Gece oltu taşıdır işlenir
Ve tesbihe dönüşür zaman
Geçer parmak uçlarımızdan
Sonra ağarlanır toprak güze dökerek hüznü
Hırkasına bürünmüş
Bir derviş suskunluğunda gelir kış
Burda mevsim ikimizden biri
Bir de kadınlarımız
Yüzleri kavruk gözleri iri
Konuşunca gök susunca toprak
Gülü türküleyip akşam sabah
Oturup evlerinde onlar
Acıyı kilim gibi dokudular
Biz onları çocuklarımıza sıla
Kendimize gurbet bilip
Çiçeği burnunda bıraktık
Biz ceylanı vurulmuş dağdık
************
Kar iner isyan gibi çabuk
Ölüm gibi sessiz ve dakik
Palandöken kolları gürgen
Gözleri çiğdem, göğsü kekik
Ve biz ölümden çok zulmü gördük
Palandöken hem yassı hem dik
Bir sabah kepenkleri kar tipisi gibi indirip birden
Öpüp yüzünü toprağın ağır ve derin
Bir günü isyana böyle çevirdik
Kar Palandökenin börkü
Bundan gayrısını giymedik
Giymeyeceğiz dedik
Ve bu söz üzre başımızı göğe, sakalımızı yere
Boynumuzu ipe verdik
Biz Erzurum'da otuzüç kişiydik
********
Şimdi onlarsız bu toprak Acıdan kıraç, hüzünden çorak Kışın dertli yazın emrah Ve mevsim ikimizden biri Biz Erzurum'da otuzüç kişiydik
Kaynak;Arif AY
http://www.siirfm.com/erzurum-arif-ay/