beyaz kuğu
  Kokmuş cesedini de al yanına ve git buradan
 

 

Kokmuş cesedini de al yanına ve git buradan

            

İDRİS ÖZYOL

 

    Çaresizlik hayatı teslim aldı ve hayatı teslim aldı ihanet. Ve sen İdris Özyol, sen, yüreğimize diz çöktürten zulümlerin önünden ve arasından yüreklerimizin, kayıtsız, fütursuz ve için sızlamadan geçip gidebiliyorsun artık. Sen artık, ne avuçları kan içinde bir asi, ne de dost hançerleriyle yaralanan bir akıncısın. Sen yolumuzun üzerine atılmış bir cesetsin İdris Özyol ve burnumuzun direklerini kıran bir kokuyla yatıyorsun iyi olan herşeyin üstünde. Çürüyorsun ve çürüdükçe geriye doğru dönüp, vücudundan kopan etleri hayallerimize doğru fırlatıyorsun. Kirletiyorsun bizi İdris Özyol, kirletiyorsun bizi. Çekil git. Git, git, git, bir mezar bul kendine, bir kapı, bir çanak...

 

    Kendine bir çanak bul ve vücudundan kopan her ete karşılık o çanağa konulan avantalarla beslen. Bir vakitler tükürdüğün ve taa derinliklerinden kopan öfkelerle tekmelediğin kapıları, yumrukladığın kapıları kibarca çalıyorsun bugün. Ve o kapının her aralanışından, geçmişinde bir kale daha teslim oluyor. Geniş masalardan aldığın her davet gönlünü okşuyor senin. Ve gönlünü ayartırken dünya sarhoşluğu, yüreğin, o bir vakitler avcunda taşıdığın esmer yürek, vahşi çığlıklar atarak ölüyor. Ketum kapılara yaltaklanan sünepe bir it olmaktansa, ölümün geniş vahalarını tercih ediyor yüreğin. Yüreğinin sesini dinle. Ve seni bizden kopartan ihanetlerinle, içindeki bir parça iyiliğin ardısıra yürü. Kendine yeni bir isim bul İdris Özyol. Beyaz, yabancı ve kirli bir isim. Adını andıkça içimizdeki karanlık bir çanağa tükürelim.

 

    Sen, acılarımızı, trajediler dükkanına götürüp rehin bırakan müflis bir kafasın İdris Özyol. Ya biz ezeceğiz başını, ya da gidip saray duvarlarına vura vura sen kıracaksın. Dizlerin bu ihaneti kaldırmayıp, kirli bir bohça gibi yere çöktüğün zaman, şölen ateşleri yakacağız ve sevinç naraları atarak dans edeceğiz alevlerin içinde. Hem unutacağız adını, hem de çocuklarımıza ihaneti tanısınlar diye ezberleteceğiz ölürken dudaklarından dökülen son kelimeleri. Kelimelerimizden elini çek, elini çek yüreğimizden. Sen bir cücesin. Git ve daha da küçül mezarında. Git ve bulduğun çanağa sığdır kafanı. Git, git, git.

18 Nisan 1999 Pazar

       

  

 
  Bugün 49 ziyaretçi (239 klik) buradaydı

beyaz kuğu Selam Dünya !.. Selam Türkiye !.. Sitemize Hoş Geldiniz !.. ( beyaz kuğu ) bir aile sitesidir !.. Lütfen bizi takip ve dostlarınıza tavsiye ediniz !. Bu çorbada tuzu olsun isteyenlerin, tenkit ve tavsiyeleri için ( mim.sait@hotmail.com )veya ( alt1946@windowslive.com ) adreslerine mail göndermelerini bekliyoruz !.. Sitemizde "bir hoş sada" menüsü altında yer alan "beyaz kuğu", "teferruat", "derviş hüseyine mektuplar" ve "hem nalına hem mıhına" bölümleri orjinal olup, bunların hiç bir hakkı mahfuz değildir, kaynak gösterilerek veya gösterilmeksizin kullanılabilir. Diğer dökümanlar ise; çeşitli sitelerden alınmış, bazılarında değişiklik yapılmıştır.İlgililerin talebi halinde derhal kaldırılacaktır!..Bilgilerinize sunulur !.. *** beyaz kuğu***Ailenizin Sitesi***











* * * * *


 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol