kötüleseler bile,

Ben kulun senin kurallarını derin derin düşüneceğim.

 

Mez.119: 24 Öğütlerin benim zevkimdir,

Bana akıl verirler.

 

(DALET)

 

Mez.119: 25 Toza toprağa serildim,

Sözün uyarınca yaşam ver bana.

 

Mez.119: 26 Yaptıklarımı açıkladım, beni yanıtladın;

Kurallarını öğret bana!

 

Mez.119: 27 Koşullarını anlamamı sağla ki,

Harikalarının üzerinde düşüneyim.

 

Mez.119: 28 İçim eriyor kederden,

Sözün uyarınca güçlendir beni!

 

Mez.119: 29 Yalan yoldan uzaklaştır,

Yasan uyarınca lütfet bana.

 

Mez.119: 30 Ben sadakat yolunu seçtim,

Hükümlerini uygun gördüm.

 

Mez.119: 31 Öğütlerine dört elle sarıldım, ya RAB,

Utandırma beni!

 

Mez.119: 32 İçime huzur verdiğin için

Buyrukların doğrultusunda koşacağım.

 

(HE)

 

Mez.119: 33 Kurallarını nasıl izleyeceğimi öğret bana, ya RAB,

Öyle ki, onları sonuna kadar izleyeyim.

 

Mez.119: 34 Anlamamı sağla, yasana uyayım,

Bütün yüreğimle onu yerine getireyim.

 

Mez.119: 35 Buyrukların doğrultusunda yol göster bana,

Çünkü yolundan zevk alırım.

 

Mez.119: 36 Yüreğimi haksız kazanca değil,

Kendi öğütlerine yönelt.

 

Mez.119: 37 Gözlerimi boş şeylerden*fc* çevir,

Beni kendi yolunda yaşat.

D Not 119:37 "Boş şeylerden" ya da "Değersiz putlardan".

 

Mez.119: 38 Senden korkulması için

Ben kuluna verdiğin sözü yerine getir.

 

Mez.119: 39 Korktuğum hakaretten uzak tut beni,

Çünkü senin ilkelerin iyidir.

 

Mez.119: 40 Çok özlüyorum senin koşullarını!

Beni doğruluğunun içinde yaşat!

 

(VAV)

 

Mez.119: 41 Bana sevgini göster, ya RAB,

Sözün uyarınca kurtar beni!

 

Mez.119: 42 O zaman beni aşağılayanlara

Gereken yanıtı verebilirim,

Çünkü senin sözüne güvenirim.

 

Mez.119: 43 Gerçeğini ağzımdan düşürme,

Çünkü senin hükümlerine umut bağladım.

 

Mez.119: 44 Yasana sürekli,

Sonsuza dek uyacağım.

 

Mez.119: 45 Özgürce yürüyeceğim,

Çünkü senin koşullarına yöneldim ben.

 

Mez.119: 46 Kralların önünde senin öğütlerinden söz edecek,

Utanç duymayacağım.

 

Mez.119: 47 Senin buyruklarından zevk alıyor,

Onları seviyorum.

 

Mez.119: 48 Saygı ve sevgi duyuyorum buyruklarına,

Derin derin düşünüyorum kurallarını.

 

(ZAYİN)

 

Mez.119: 49 Kuluna verdiğin sözü anımsa,

Bununla umut verdin bana.

 

Mez.119: 50 Acı çektiğimde beni avutan budur,

Sözün bana yaşam verir.

 

Mez.119: 51 Çok eğlendiler küstahlar benimle,

Yine de yasandan şaşmadım.

 

Mez.119: 52 Geçmişte verdiğin hükümleri anımsayınca,

Avundum, ya RAB.

 

Mez.119: 53 Çileden çıkıyorum,

Yasanı terk eden kötüler yüzünden.

 

Mez.119: 54 Senin kurallarındır ezgilerimin konusu,

Konuk olduğum bu dünyada.

 

Mez.119: 55 Gece adını anarım, ya RAB,

Yasana uyarım.

 

Mez.119: 56 Tek yaptığım,

Senin koşullarına uymak.

 

(HET)

 

Mez.119: 57 Benim payıma düşen sensin, ya RAB,

Sözlerini yerine getireceğim, dedim.

 

Mez.119: 58 Bütün yüreğimle sana yakardım.

Lütfet bana, sözün uyarınca.

 

Mez.119: 59 Tuttuğum yolları düşündüm,

Senin öğütlerine göre adım attım.

 

Mez.119: 60 Buyruklarına uymak için

Elimi çabuk tuttum, oyalanmadım.

 

Mez.119: 61 Kötülerin ipleri beni sardı,

Yasanı unutmadım.

 

Mez.119: 62 Doğru hükümlerin için

Gece yarısı kalkıp sana şükrederim.

 

Mez.119: 63 Dostuyum bütün senden korkanların,

Koşullarına uyanların.

 

Mez.119: 64 Yeryüzü sevginle dolu, ya RAB,

Kurallarını öğret bana!

 

(TET)

 

Mez.119: 65 Ya RAB, iyilik ettin kuluna,

Sözünü tuttun.

 

Mez.119: 66 Bana sağduyu ve bilgi ver,

Çünkü inanıyorum buyruklarına.

 

Mez.119: 67 Acı çekmeden önce yoldan sapardım,

Ama şimdi sözüne uyuyorum.

 

Mez.119: 68 Sen iyisin, iyilik edersin;

Bana kurallarını öğret.

 

Mez.119: 69 Küstahlar yalanlarla beni lekeledi,

Ama ben bütün yüreğimle senin koşullarına uyarım.

 

Mez.119: 70 Onların yüreği yağ bağladı,

Bense zevk alırım yasandan.

 

Mez.119: 71 İyi oldu acı çekmem;

Çünkü kurallarını öğreniyorum.

 

Mez.119: 72 Ağzından çıkan yasa benim için

Binlerce altın ve gümüşten daha değerlidir.

 

(YOD)

 

Mez.119: 73 Senin ellerin beni yarattı, biçimlendirdi.

Anlamamı sağla ki buyruklarını öğreneyim.

 

Mez.119: 74 Senden korkanlar beni görünce sevinsin,

Çünkü senin sözüne umut bağladım.

 

Mez.119: 75 Biliyorum, ya RAB, hükümlerin adildir;

Bana acı çektirirken bile sadıksın.

 

Mez.119: 76 Ben kuluna verdiğin söz uyarınca,

Sevgin beni avutsun.

 

Mez.119: 77 Sevecenlik göster bana, yaşayayım,

Çünkü yasandan zevk alıyorum.

 

Mez.119: 78 Utansın küstahlar beni yalan yere suçladıkları için.

Bense senin koşullarını düşünüyorum.

 

Mez.119: 79 Bana dönsün senden korkanlar,

Öğütlerini bilenler.

 

Mez.119: 80 Yüreğim kusursuz uysun kurallarına,

Öyle ki, utanç duymayayım.

 

(KAF)

 

Mez.119: 81 İçim tükeniyor senin kurtarışını özlerken,

Senin sözüne umut bağladım ben.

 

Mez.119: 82 Gözümün feri sönüyor söz verdiklerini beklemekten,

"Ne zaman avutacaksın beni?" diye soruyorum.

 

Mez.119: 83 Dumandan kararmış tuluma döndüm,

Yine de unutmuyorum kurallarını.

 

Mez.119: 84 Daha ne kadar bekleyecek kulun?

Ne zaman yargılayacaksın bana zulmedenleri?

 

Mez.119: 85 Çukur kazdılar benim için

Yasana uymayan küstahlar.

 

Mez.119: 86 Bütün buyrukların güvenilirdir;

Haksız yere zulmediyorlar, yardım et bana!

 

Mez.119: 87 Nerdeyse sileceklerdi beni yeryüzünden,

Ama ben senin koşullarından ayrılmadım.

 

Mez.119: 88 Koru canımı sevgin uyarınca,

Tutayım ağzından çıkan öğütleri.

 

(LAMET)

 

Mez.119: 89 Ya RAB, sözün

Göklerde sonsuza dek duruyor.

 

Mez.119: 90 Sadakatin kuşaklar boyu sürüyor,

Kurduğun yeryüzü sapasağlam duruyor.

 

Mez.119: 91 Bugün hükümlerin uyarınca ayakta duran her şey

Sana kulluk ediyor.

 

Mez.119: 92 Eğer yasan zevk kaynağım olmasaydı,

Çektiğim acılardan yok olurdum.

 

Mez.119: 93 Koşullarını asla unutmayacağım,

Çünkü onlarla bana yaşam verdin.

 

Mez.119: 94 Kurtar beni, çünkü seninim,

Senin koşullarına yöneldim.

 

Mez.119: 95 Kötüler beni yok etmeyi beklerken,

Ben senin öğütlerini inceliyorum.

 

Mez.119: 96 Kusursuz olan her şeyin bir sonu olduğunu gördüm,

Ama senin buyruğun sınır tanımaz.

 

(MEM)

 

Mez.119: 97 Ne kadar severim yasanı!

Bütün gün düşünürüm onun üzerinde.

 

Mez.119: 98 Buyrukların beni düşmanlarımdan bilge kılar,

Çünkü her zaman aklımdadır onlar.

 

Mez.119: 99 Bütün öğretmenlerimden daha akıllıyım,

Çünkü öğütlerin üzerinde düşünüyorum.

 

Mez.119: 100 Yaşlılardan daha bilgeyim,

Çünkü senin koşullarına uyuyorum.

 

Mez.119: 101 Sakınırım her kötü yoldan,

Senin sözünü tutmak için.

 

Mez.119: 102 Ayrılmam hükümlerinden,

Çünkü bana sen öğrettin.

 

Mez.119: 103 Ne tatlı geliyor verdiğin sözler damağıma,

Baldan tatlı geliyor ağzıma!

 

Mez.119: 104 Senin koşullarına uymakla bilgelik kazanıyorum,

Bu yüzden nefret ediyorum her yanlış yoldan.

 

(NUN)

 

Mez.119: 105 Sözün adımlarım için çıra,

Yolum için ışıktır.

 

Mez.119: 106 Adil hükümlerini izleyeceğime ant içtim,

Andımı tutacağım.

 

Mez.119: 107 Çok sıkıntı çektim, ya RAB;

Koru hayatımı sözün uyarınca.

 

Mez.119: 108 Ağzımdan çıkan içten övgüleri

Kabul et, ya RAB,

Bana hükümlerini öğret.

 

Mez.119: 109 Hayatım her an tehlikede,

Yine de unutmam yasanı.

 

Mez.119: 110 Kötüler tuzak kurdu bana,

Yine de sapmadım senin koşullarından.

 

Mez.119: 111 Öğütlerin sonsuza dek mirasımdır,

Yüreğimin sevincidir onlar.

 

Mez.119: 112 Kararlıyım

Sonuna kadar senin kurallarına uymaya.

 

(SAMEK)

 

Mez.119: 113 Döneklerden tiksinir,

Senin yasanı severim.

 

Mez.119: 114 Sığınağım ve kalkanım sensin,

Senin sözüne umut bağlarım.

 

Mez.119: 115 Ey kötüler, benden uzak durun,

Tanrım'ın buyruklarını yerine getireyim.

 

Mez.119: 116 Sözün uyarınca destek ol bana, yaşam bulayım;

Umudumu boşa çıkarma!

 

Mez.119: 117 Sıkı tut beni, kurtulayım,

Her zaman kurallarını dikkate alayım.

 

Mez.119: 118 Kurallarından sapan herkesi reddedersin,

Çünkü onların hileleri boştur.

 

Mez.119: 119 Dünyadaki kötüleri cüruf gibi atarsın,

Bu yüzden severim senin öğütlerini.

 

Mez.119: 120 Bedenim ürperiyor dehşetinden,

Korkuyorum hükümlerinden.

 

(AYİN)

 

Mez.119: 121 Adil ve doğru olanı yaptım,

Gaddarların eline bırakma beni!

 

Mez.119: 122 Güven altına al kulunun mutluluğunu,

Baskı yapmasın bana küstahlar.

 

Mez.119: 123 Gözümün feri sönüyor,

Beni kurtarmanı,

Adil sözünü yerine getirmeni beklemekten.

 

Mez.119: 124 Kuluna sevgin uyarınca davran,

Bana kurallarını öğret.

 

Mez.119: 125 Ben senin kulunum, bana akıl ver ki,

Öğütlerini anlayabileyim.

 

Mez.119: 126 Ya RAB, harekete geçmenin zamanıdır,

Yasanı çiğniyorlar.

 

Mez.119: 127 Bu yüzden senin buyruklarını,

Altından, saf altından daha çok seviyorum;

 

Mez.119: 128 Koyduğun koşulların hepsini doğru buluyorum,

Her yanlış yoldan tiksiniyorum.

 

(PE)

 

Mez.119: 129 Harika öğütlerin var,

Bu yüzden onlara candan uyuyorum.

 

Mez.119: 130 Sözlerinin açıklanışı aydınlık saçar,

Saf insanlara akıl verir.

 

Mez.119: 131 Ağzım açık, soluk soluğayım,

Çünkü buyruklarını özlüyorum.

 

Mez.119: 132 Bana lütufla bak,

Adını sevenlere her zaman yaptığın gibi.

 

Mez.119: 133 Adımlarımı pekiştir verdiğin söz uyarınca,

Hiçbir suç bana egemen olmasın.

 

Mez.119: 134 Kurtar beni insan baskısından,

Koşullarına uyabileyim.

 

Mez.119: 135 Yüzün aydınlık saçsın kulunun üzerine,

Kurallarını öğret bana.

 

Mez.119: 136 Oluk oluk yaş akıyor gözlerimden,

Çünkü uymuyorlar yasana.

 

(SADE)

 

Mez.119: 137 Sen adilsin, ya RAB,

Hükümlerin doğrudur.

 

Mez.119: 138 Buyurduğun öğütler doğru

Ve tam güvenilirdir.

 

Mez.119: 139 Gayretim beni tüketti,

Çünkü düşmanlarım unuttu senin sözlerini.

 

Mez.119: 140 Sözün çok güvenilirdir,

Kulun onu sever.

 

Mez.119: 141 Önemsiz ve horlanan biriyim ben,

Ama koşullarını unutmuyorum.

 

Mez.119: 142 Adaletin sonsuza dek doğrudur,

Yasan gerçektir.

 

Mez.119: 143 Sıkıntıya, darlığa düştüm,

Ama buyrukların benim zevkimdir.

 

Mez.119: 144 Öğütlerin sonsuza dek doğrudur;

Bana akıl ver ki, yaşayayım.

 

(KOF)

 

Mez.119: 145 Bütün yüreğimle haykırıyorum,

Yanıtla beni, ya RAB!

Senin kurallarına uyacağım.

 

Mez.119: 146 Sana sesleniyorum,

Kurtar beni,

Öğütlerine uyayım.

 

Mez.119: 147 Gün doğmadan kalkıp yardım dilerim,

Senin sözüne umut bağladım.

 

Mez.119: 148 Verdiğin söz üzerinde düşüneyim diye,

Gece boyunca uyku girmiyor gözüme.

 

Mez.119: 149 Sevgin uyarınca sesime kulak ver,

Hükümlerin uyarınca, ya RAB, yaşam ver bana!

 

Mez.119: 150 Yaklaşıyor kötülük ardınca koşanlar,

Yasandan uzaklaşıyorlar.

 

Mez.119: 151 Oysa sen yakınsın, ya RAB,

Bütün buyrukların gerçektir.

 

Mez.119: 152 Çoktan beri anladım

Öğütlerini sonsuza dek verdiğini.

 

(REŞ)

 

Mez.119: 153 Çektiğim sıkıntıyı gör, kurtar beni,

Çünkü yasanı unutmadım.

 

Mez.119: 154 Davamı savun, özgür kıl beni,

Sözün uyarınca koru canımı.

 

Mez.119: 155 Kurtuluş kötülerden uzaktır,

Çünkü senin kurallarına yönelmiyorlar.

 

Mez.119: 156 Çok sevecensin, ya RAB,

Hükümlerin uyarınca koru canımı.

 

Mez.119: 157 Bana zulmedenler, düşmanlarım çok,

Yine de sapmadım senin öğütlerinden.

 

Mez.119: 158 Tiksinerek bakıyorum hainlere,

Çünkü uymuyorlar senin sözüne.

 

Mez.119: 159 Bak, ne kadar seviyorum koşullarını,

Sevgin uyarınca, ya RAB, koru canımı.

 

Mez.119: 160 Sözlerinin temeli gerçektir,

Doğru hükümlerinin tümü sonsuza dek sürecektir.

 

(SİN ve ŞİN)

 

Mez.119: 161 Yok yere zulmediyor bana önderler,

Oysa yüreğim senin sözünle titrer.

 

Mez.119: 162 Ganimet bulan biri gibi

Verdiğin sözlerde sevinç bulurum.

 

Mez.119: 163 Tiksinir, iğrenirim yalandan,

Ama senin yasanı severim.

 

Mez.119: 164 Doğru hükümlerin için

Seni günde yedi kez överim.

 

Mez.119: 165 Yasanı sevenler büyük esenlik bulur,

Hiçbir şey sendeletmez onları.

 

Mez.119: 166 Ya RAB, kurtarışına umut bağlar,

Buyruklarını yerine getiririm.

 

Mez.119: 167 Öğütlerine candan uyar,

Onları çok severim.

 

Mez.119: 168 Öğütlerini, koşullarını uygularım,

Çünkü bütün davranışlarımı görürsün sen.

 

(TAV)

 

Mez.119: 169 Feryadım sana erişsin, ya RAB,

Sözün uyarınca akıl ver bana!

 

Mez.119: 170 Yalvarışım sana ulaşsın;

Verdiğin söz uyarınca kurtar beni!

 

Mez.119: 171 Dudaklarımdan övgüler aksın,

Çünkü bana kurallarını öğretiyorsun.

 

Mez.119: 172 Dilimde sözün ezgilere dönüşsün,

Çünkü bütün buyrukların doğrudur.

 

Mez.119: 173 Elin bana yardıma hazır olsun,

Çünkü senin koşullarını seçtim ben.

 

Mez.119: 174 Kurtarışını özlüyorum, ya RAB,

Yasan zevk kaynağımdır.

 

Mez.119: 175 Beni yaşat ki, sana övgüler sunayım,

Hükümlerin bana yardımcı olsun.

 

Mez.119: 176 Kaybolmuş koyun gibi avare dolaşıyordum;

Kulunu ara,

Çünkü buyruklarını unutmadım ben.

 

120. Mezmur

Hac ilahisi*fç*

 

BÖLÜM 120

 

Mez.120: 1 Sıkıntıya düşünce RAB'be seslendim;

Yanıtladı beni.

 

Mez.120: 2 Ya RAB, kurtar canımı yalancı dudaklardan,

Aldatıcı dillerden!

D Not "Hac İlahisi": Fısıh, Hasat, Çardak bayramlarını kutlamak için Yeruşalim'e çıkarken söylenen ezgi.

 

Mez.120: 3 Ey aldatıcı dil,

RAB ne verecek sana,

Daha ne verecek?

 

Mez.120: 4 Yiğidin sivri oklarıyla

Retem çalısından alevli korlar!

 

Mez.120: 5 Vay bana, Meşek'te garip kaldım sanki,

Kedar çadırları arasında oturdum.

 

Mez.120: 6 Fazla kaldım

Barıştan nefret edenler arasında.

 

Mez.120: 7 Ben barış yanlısıyım,

Ama söze başladığımda,

Onlar savaşa kalkıyor!

 

121. Mezmur

Hac ilahisi

 

BÖLÜM 121

 

Mez.121: 1 Gözlerimi dağlara kaldırıyorum,

Nereden yardım gelecek?

 

Mez.121: 2 Yeri göğü yaratan

RAB'den gelecek yardım.

 

Mez.121: 3 O ayaklarının kaymasına izin vermez,

Seni koruyan uyuklamaz.

 

Mez.121: 4 İsrail'in koruyucusu ne uyur ne uyuklar.

 

Mez.121: 5 Senin koruyucun RAB'dir,

O sağ yanında sana gölgedir.

 

Mez.121: 6 Gündüz güneş,

Gece ay sana zarar vermez.

 

Mez.121: 7 RAB her kötülükten seni korur,

Esirger canını.

 

Mez.121: 8 Şimdiden sonsuza dek

RAB koruyacak gidişini, gelişini.

 

122. Mezmur

Davut'un hac ilahisi

 

BÖLÜM 122

 

Mez.122: 1 Bana: "RAB'bin evine gidelim" dendikçe

Sevinirim.

 

Mez.122: 2 Ayaklarımız senin kapılarında,

Ey Yeruşalim!

 

Mez.122: 3 Bitişik nizamda kurulmuş bir kenttir

Yeruşalim!

 

Mez.122: 4 Oymaklar çıkar oraya, RAB'bin oymakları,

İsrail'e verilen öğüt uyarınca,

RAB'bin adına şükretmek için.

 

Mez.122: 5 Çünkü orada yargı tahtları,

Davut soyunun tahtları kurulmuştur.

 

Mez.122: 6 Esenlik dileyin Yeruşalim'e:

"Huzur bulsun seni sevenler!

 

Mez.122: 7 Surlarına esenlik,

Saraylarına huzur egemen olsun!"

 

Mez.122: 8 Kardeşlerim, dostlarım için,

"Esenlik olsun sana!" derim.

 

Mez.122: 9 Tanrımız RAB'bin evi için

İyilik dilerim sana.

 

123. Mezmur

Hac ilahisi

 

BÖLÜM 123

 

Mez.123: 1 Gözlerimi sana kaldırıyorum,

Ey göklerde taht kuran!

 

Mez.123: 2 Nasıl kulların gözleri efendilerinin,

Hizmetçinin gözleri hanımının eline bakarsa,

Bizim gözlerimiz de RAB Tanrımız'a öyle bakar,

O bize acıyıncaya dek.

 

Mez.123: 3 Acı bize, ya RAB, acı;

Gördüğümüz hakaret yeter de artar.

 

Mez.123: 4 Rahat yaşayanların alayları,

Küstahların hakareti

Canımıza yetti.

 

124. Mezmur

Davut'un hac ilahisi

 

BÖLÜM 124

 

Mez.124: 1 RAB bizden yana olmasaydı,

Desin şimdi İsrail:

 

Mez.124: 2 RAB bizden yana olmasaydı,

İnsanlar bize saldırdığında,

 

Mez.124: 3 Diri diri yutarlardı bizi,

Öfkeleri bize karşı alevlenince.

 

Mez.124: 4 Sular silip süpürürdü bizleri,

Seller geçerdi üzerimizden.

 

Mez.124: 5 Kabaran sular

Aşardı başımızdan.

 

Mez.124: 6 Övgüler olsun

Bizi onların ağzına yem etmeyen RAB'be!

 

Mez.124: 7 Bir kuş gibi

Kurtuldu canımız avcının tuzağından,

Kırıldı tuzak, kurtulduk.

 

Mez.124: 8 Yeri göğü yaratan

RAB'bin adı yardımcımızdır.

 

125. Mezmur

Hac ilahisi

 

BÖLÜM 125

 

Mez.125: 1 RAB'be güvenenler Siyon Dağı'na benzer,

Sarsılmaz, sonsuza dek durur.

 

Mez.125: 2 Dağlar Yeruşalim'i nasıl kuşatmışsa,

RAB de halkını öyle kuşatmıştır,

Şimdiden sonsuza dek.

 

Mez.125: 3 Kalmayacak kötülerin asası,

Doğruların payına düşen toprakta,

Yoksa doğrular haksızlığa el uzatabilir.

 

Mez.125: 4 İyilik et, ya RAB,

İyilere, yüreği temiz olanlara.

 

Mez.125: 5 Ama kendi halkından eğri yollara sapanları,

RAB kötü uluslarla birlikte kovacak.

İsrail'e esenlik olsun!

 

126. Mezmur

Hac ilahisi

 

BÖLÜM 126

 

Mez.126: 1 RAB sürgünleri Siyon'a geri getirince*fd*,

Rüya gibi geldi bize.

D Not 126:1 "RAB sürgünleri Siyon'a geri getirince" ya da "RAB Siyon'u eski gönencine kavuşturunca".

 

Mez.126: 2 Ağzımız gülüşlerle,

Dilimiz sevinç çığlıklarıyla doldu.

"RAB onlar için büyük işler yaptı"

Diye konuşuldu uluslar arasında.

 

Mez.126: 3 RAB bizim için büyük işler yaptı,

Sevinç doldu içimiz.

 

Mez.126: 4 Ya RAB, eski gönencimize kavuştur bizi,

Negev'de suya kavuşan vadiler gibi.

 

Mez.126: 5 Gözyaşları içinde ekenler,

Sevinç çığlıklarıyla biçecek;

 

Mez.126: 6 Ağlayarak tohum çuvalını taşıyıp dolaşan,

Sevinç çığlıkları atarak demetlerle dönecek.

 

127. Mezmur

Süleyman'ın hac ilahisi

 

BÖLÜM 127

 

Mez.127: 1 Evi RAB yapmazsa,

Yapıcılar boşuna didinir.

Kenti RAB korumazsa,

Bekçi boşuna bekler.

 

Mez.127: 2 Boşuna erken kalkıp

Geç yatıyorsunuz.

Ey zahmetle kazanılan ekmeği yiyenler,

RAB sevdiklerinin rahat uyumasını sağlar.

 

Mez.127: 3 Çocuklar RAB'bin verdiği bir armağandır,

Rahmin ürünü bir ödüldür.

 

Mez.127: 4 Yiğidin elinde nasılsa oklar,

Öyledir gençlikte doğan çocuklar.

 

Mez.127: 5 Ne mutlu ok kılıfı onlarla dolu insana!

Kent kapısında*fe* hasımlarıyla tartışırken

Utanç duymayacaklar.

D Not 127:5 "Kent kapısında": Eski zamanlarda mahkeme kent kapısında yapılırdı.

 

128. Mezmur

Hac ilahisi

 

BÖLÜM 128

 

Mez.128: 1 Ne mutlu RAB'den korkana,

O'nun yolunda yürüyene!

 

Mez.128: 2 Emeğinin ürününü yiyeceksin,

Mutlu ve başarılı olacaksın.

 

Mez.128: 3 Eşin evinde verimli bir asma gibi olacak;

Çocukların zeytin filizleri gibi sofranın çevresinde.

 

Mez.128: 4 İşte RAB'den korkan kişi

Böyle kutsanacak.

 

Mez.128: 5 RAB seni Siyon'dan kutsasın!

Yeruşalim'in gönencini göresin,

Bütün yaşamın boyunca!

 

Mez.128: 6 Çocuklarının çocuklarını göresin!

İsrail'e esenlik olsun!

 

129. Mezmur

Hac ilahisi

 

BÖLÜM 129

 

Mez.129: 1 Gençliğimden beri bana sık sık saldırdılar;

Şimdi söylesin İsrail:

 

Mez.129: 2 "Gençliğimden beri bana sık sık saldırdılar,

Ama yenemediler beni.

 

Mez.129: 3 Çiftçiler saban sürdüler sırtımda,

Upuzun iz bıraktılar."

 

Mez.129: 4 Ama RAB adildir,

Kesti kötülerin bağlarını.

 

Mez.129: 5 Siyon'dan nefret eden herkes

Utanç içinde geri çekilsin.

 

Mez.129: 6 Damlardaki ota,

Büyümeden kuruyan ota dönsünler.

 

Mez.129: 7 Orakçı avucunu,

Demetçi kucağını dolduramaz onunla.

 

Mez.129: 8 Yoldan geçenler de,

"RAB sizi kutsasın,

RAB'bin adıyla sizi kutsarız" demezler.

 

130. Mezmur

Hac ilahisi

 

BÖLÜM 130

 

Mez.130: 1 Derinliklerden sana sesleniyorum, ya RAB,

 

Mez.130: 2 Sesimi işit, ya Rab,

Yalvarışıma iyi kulak ver!

 

Mez.130: 3 Ya RAB, sen suçların hesabını tutsan,

Kim ayakta kalabilir, ya Rab?

 

Mez.130: 4 Ama sen bağışlayıcısın,

Öyle ki senden korkulsun.

 

Mez.130: 5 RAB'bi gözlüyorum,

Canım RAB'bi gözlüyor,

Umut bağlıyorum O'nun sözüne.

 

Mez.130: 6 Sabahı gözleyenlerden,

Evet, sabahı gözleyenlerden daha çok,

Canım Rab'bi gözlüyor.

 

Mez.130: 7 Ey İsrail, RAB'be umut bağla!

Çünkü RAB'de sevgi,

Tam kurtuluş vardır.

 

Mez.130: 8 İsrail'i bütün suçlarından

Fidyeyle O kurtaracaktır.

 

131. Mezmur

Davut'un hac ilahisi

 

BÖLÜM 131

 

Mez.131: 1 Ya RAB, yüreğimde gurur yok,

Gözüm yükseklerde değil.

Büyük işlerle,

Kendimi aşan harika işlerle uğraşmıyorum.

 

Mez.131: 2 Tersine, ana kucağında sütten kesilmiş çocuk gibi,

Kendimi yatıştırıp huzur buldum,

Sütten kesilmiş çocuğa döndüm.

 

Mez.131: 3 Ey İsrail, RAB'be umut bağla

Şimdiden sonsuza dek!

 

132. Mezmur

(2Ta.6:41-42)

Hac ilahisi

 

BÖLÜM 132

 

Mez.132: 1-2 Ya RAB, Davut'un hatırı için,

Çektiği bütün zorlukları,

Sana nasıl ant içtiğini,

Yakup'un güçlü Tanrısı'na adak adadığını anımsa:

 

Mez.132: 3 "Evime gitmeyeceğim,

Yatağıma uzanmayacağım,

 

Mez.132: 4 Gözlerime uyku girmeyecek,

Göz kapaklarım kapanmayacak,

 

Mez.132: 5 RAB'be bir yer,

Yakup'un güçlü Tanrısı'na bir konut buluncaya dek."

 

Mez.132: 6 Antlaşma Sandığı'nın* Efrata'da olduğunu duyduk,

Onu Yaar kırlarında bulduk.

 

Mez.132: 7 "RAB'bin konutuna gidelim,

Ayağının taburesi önünde tapınalım" dedik.

 

Mez.132: 8 Çık, ya RAB, yaşayacağın yere,

Gücünü simgeleyen sandıkla birlikte.

 

Mez.132: 9 Kâhinlerin doğruluğu kuşansın,

Sadık kulların sevinç çığlıkları atsın.

 

Mez.132: 10 Kulun Davut'un hatırı için,

Meshettiğin* krala yüz çevirme.

 

Mez.132: 11 RAB Davut'a kesin ant içti,

Andından dönmez:

"Senin soyundan birini tahtına oturtacağım.

 

Mez.132: 12 Eğer oğulların antlaşmama,

Vereceğim öğütlere uyarlarsa,

Onların oğulları da sonsuza dek

Senin tahtına oturacak."

 

Mez.132: 13 Çünkü RAB Siyon'u seçti,

Onu konut edinmek istedi.

 

Mez.132: 14 "Sonsuza dek yaşayacağım yer budur" dedi,

"Burada oturacağım, çünkü bunu kendim istedim.

 

Mez.132: 15 Çok bereketli kılacağım erzağını,

Yiyecekle doyuracağım yoksullarını.

 

Mez.132: 16 Kurtuluşla donatacağım kâhinlerini;

Hep sevinç ezgileri söyleyecek sadık kulları.

 

Mez.132: 17 Burada Davut soyundan güçlü bir kral çıkaracağım,

Meshettiğim kralın soyunu

Işık olarak sürdüreceğim.

 

Mez.132: 18 Düşmanlarını utanca bürüyeceğim,

Ama onun başındaki taç parıldayacak."

 

133. Mezmur

Davut'un hac ilahisi

 

BÖLÜM 133

 

Mez.133: 1 Ne iyi, ne güzeldir,

Birlik içinde kardeşçe yaşamak!

 

Mez.133: 2 Başa sürülen değerli yağ gibi,

Sakaldan, Harun'un sakalından

Kaftanının yakasına dek inen yağ gibi.

 

Mez.133: 3 Hermon Dağı'na yağan çiy

Siyon dağlarına yağıyor sanki.

Çünkü RAB orada bereketi,

Sonsuz yaşamı buyurdu.

 

134. Mezmur

Hac ilahisi

 

BÖLÜM 134

 

Mez.134: 1 Ey sizler, RAB'bin bütün kulları,

RAB'bin Tapınağı'nda gece hizmet edenler,

O'na övgüler sunun!

 

Mez.134: 2 Ellerinizi kutsal yere doğru kaldırıp

RAB'be övgüler sunun!

 

Mez.134: 3 Yeri göğü yaratan

RAB kutsasın sizi Siyon'dan.

 

135. Mezmur

(Mez.115: 4-11)

 

BÖLÜM 135

 

Mez.135: 1-2 RAB'be övgüler sunun!

RAB'bin adına övgüler sunun,

Ey RAB'bin kulları!

Ey sizler, RAB'bin Tapınağı'nda,

Tanrımız'ın Tapınağı'nın avlularında hizmet edenler,

Övgüler sunun!

 

Mez.135: 3 RAB'be övgüler sunun,

Çünkü RAB iyidir.

Adını ilahilerle övün,

Çünkü hoştur bu.

 

Mez.135: 4 RAB kendine Yakup soyunu,

Öz halkı olarak İsrail'i seçti.

 

Mez.135: 5 Biliyorum, RAB büyüktür,

Rabbimiz bütün ilahlardan üstündür.

 

Mez.135: 6 RAB ne isterse yapar,

Göklerde, yeryüzünde,

Denizlerde, bütün derinliklerde.

 

Mez.135: 7 Yeryüzünün dört bucağından bulutlar yükseltir,

Yağmur için şimşek çaktırır,

Ambarlarından rüzgar estirir.

 

Mez.135: 8 İnsanlardan hayvanlara dek

Mısır'da ilk doğanları öldürdü.

 

Mez.135: 9 Ey Mısır, senin orta yerinde,

Firavunla bütün görevlilerine

Belirtiler, şaşılası işler gösterdi.

 

Mez.135: 10 Birçok ulusu bozguna uğrattı,

Güçlü kralları öldürdü:

 

Mez.135: 11 Amorlu kral Sihon'u,

Başan Kralı Og'u,

Bütün Kenan krallarını.

 

Mez.135: 12 Topraklarını mülk,

Evet, mülk olarak halkı İsrail'e verdi.

 

Mez.135: 13 Ya RAB, adın sonsuza dek sürecek,

Bütün kuşaklar seni anacak.

 

Mez.135: 14 RAB halkını haklı çıkarır,

Kullarına acır.

 

Mez.135: 15 Ulusların putları altın ve gümüşten yapılmış,

İnsan elinin eseridir.

 

Mez.135: 16 Ağızları var, konuşmazlar,

Gözleri var, görmezler,

 

Mez.135: 17 Kulakları var, duymazlar,

Soluk alıp vermezler.

 

Mez.135: 18 Onları yapan, onlara güvenen herkes

Onlar gibi olacak!

 

Mez.135: 19 Ey İsrail halkı, RAB'be övgüler sun!

Ey Harun soyu, RAB'be övgüler sun!

 

Mez.135: 20 Ey Levi soyu, RAB'be övgüler sun!

RAB'be övgüler sunun, ey RAB'den korkanlar!

 

Mez.135: 21 Yeruşalim'de oturan RAB'be

Siyon'dan övgüler sunulsun!

RAB'be övgüler sunun!

 

136. Mezmur

 

BÖLÜM 136

 

Mez.136: 1 Şükredin RAB'be, çünkü O iyidir,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 2 Şükredin tanrılar Tanrısı'na,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 3 Şükredin rabler Rabbi'ne,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 4 Büyük harikalar yapan tek varlığa,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 5 Gökleri bilgece yaratana,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 6 Yeri sular üzerine yayana,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 7 Büyük ışıklar yaratana,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 8 Gündüze egemen olsun diye güneşi,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 9 Geceye egemen olsun diye ayı ve yıldızları yaratana,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 10 Mısır'da ilk doğanları öldürene,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 11-12 Güçlü eli, kudretli koluyla

Sevgisi sonsuzdur;

İsrail'i Mısır'dan çıkarana,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 13 Kızıldeniz'i* ikiye bölene,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 14 İsrail'i ortasından geçirene,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 15 Firavunla ordusunu Kızıldeniz'e dökene,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 16 Kendi halkını çölde yürütene,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 17 Büyük kralları vurana,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 18 Güçlü kralları öldürene,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 19 Amorlu kral Sihon'u,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 20 Başan Kralı Og'u öldürene,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 21-22 Topraklarını mülk olarak,

Sevgisi sonsuzdur;

Kulu İsrail'e mülk verene,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 23 Düşkün günlerimizde bizi anımsayana,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 24 Düşmanlarımızdan bizi kurtarana,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 25 Bütün canlılara yiyecek verene,

Sevgisi sonsuzdur;

 

Mez.136: 26 Şükredin Göklerin Tanrısı'na,

Sevgisi sonsuzdur.

 

137. Mezmur

 

BÖLÜM 137

 

Mez.137: 1 Babil ırmakları kıyısında oturup

Siyon'u andıkça ağladık;

 

Mez.137: 2 Çevredeki kavaklara

Lirlerimizi astık.

 

Mez.137: 3 Çünkü orada bizi tutsak edenler bizden ezgiler,

Bize zulmedenler bizden şenlik istiyor,

"Siyon ezgilerinden birini okuyun bize!" diyorlardı.

 

Mez.137: 4 Nasıl okuyabiliriz RAB'bin ezgisini

El toprağında?

 

Mez.137: 5 Ey Yeruşalim, seni unutursam,

Sağ elim kurusun.

 

Mez.137: 6 Seni anmaz,

Yeruşalim'i en büyük sevincimden üstün tutmazsam,

Dilim damağıma yapışsın!

 

Mez.137: 7 Yeruşalim'in düştüğü gün,

"Yıkın onu, yıkın temellerine kadar!"

Diyen Edomlular'ın tavrını anımsa, ya RAB.

 

Mez.137: 8 Ey sen, yıkılası Babil kızı,

Bize yaptıklarını

Sana ödetecek olana ne mutlu!

 

Mez.137: 9 Ne mutlu senin yavrularını tutup

Kayalarda parçalayacak insana!

 

138. Mezmur

Davut'un mezmuru

 

BÖLÜM 138

 

Mez.138: 1 Bütün yüreğimle sana şükrederim, ya RAB,

İlahlar önünde seni ilahilerle överim.

 

Mez.138: 2 Kutsal tapınağına doğru eğilir,

Adına şükrederim,

Sevgin, sadakatin için.

Çünkü adını ve sözünü her şeyden üstün tuttun.

 

Mez.138: 3 Seslendiğim gün bana yanıt verdin,

İçime güç koydun, beni yüreklendirdin.

 

Mez.138: 4 Şükretsin sana, ya RAB, yeryüzü krallarının tümü,

Çünkü ağzından çıkan sözleri işittiler.

 

Mez.138: 5 Yaptığın işleri ezgilerle övsünler, ya RAB,

Çünkü çok yücesin.

 

Mez.138: 6 RAB yüksekse de,

Alçakgönüllüleri gözetir,

Küstahları uzaktan tanır.

 

Mez.138: 7 Sıkıntıya düşersem, canımı korur,

Düşmanlarımın öfkesine karşı el kaldırırsın,

Sağ elin beni kurtarır.

 

Mez.138: 8 Ya RAB, her şeyi yaparsın benim için.

Sevgin sonsuzdur, ya RAB,

Elinin eserini bırakma!

 

139. Mezmur

Müzik şefi için - Davut'un mezmuru

 

BÖLÜM 139

 

Mez.139: 1 Ya RAB, sınayıp tanıdın beni.

 

Mez.139: 2 Oturup kalkışımı bilirsin,

Niyetimi uzaktan anlarsın.

 

Mez.139: 3 Gittiğim yolu, yattığım yeri inceden inceye elersin,

Bütün yaptıklarımdan haberin var.

 

Mez.139: 4 Daha sözü ağzıma almadan,

Söyleyeceğim her şeyi bilirsin, ya RAB.

 

Mez.139: 5 Beni çepeçevre kuşattın,

Elini üzerime koydun.

 

Mez.139: 6 Kaldıramam böylesi bir bilgiyi,

Başa çıkamam, erişemem.

 

Mez.139: 7 Nereye gidebilirim senin Ruhun'dan,

Nereye kaçabilirim huzurundan?

 

Mez.139: 8 Göklere çıksam, oradasın,

Ölüler diyarına yatak sersem, yine oradasın.

 

Mez.139: 9 Seherin kanatlarını alıp uçsam,

Denizin ötesine konsam,

 

Mez.139: 10 Orada bile elin yol gösterir bana,

Sağ elin tutar beni.

 

Mez.139: 11 Desem ki, "Karanlık beni kaplasın,

Çevremdeki aydınlık geceye dönsün."

 

Mez.139: 12 Karanlık bile karanlık sayılmaz senin için,

Gece, gündüz gibi ışıldar,

Karanlıkla aydınlık birdir senin için.

 

Mez.139: 13 İç varlığımı sen yarattın,

Annemin rahminde beni sen ördün.

 

Mez.139: 14 Sana övgüler sunarım,

Çünkü müthiş ve harika yaratılmışım.

Ne harika işlerin var!

Bunu çok iyi bilirim.

 

Mez.139: 15 Gizli yerde yaratıldığımda,

Yerin derinliklerinde örüldüğümde,

Bedenim senden gizli değildi.

 

Mez.139: 16 Henüz döl yatağındayken gözlerin gördü beni;

Bana ayrılan günlerin hiçbiri gelmeden,

Hepsi senin kitabına yazılmıştı.

 

Mez.139: 17 Hakkımdaki düşüncelerin ne değerli, ey Tanrı,

Sayıları ne çok!

 

Mez.139: 18 Kum tanelerinden fazladır saymaya kalksam.

Uyanıyorum, hâlâ seninleyim.

 

Mez.139: 19 Ey Tanrı, keşke kötüleri öldürsen!

Ey eli kanlı insanlar, uzaklaşın benden!

 

Mez.139: 20 Çünkü senin için kötü konuşuyorlar,

Adını kötüye kullanıyor düşmanların.

 

Mez.139: 21 Ya RAB, nasıl tiksinmem senden tiksinenlerden?

Nasıl iğrenmem sana başkaldıranlardan?

 

Mez.139: 22 Onlardan tümüyle nefret ediyor,

Onları düşman sayıyorum.

 

Mez.139: 23 Ey Tanrı, yokla beni, tanı yüreğimi,

Sına beni, öğren kaygılarımı.

 

Mez.139: 24 Bak, seni gücendiren bir yönüm var mı,

Öncülük et bana sonsuz yaşam yolunda!

 

140. Mezmur

Müzik şefi için - Davut'un mezmuru

 

BÖLÜM 140

 

Mez.140: 1 Ya RAB, kurtar beni kötü insandan,

Koru beni zorbadan.

 

Mez.140: 2 Onlar yüreklerinde kötülük tasarlar,

Savaşı sürekli körükler,

 

Mez.140: 3 Yılan gibi dillerini bilerler,

Engerek zehiri var dudaklarının altında. *

 

Mez.140: 4 Ya RAB, sakın beni kötünün elinden,

Koru beni zorbadan;

Bana çelme takmayı tasarlıyorlar.

 

Mez.140: 5 Küstahlar benim için tuzak kurdu,

Haydutlar ağ gerdi;

Yol kenarına kapan koydular benim için.

 

Mez.140: 6 Sana diyorum, ya RAB: "Tanrım sensin."

Yalvarışıma kulak ver, ya RAB.

 

Mez.140: 7 Ey Egemen RAB, güçlü kurtarıcım,

Savaş gününde başımı korudun.

 

Mez.140: 8 Kötülerin dileklerini yerine getirme, ya RAB,

Tasarılarını ileri götürme!

Yoksa gurura kapılırlar.

 

Mez.140: 9 Beni kuşatanların başını,

Dudaklarından dökülen fesat kaplasın.

 

Mez.140: 10 Kızgın korlar yağsın üzerlerine!

Ateşe, dipsiz çukurlara atılsınlar,

Bir daha kalkamasınlar.

 

Mez.140: 11 İftiracılara ülkede hayat kalmasın,

Felaket zorbaları amansızca avlasın.

 

Mez.140: 12 Biliyorum, RAB mazlumun davasını savunur,

Yoksulları haklı çıkarır.

 

Mez.140: 13 Kuşkusuz doğrular senin adına şükredecek,

Dürüstler senin huzurunda oturacak.

 

141. Mezmur

Davut'un mezmuru

 

BÖLÜM 141

 

Mez.141: 1 Seni çağırıyorum, ya RAB, yardımıma koş!

Sana yakarınca sesime kulak ver!

 

Mez.141: 2 Duam önünde yükselen buhur gibi,

El açışım akşam sunusu gibi kabul görsün!

 

Mez.141: 3 Ya RAB, ağzıma bekçi koy,

Dudaklarımın kapısını koru!

 

Mez.141: 4 Yüreğim kötülüğe eğilim göstermesin,

Suç işleyenlerin fesadına bulaşmayayım;

Onların nefis yemeklerini tatmayayım.

 

Mez.141: 5 Doğru insan bana vursa, iyilik sayılır,

Azarlasa, başa sürülen yağ gibidir,

Başım reddetmez onu.

Çünkü duam hep kötülere karşıdır.

 

Mez.141: 6 Önderleri kayalardan aşağı atılınca,

Dinleyecekler tatlı sözlerimi.

 

Mez.141: 7 Sabanla sürülüp yarılmış toprak gibi,

Saçılmış kemiklerimiz ölüler diyarının ağzına.

 

Mez.141: 8 Ancak gözlerim sende, ey Egemen RAB,

Sana sığınıyorum, beni savunmasız bırakma!

 

Mez.141: 9 Koru beni kurdukları tuzaktan,

Suç işleyenlerin kapanlarından.

 

Mez.141: 10 Ben güvenlik içinde geçip giderken,

Kendi ağlarına düşsün kötüler.

 

142. Mezmur

Davut'un Maskili - Mağaradayken ettiği dua

 

BÖLÜM 142

 

Mez.142: 1 Yüksek sesle yakarıyorum RAB'be,

Yüksek sesle RAB'be yalvarıyorum.

 

Mez.142: 2 Önüne döküyorum yakınmalarımı,

Önünde anlatıyorum sıkıntılarımı.

 

Mez.142: 3 Bunalıma düştüğümde,

Gideceğim yolu sen bilirsin.

Tuzak kurdular yürüdüğüm yola.

 

Mez.142: 4 Sağıma bak da gör,

Kimse saymıyor beni,

Sığınacak yerim kalmadı,

Kimse aramıyor beni.

 

Mez.142: 5 Sana haykırıyorum, ya RAB:

"Sığınağım,

Yaşadığımız bu dünyada nasibim sensin" diyorum.

 

Mez.142: 6 Haykırışıma kulak ver,

Çünkü çok çaresizim;

Kurtar beni ardıma düşenlerden,

Çünkü benden güçlüler.

 

Mez.142: 7 Çıkar beni zindandan,

Adına şükredeyim.

O zaman doğrular çevremi saracak,

Bana iyilik ettiğin için.

 

143. Mezmur

Davut'un mezmuru

 

BÖLÜM 143

 

Mez.143: 1 Duamı işit, ya RAB,

Yalvarışlarıma kulak ver!

Sadakatinle, doğruluğunla yanıtla beni!

 

Mez.143: 2 Kulunla yargıya girme,

Çünkü hiçbir canlı senin karşında aklanmaz.

 

Mez.143: 3 Düşman beni kovalıyor,

Ezip yere seriyor.

Çoktan ölmüş olanlar gibi,

Beni karanlıklarda oturtuyor.

 

Mez.143: 4 Bu yüzden bunalıma düştüm,

Yüreğim perişan.

 

Mez.143: 5 Geçmiş günleri anıyor,

Bütün yaptıklarını derin derin düşünüyor,

Ellerinin işine bakıp dalıyorum.

 

Mez.143: 6 Ellerimi sana açıyorum,

Canım kurak toprak gibi sana susamış. *

 

Mez.143: 7 Çabuk yanıtla beni, ya RAB,

Tükeniyorum.

Çevirme benden yüzünü,

Yoksa ölüm çukuruna inen ölülere dönerim.

 

Mez.143: 8 Sabahları duyur bana sevgini,

Çünkü sana güveniyorum;

Bana gideceğim yolu bildir,

Çünkü duam sanadır.

 

Mez.143: 9 Düşmanlarımdan kurtar beni, ya RAB;

Sana sığınıyorum.

 

Mez.143: 10 Bana istemini yapmayı öğret,

Çünkü Tanrım'sın benim.

Senin iyi Ruhun

Düz yolda bana öncülük etsin!

 

Mez.143: 11 Ya RAB, adın uğruna yaşam ver bana,

Doğruluğunla kurtar beni sıkıntıdan.

 

Mez.143: 12 Sevginden ötürü,

Öldür düşmanlarımı,

Yok et bütün hasımlarımı,

Çünkü senin kulunum ben.

 

144. Mezmur

Davut'un mezmuru

 

BÖLÜM 144

 

Mez.144: 1 Ellerime vuruşmayı,

Parmaklarıma savaşmayı öğreten

Kayam RAB'be övgüler olsun!

 

Mez.144: 2 O'dur benim vefalı dostum, kalem,

Kurtarıcım, kulem,

Kalkanım, O'na sığınırım;

O'dur halkları bana boyun eğdiren!

 

Mez.144: 3 Ya RAB, insan ne ki, onu gözetesin,

İnsan soyu ne ki, onu düşünesin?

 

Mez.144: 4 İnsan bir soluğu andırır,

Günleri geçici bir gölge gibidir.

 

Mez.144: 5 Ya RAB, gökleri yar, aşağıya in,

Dokun dağlara, tütsünler.

 

Mez.144: 6 Şimşek çaktır, dağıt düşmanı,

Savur oklarını, şaşkına çevir onları.

 

Mez.144: 7 Yukarıdan elini uzat, kurtar beni;

Çıkar derin sulardan,

Al eloğlunun elinden.

 

Mez.144: 8 Onların ağzı yalan saçar,

Sağ ellerini kaldırır, yalan yere ant içerler.

 

Mez.144: 9 Ey Tanrı, sana yeni bir ezgi söyleyeyim,

Seni on telli çenkle, ilahilerle öveyim.

 

Mez.144: 10 Sensin kralları zafere ulaştıran,

Kulun Davut'u kötülük kılıcından kurtaran.

 

Mez.144: 11 Kurtar beni, özgür kıl

Eloğlunun elinden.

Onların ağzı yalan saçar,

Sağ ellerini kaldırır, yalan yere ant içerler.

 

Mez.144: 12 O zaman gençliğinde

Sağlıklı yetişen fidan gibi olacak oğullarımız,

Sarayın oymalı sütunları gibi olacak kızlarımız.

 

Mez.144: 13 Her türlü ürünle dolup taşacak ambarlarımız;

Binlerce, on binlerce yavrulayacak

Çayırlarda davarlarımız.

 

Mez.144: 14 Semiz olacak sığırlarımız;

Surlarımıza gedik açılmayacak,

İnsanlarımız sürgün edilmeyecek,

Meydanlarımızda feryat duyulmayacak!

 

Mez.144: 15 Ne mutlu bunlara sahip olan halka!

Ne mutlu Tanrısı RAB olan halka!

 

145. Mezmur

Davut'un övgü ilahisi

 

BÖLÜM 145

 

Mez.145: 1 Ey Tanrım, ey Kral, seni yücelteceğim,

Adını sonsuza dek öveceğim.

 

Mez.145: 2 Seni her gün övecek,

Adını sonsuza dek yücelteceğim.

 

Mez.145: 3 RAB büyüktür, yalnız O övgüye yaraşıktır,

Akıl ermez büyüklüğüne.

 

Mez.145: 4 Yaptıkların kuşaktan kuşağa şükranla anılacak,

Güçlü işlerin duyurulacak.

 

Mez.145: 5 Düşüneceğim harika işlerini,

İnsanlar büyüklüğünü, yüce görkemini konuşacak.

 

Mez.145: 6 Yaptığın müthiş işlerin gücünden söz edecekler,

Ben de senin büyüklüğünü duyuracağım.

 

Mez.145: 7 Eşsiz iyiliğinin anılarını kutlayacak,

Sevinç ezgileriyle övecekler doğruluğunu.

 

Mez.145: 8 RAB lütufkâr ve sevecendir,

Tez öfkelenmez, sevgisi engindir.

 

Mez.145: 9 RAB herkese iyi davranır,

Sevecenliği bütün yapıtlarını kapsar.

 

Mez.145: 10 Bütün yapıtların sana şükreder, ya RAB,

Sadık kulların sana övgüler sunar.

 

Mez.145: 11 Krallığının yüceliğini anlatır,

Kudretini konuşur;

 

Mez.145: 12 Herkes senin gücünü,

Krallığının yüce görkemini bilsin diye.

 

Mez.145: 13 Senin krallığın ebedi krallıktır,

Egemenliğin kuşaklar boyunca sürer.

RAB verdiği bütün sözleri tutar,

Her davranışı sadıktır.

 

Mez.145: 14 RAB her düşene destek olur,

İki büklüm olanları doğrultur.

 

Mez.145: 15 Herkesin umudu sende,

Onlara yiyeceklerini zamanında veren sensin.

 

Mez.145: 16 Elini açar,

Bütün canlıları doyurursun dilediklerince.

 

Mez.145: 17 RAB bütün davranışlarında adil,

Yaptığı bütün işlerde sevecendir.

 

Mez.145: 18 RAB kendisine yakaran,

İçtenlikle yakaran herkese yakındır.

 

Mez.145: 19 Dileğini yerine getirir kendisinden korkanların,

Feryatlarını işitir, onları kurtarır.

 

Mez.145: 20 RAB korur kendisini seven herkesi,

Yok eder kötülerin hepsini.

 

Mez.145: 21 RAB'be övgüler sunsun ağzım!

Bütün canlılar O'nun kutsal adına,

Sonsuza dek övgüler dizsin.

 

146. Mezmur

 

BÖLÜM 146

 

Mez.146: 1 RAB'be övgüler sunun!

Ey gönlüm, RAB'be övgüler sun.

 

Mez.146: 2 Yaşadıkça RAB'be övgüler sunacak,

Var oldukça Tanrım'a ilahiler söyleyeceğim.

 

Mez.146: 3 Önderlere,

Sizi kurtaramayacak insanlara güvenmeyin.

 

Mez.146: 4 O son soluğunu verince toprağa döner,

O gün tasarıları da biter.

 

Mez.146: 5 Ne mutlu yardımcısı Yakup'un Tanrısı olan insana,

Umudu Tanrısı RAB'de olana!

 

Mez.146: 6 Yeri göğü,

Denizi ve içindeki her şeyi yaratan,

Sonsuza dek sadık kalan,

 

Mez.146: 7 Ezilenlerin hakkını alan,

Açlara yiyecek sağlayan O'dur.

RAB tutsakları özgür kılar,

 

Mez.146: 8 Körlerin gözünü açar,

İki büklüm olanları doğrultur,

Doğruları sever.

 

Mez.146: 9 RAB garipleri korur,

Öksüze, dul kadına yardım eder,

Kötülerin yolunuysa saptırır.

 

Mez.146: 10 RAB Tanrın sonsuza dek, ey Siyon,

Kuşaklar boyunca egemenlik sürecek.

RAB'be övgüler sunun!

 

147. Mezmur

 

BÖLÜM 147

 

Mez.147: 1 RAB'be övgüler sunun!

Ne güzel, ne hoş Tanrımız'ı ilahilerle övmek!

O'na övgü yaraşır.

 

Mez.147: 2 RAB yeniden kuruyor Yeruşalim'i,

Bir araya topluyor İsrail'in sürgünlerini.

 

Mez.147: 3 O kırık kalplileri iyileştirir,

Yaralarını sarar.

 

Mez.147: 4 Yıldızların sayısını belirler,

Her birini adıyla çağırır.

 

Mez.147: 5 Rabbimiz büyük ve çok güçlüdür,

Sınırsızdır anlayışı.

 

Mez.147: 6 RAB mazlumlara yardım eder,

Kötüleri yere çalar.

 

Mez.147: 7 RAB'be şükran ezgileri okuyun,

Tanrımız'ı lirle, ilahilerle övün.

 

Mez.147: 8 O'dur gökleri bulutlarla kaplayan,

Yeryüzüne yağmur sağlayan,

Dağlarda ot bitiren.

 

Mez.147: 9 O yiyecek sağlar hayvanlara,

Bağrışan kuzgun yavrularına.

 

Mez.147: 10 Ne atın gücünden zevk alır,

Ne de insanın yiğitliğinden*fg* hoşlanır.

D Not 147:10 "Yiğitliğinden": İbranice "Bacaklarından".

 

Mez.147: 11 RAB kendisinden korkanlardan,

Sevgisine umut bağlayanlardan hoşlanır.

 

Mez.147: 12 RAB'bi yücelt, ey Yeruşalim!

Tanrın'a övgüler sun, ey Siyon!

 

Mez.147: 13 Çünkü senin kapılarının kol demirlerine güç katar,

İçindeki halkı kutsar.

 

Mez.147: 14 Sınırlarını esenlik içinde tutar,

Seni en iyi buğdayla doyurur.

 

Mez.147: 15 Yeryüzüne buyruğunu gönderir,

Sözü çarçabuk yayılır.

 

Mez.147: 16 Yapağı gibi kar yağdırır,

Kırağıyı kül gibi saçar.

 

Mez.147: 17 Aşağıya iri iri dolu savurur,

Kim dayanabilir soğuğuna?

 

Mez.147: 18 Buyruk verir, eritir buzları,

Rüzgarını estirir, sular akmaya başlar.

 

Mez.147: 19 Sözünü Yakup soyuna,

Kurallarını, ilkelerini İsrail'e bildirir.

 

Mez.147: 20 Başka hiçbir ulus için yapmadı bunu,

Onlar O'nun ilkelerini bilmezler.

RAB'be övgüler sunun!

 

148. Mezmur

 

BÖLÜM 148

 

Mez.148: 1 RAB'be övgüler sunun!

Göklerden RAB'be övgüler sunun,

Yücelerde O'na övgüler sunun!

 

Mez.148: 2 Ey bütün melekleri, O'na övgüler sunun,

Övgüler sunun O'na, ey bütün göksel orduları!

 

Mez.148: 3 Ey güneş, ay, O'na övgüler sunun,

Övgüler sunun O'na, ey ışıldayan bütün yıldızlar!

 

Mez.148: 4 Ey göklerin gökleri

Ve göklerin üstündeki sular,

O'na övgüler sunun!

 

Mez.148: 5 RAB'bin adına övgüler sunsunlar,

Çünkü O buyruk verince, var oldular;

 

Mez.148: 6 Bozulmayacak bir kural koyarak,

Onları sonsuza dek yerlerine oturttu.

 

Mez.148: 7 Yeryüzünden RAB'be övgüler sunun,

Ey deniz canavarları, bütün enginler,

 

Mez.148: 8 Şimşek, dolu, kar, bulutlar,

O'nun buyruğuna uyan fırtınalar,

 

Mez.148: 9 Dağlar, bütün tepeler,

Meyve ağaçları, sedir ağaçları,

 

Mez.148: 10 Yabanıl ve evcil hayvanlar,

Sürüngenler*, uçan kuşlar,

 

Mez.148: 11 Yeryüzünün kralları, bütün halklar,

Önderler, yeryüzünün bütün yöneticileri,

 

Mez.148: 12 Delikanlılar, genç kızlar,

Yaşlılar, çocuklar!

 

Mez.148: 13 RAB'bin adına övgüler sunsunlar,

Çünkü yalnız O'nun adı yücedir.

O'nun yüceliği yerin göğün üstündedir.

 

Mez.148: 14 RAB kendi halkını güçlü kıldı,

Bütün sadık kullarına,

Kendisine yakın olan halka,

İsrailliler'e ün kazandırdı.

RAB'be övgüler sunun!

 

149. Mezmur

 

BÖLÜM 149

 

Mez.149: 1 RAB'be övgüler sunun!

RAB'be yeni bir ezgi söyleyin,

Sadık kullarının toplantısında

O'nu ezgilerle övün!

 

Mez.149: 2 İsrail Yaratıcısı'nda sevinç bulsun,

Siyon halkı Kralları'yla coşsun!

 

Mez.149: 3 Dans ederek övgüler sunsunlar O'nun adına,

Tef ve lir çalarak O'nu ilahilerle övsünler!

 

Mez.149: 4 Çünkü RAB halkından hoşlanır,

Alçakgönüllüleri zafer tacıyla süsler.

 

Mez.149: 5 Bu onurla mutlu olsun sadık kulları,

Sevinç ezgileri okusunlar yataklarında!

 

Mez.149: 6 Ağızlarında Tanrı'ya yüce övgüler,

Ellerinde iki ağızlı kılıçla

 

Mez.149: 7 Uluslardan öç alsınlar,

Halkları cezalandırsınlar,

 

Mez.149: 8 Krallarını zincire,

Soylularını prangaya vursunlar!

 

Mez.149: 9 Yazılan kararı onlara uygulasınlar!

Bütün sadık kulları için onurdur bu.

RAB'be övgüler sunun!

 

150. Mezmur

 

BÖLÜM 150

 

Mez.150: 1 RAB'be övgüler sunun!

Kutsal yerde Tanrı'ya övgüler sunun!

Gücünü gösteren göklerde övgüler sunun O'na!

 

Mez.150: 2 Övgüler sunun O'na güçlü işleri için!

Övgüler sunun O'na eşsiz büyüklüğüne yaraşır biçimde!

 

Mez.150: 3 Boru çalarak O'na övgüler sunun!

Çenkle ve lirle O'na övgüler sunun!

 

Mez.150: 4 Tef ve dansla O'na övgüler sunun!

Saz ve neyle O'na övgüler sunun!

 

Mez.150: 5 Zillerle O'na övgüler sunun!

Çınlayan zillerle O'na övgüler sunun!

 

Mez.150: 6 Bütün canlı varlıklar RAB'be övgüler sunsun!

RAB'be övgüler sunun!

 

 

 
  Bugün 21 ziyaretçi (58 klik) buradaydı

beyaz kuğu Selam Dünya !.. Selam Türkiye !.. Sitemize Hoş Geldiniz !.. ( beyaz kuğu ) bir aile sitesidir !.. Lütfen bizi takip ve dostlarınıza tavsiye ediniz !. Bu çorbada tuzu olsun isteyenlerin, tenkit ve tavsiyeleri için ( mim.sait@hotmail.com )veya ( alt1946@windowslive.com ) adreslerine mail göndermelerini bekliyoruz !.. Sitemizde "bir hoş sada" menüsü altında yer alan "beyaz kuğu", "teferruat", "derviş hüseyine mektuplar" ve "hem nalına hem mıhına" bölümleri orjinal olup, bunların hiç bir hakkı mahfuz değildir, kaynak gösterilerek veya gösterilmeksizin kullanılabilir. Diğer dökümanlar ise; çeşitli sitelerden alınmış, bazılarında değişiklik yapılmıştır.İlgililerin talebi halinde derhal kaldırılacaktır!..Bilgilerinize sunulur !.. *** beyaz kuğu***Ailenizin Sitesi***











* * * * *


 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol