beyaz kuğu
  001-025
 



dediler ki
-anadoluda kader bu
yüzyıllardır- zübeyir

* * * * *

dediler ki
-anadoluda kader bu
yüzyıllardır- zübeyir
* * *



I dediler ki zübeyir “rüzgar eken fırtına biçer” ekilmesine ekiliyor da çıkmıyorsa fırtına yılı değil her halim ya da vakitli düşmemiş toprağa ya da vurmuş sam yeli kim bilir
* * * * *
II 
dediler ki zübeyir 
“bu da gelir bu da geçer” 
gelmesine geldi de geçmedi bir türlü be yahu 
ittihat terakkiyle başlayan bu saltanat hastalığı 
bu darbe merakı 
on yılda bir depreşir 
geçtiği geçeceği küllümen yalan
 huy canın altında 
illa ki teneşir

* * * * *
III 
dediler ki zübeyir
 “tek parti devrinin dikensiz gül bahçesi 
kökleşen yokluk üzerinde yıkılmaz saltanat 
demirkırat terkisinde gelin gelen demokrasinin 
bir ürkek tebessümüyle sarsılınca 
cumhuriyetin selameti için kasaba yollandı at” 
ve yeniçerilerin iki de bir ırzına geçtiği 
anglo-sakson güzeli demokrasi alındı filistin askısına 
“bir türlü mümeyyiz olmadı bu millet” buyurduysa da 
eski padişah yeni vasi namı diğer sağır ismet
 -yiğit namıyla anılır- 
ikinci harb-i umumi sonrasında olduğu gibi 
dayanamadı dost ricası düşman baskısına 
buyurdu “demokrasi güzel -akça pakça 
mihr-i muaccel kimin cebinde varsa akçe 
kıysın muta nikahı
 kim -haramdır- derse boynuma geçsin günahı” 
devir bir garip devir 
şimdiki gibi 
yutkunma zübeyir

* * * * *
IV 
dediler ki zübeyir 
“yetmişli yıllar sonrası başlayan talan 
“benim memurum işini bilir” zevzekliği ile 
boy verdi tontonla başlayan laçkalık üstünde 
hırsızların serveti dağ oldu 
her bir deveyi hamuduyla -değil 
kervanı hanlarıyla çalan iblislere 
bir altın çağ oldu ağa oldu 
beyden sayıldı cümle namussuz 
kök saldı toprağa serpildikçe serpilir 
her birine yaradı ankara havası 
vakti süleymanda
 –bir garip devir”
şimdiki gibi 
yutkunma zübeyir

* * * * *
V 
dediler ki zübeyir 
"kim ne derse desin 
süleyman tarihteki padişahların hası 
kim demiş ki "saltanat mülga" 
kim demiş ki "bu devlet demokratik cumhuriyet
 iftiradır saltanat iddiası
 kim varsa devletin başında 
o ki meclisin hür iradesiyle reis-i cumhur adıyla 
ve birkaç yıllığına seçilir - aslolan budur" 
deseler de 
ülkenin özel şartları uygun değildir halkın sesine
 doğru söze ne denir 
tevekkülden vaz geçmez nasıl olsa bu millet 
kim binerse binsin ensesine 
çevir kazı yanmasın 
hür irade uyanmasın 
çevir kazı zübeyir

* * * * *
VI 
dediler ki zübeyir “
ak akçe kara kapıyı açar 
ve kara gün kapıda durmaz”
 dursa ne zübeyir 
dediler ki “yine geldi adalet 
kılıç kuşananın at binenin” 
adalet ne ki zübeyir adalet geçmez akçe 
bir yahudi tüccarın yedeğinde 
meydana çıkması veya kasaba yollanması 
baş ağanın keyfinde 
adalet pastırmalık beygir 
bir garip oyun işte-bir başka köçekçe –
bir garip devir

* * * * *
VI 
dediler ki zübeyir
 “yine kazan kaldıracakmış yeniçeri” 
kaldı mı ki devrilmedik kazan 
kim dedi ki "dağıldı ayak divanları" 
kim dedi ki "kavağa çıktı hamsi" 
kim dedi ki "tavaya atladı sazan" 
kim uydurur bu kuyruksuz yalanları 
kim dedi ki "yarın ki fırtınaların tohumudur
 bu ılık ılık esen rüzgar" i
zin mi verir mülkünde fırtınaya 
sultanlardan haşmetli padişahlar 
kim dedi ki "saltanat mülga" 
kim ki kalkar gazele hariçten 
gelir paşam gider kahya 
ülke kazan medya kevgir 
sana göre hava hoş 
çıksa bile fırtına 
acı patlıcanı kırağı çalmaz 
sana ne be zübeyir

* * * * *
  



dediler ki
-anadoluda kader bu
yüzyıllardır- zübeyir

* * * * *
 


dediler ki
-anadoluda kader bu
yüzyıllardır- zübeyir




* * *



I
dediler ki zübeyir
 “rüzgar eken fırtına biçer”
ekilmesine ekiliyor da çıkmıyorsa fırtına
yılı değil her halim
ya da vakitli düşmemiş toprağa
ya da vurmuş sam yeli
kim bilir

* * * * *

II
dediler ki zübeyir
“bu da gelir bu da geçer”
gelmesine geldi de geçmedi bir türlü be yahu
ittihat terakkiyle başlayan bu saltanat hastalığı
bu darbe merakı
on yılda bir depreşir
geçtiği geçeceği küllümen yalan
 huy canın altında
illa ki teneşir

* * * * *

III
dediler ki zübeyir
 “tek parti devrinin dikensiz gül bahçesi
kökleşen yokluk üzerinde yıkılmaz saltanat
demirkırat terkisinde gelin gelen demokrasinin
bir ürkek tebessümüyle sarsılınca
cumhuriyetin selameti için kasaba yollandı at”
ve yeniçerilerin iki de bir ırzına geçtiği
anglo-sakson güzeli demokrasi alındı filistin askısına
“bir türlü mümeyyiz olmadı bu millet” buyurduysa da
eski padişah yeni vasi namı diğer sağır ismet
 -yiğit namıyla anılır-
ikinci harb-i umumi sonrasında olduğu gibi
dayanamadı dost ricası düşman baskısına
buyurdu “demokrasi güzel -akça pakça
mihr-i muaccel kimin cebinde varsa akçe
kıysın muta nikahı
 kim -haramdır- derse boynuma geçsin günahı”
devir bir garip devir
şimdiki gibi
yutkunma zübeyir

* * * * *

IV
dediler ki zübeyir
“yetmişli yıllar sonrası başlayan talan
“benim memurum işini bilir” zevzekliği ile
boy verdi tontonla başlayan laçkalık üstünde
hırsızların serveti dağ oldu
her bir deveyi hamuduyla -değil
kervanı hanlarıyla çalan iblislere
bir altın çağ oldu ağa oldu
beyden sayıldı cümle namussuz
kök saldı toprağa serpildikçe serpilir
her birine yaradı ankara havası
vakti süleymanda
 –bir garip devir”
şimdiki gibi
yutkunma zübeyir

* * * * *

V
dediler ki zübeyir
"kim ne derse desin
süleyman tarihteki padişahların hası
kim demiş ki "saltanat mülga"
kim demiş ki "bu devlet demokratik cumhuriyet
 iftiradır saltanat iddiası
 kim varsa devletin başında
o ki meclisin hür iradesiyle reis-i cumhur adıyla
ve birkaç yıllığına seçilir - aslolan budur"
deseler de
ülkenin özel şartları uygun değildir halkın sesine
 doğru söze ne denir
tevekkülden vaz geçmez nasıl olsa bu millet
kim binerse binsin ensesine
çevir kazı yanmasın
hür irade uyanmasın
çevir kazı zübeyir

* * * * *

VI
dediler ki zübeyir “
ak akçe kara kapıyı açar
ve kara gün kapıda durmaz”
 dursa ne zübeyir
dediler ki “yine geldi adalet
kılıç kuşananın at binenin”
adalet ne ki zübeyir adalet geçmez akçe
bir yahudi tüccarın yedeğinde
meydana çıkması veya kasaba yollanması
baş ağanın keyfinde
adalet pastırmalık beygir
bir garip oyun işte-bir başka köçekçe –
bir garip devir

* * * * *

VI
dediler ki zübeyir
 “yine kazan kaldıracakmış yeniçeri”
kaldı mı ki devrilmedik kazan
kim dedi ki "dağıldı ayak divanları"
kim dedi ki "kavağa çıktı hamsi"
kim dedi ki "tavaya atladı sazan"
kim uydurur bu kuyruksuz yalanları
kim dedi ki "yarın ki fırtınaların tohumudur
 bu ılık ılık esen rüzgar" i
zin mi verir mülkünde fırtınaya
sultanlardan haşmetli padişahlar
kim dedi ki "saltanat mülga"
kim ki kalkar gazele hariçten
gelir paşam gider kahya
ülke kazan medya kevgir
sana göre hava hoş
çıksa bile fırtına
acı patlıcanı kırağı çalmaz
sana ne be zübeyir


* * * * *


dediler ki
-anadoluda kader bu
yüzyıllardır- zübeyir

* * * * *

 

 
  Bugün 92 ziyaretçi (108 klik) buradaydı

beyaz kuğu Selam Dünya !.. Selam Türkiye !.. Sitemize Hoş Geldiniz !.. ( beyaz kuğu ) bir aile sitesidir !.. Lütfen bizi takip ve dostlarınıza tavsiye ediniz !. Bu çorbada tuzu olsun isteyenlerin, tenkit ve tavsiyeleri için ( mim.sait@hotmail.com )veya ( alt1946@windowslive.com ) adreslerine mail göndermelerini bekliyoruz !.. Sitemizde "bir hoş sada" menüsü altında yer alan "beyaz kuğu", "teferruat", "derviş hüseyine mektuplar" ve "hem nalına hem mıhına" bölümleri orjinal olup, bunların hiç bir hakkı mahfuz değildir, kaynak gösterilerek veya gösterilmeksizin kullanılabilir. Diğer dökümanlar ise; çeşitli sitelerden alınmış, bazılarında değişiklik yapılmıştır.İlgililerin talebi halinde derhal kaldırılacaktır!..Bilgilerinize sunulur !.. *** beyaz kuğu***Ailenizin Sitesi***











* * * * *


 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol