beyaz kuğu
  Hristiyanlik Dini
 

Hristiyanlık Dini

   

        

 

Hristiyanlık, (İsa'nın adından İsevilik, İsa'nın doğum yerine atfen Nasranilik de denir) Ortadoğu kökenli, tektanrılı din. Hristiyanlık dinine inananlara Hristiyan denir. Hristiyanlar Kutsal Kitap'a (Eski ve Yeni Anlaşma) inanırlar. Hristiyanlık, Yahudiliğin devamı olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, Kutsal Kitap'ın ilk kısmı (Eski Anlaşma), Yahudilerin Kutsal Kitap'ı ile aynıdır. Hristiyanlar, İsa'nın Mesih olduğunu kabul ederler. İslam dinine göre, Hristiyanlık, Semavi Dinler'den biridir.

 

Kelime Anlamı Hıristiyan sözcüğü, İbranicedeki "maşiah" dan kaynaklanmaktadır. "yağ sürülmüş, yağla kutsanmış" demektir. Bu kelitmenin Türkçe ve Arapça'daki karşılığı "mesih"tir. İsrail kralları ve yüksek rahipleri, yeni görevlerinin simgesi olarak yağla kutsanırlardı. Tevrat'ın birçok yerinde bu işlemin yapıldığına dair ayetler vardır. Geniş anlamıyla bu unvan "Tanrının bir görev vermek üzere seçmiş olduğu" kişileri de kapsıyordu. Eski Anlaşma'nın "Yeşaya" kitabında Yahudileri sürgünden kurtaran Pers kralı Kiros'a da bu ünvanla hitap edildiği görülür.

 

Türkçede kullanılan Hristiyan sözcüğü "maşia"nın Yunanca'daki karşılığından türemiştir. Anlamı da aynıdır. "Üzerine yağ sürülmüş" demektir. Özgün Yunanca karşılığı "Hristos" olan sözcükten "khristianos" sözcüğü türemiş ve Türkçe'ye "Hristiyan" şeklini alarak geçmiştir. Bu sözcük ilk kez MS 40'lı yıllarda Antakya'da telaffuz edilmiştir (Bkz. Saint Pierre Kilisesi). "Hristiyan", "Mesih'in yandaşı", "Mesih'e bağlı" anlamına gelir.

Hıristiyan İnanışı [değiştir]Hıristiyanların neye inandığı şu şekilde özetlenebilir:

 

"Tanrı insanları iyi amaçlarla yaratmıştı, bütün insanların kendisiyle birlikte Aden Bahçesi'nde mutlu ve esenlik içinde yaşamasını istiyordu. Her türlü olumsuzluktan, kötülükten uzak olan kutsal Tanrı insanların da böyle yaşayarak onu yüceltmesini istiyordu.

 

"Ancak insanlar günah işleyerek ona başkaldırdı. Yeryüzünde günah işlemeyen kimse yoktur. Çünkü herkes şu ya da bu biçimde Tanrı'nın hoşuna gitmeyecek sözler söylemekte, eylemleri gerçekleştirmekte ya da aklından olumsuz düşünceleri geçirmektedir. Bunların hepsi günahtır. İnsanlar günah işledikleri için Tanrı'dan uzaklaştılar. Giderek daha çok mutsuzluk, yalnızlık ve çözümsüzlük içinde yaşamaya başladılar. Günahın bedelini ödüyorlardı. Tanrı adil olduğu için günahları yargılamak durumundadır ve günahın cezası ölümdür. Ölüm, insanın yaşamın tek kaynağı olan Tanrı'dan ayrı, uzak kalması demektir.

 

"Ancak Tanrı insanları sevdiği için onları ölümden kurtarabilmek için bir yol bulmak istedi. Ve kendisinden bir öz olan İsa'yı dünyaya yolladı. "Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlunu verdi. Öyle ki, O'na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, ama hepsi sonsuz yaşama kavuşsun" (Yuhanna 3:16)."

 

 

"İsa Mesih bir insan olarak bu dünyaya geldi. Bir bebek olarak doğdu, gençliğini yaşadı ve her zaman Tanrı'nın arzusuna göre davrandı. Hiç günah işlemedi. Konuşmalarında bu dünyadaki insanları kurtarmaya geldiğini vurguluyordu. Sonunda çarmıhta ölerek bu kurtarma eylemini gerçekleştirdi. Bütün insanların günahı için İsa çarmıhta öldü. İşledikleri günahlar, suçlardan dolayı insanların almaları gereken cezayı İsa üstlendi. Artık hiç kimse günahlarından dolayı acı çekmek, baskı görmek, ölmek zorunda değildir. çünkü İsa çarmıhta bütün dünyanın uğruna öldü.

 

"İsa'yı bir mezara koydular. üçüncü gün ölümden dirildi. Böylece İsa'nın sağladığı kurtuluşun gerçek olduğu kanıtlandı. İsa dirildiğine göre ona inanan herkese sahip olduğu sonsuz yaşamı verebilir."

 

 

"İncil'de şöyle yazar: "İsa'nın Rab olduğunu ağzınla açıkça söyler ve Tanrı'nın onu ölümden dirilttiğine yürekten iman edersen kurtulacaksın (Romalılar 10:9)." Bu ayetin anlamı şudur: Eğer İsa'nın sizin günahlarınız için öldüğüne ve size sonsuz yaşam vermek üzere ölümden dirildiğine inanıyorsanız ve İsa'yı yaşamınızın efendisi, her şeyin üzerindeki en üstün yetkili olarak kabul ederseniz onun sağladığı kurtuluşa kavuşabilirsiniz."

 

"İsa yakında tekrar gelerek yeryüzünde yaşayan halkına sağladığı kurtuluşu her yönüyle gerçekleştirecektir. Bu nedenle Hristiyanlar İsa'nın bütün buyruklarına uyarak yaşar ve onun tekrar gelişini dört gözle beklerler."

 

Hristiyanlar inançlarınının özetini anlatabilmek, kısaca açıklayabilmek için çeşitli iman ikrarları, iman açıklamaları, inanç açıklamaları, ilmihaller, katekizmler kullanırlar.

 

En eski ve kısa olan iman açıklaması, Elçilerin İman Açıklaması şu şekildedir (Orijinal Latince'den çevirisi);

 

İnanırım :

Bir Tanrı'ya her şeye gücü yeten Baba'ya,

gök ile yeryüzünü yaratana

ve İsa Mesih'e, onun biricik Oğluna,

bizim efendimize.

Kutsal Ruh'tan beden alarak,

bakire Meryem'den doğduğuna,

Pontuslu Pilatus zamanında azap çektiğine,

Çarmuha gerilerek ölüp gömüldüğüne,

Limbos'a indiğine,

üçüncü gün ölülerden dirildiğine,

göğe çıktığına, gücü herşeye yeten

Baba Tanrı'nın sağında oturduğuna,

oradan gelip dirilerle ölüleri yargılayacağına,

inanırım.

Kutsal Ruh'un varlığına,

Kutsal Evrensel Kiliseye,(*)

Kutsalların birliğine,

günahların bağışlanmasına

bedenin dirilmesine

ve sonsuz yaşama.

Amen.

 

İNANIYORUM;

Kutsal Ruh’a,

kutsal evrensel kiliseye,

kutsalların paydaşlığına,

günahların affına,

ölülerin dirilişine

ve sonsuz yaşama.

AMeN.

 

 

Kaynak:

http://www.bydigi.net/hristiyanlik/

 

 

 

Hristiyan Kutsal Metinleri!

        

        

 

Eski Ahit

 

Hristiyanlıkta Eski Antlaşma veya Eski Ahit olarak adlandırılan dini kitap. Hristiyanlarca kutsal sayılan kitap, Museviler'in Tanah isimli kutsal kitabıyla büyük oranda aynıdır. Hristiyanların metni yorumlayış biçimleri farklı teolojik temellere sahip olduğu için Musevilikle büyük ölçüde farklılık arz eder. Kitapların çoğu İbranice, bir kısmı Aramice olarak yazılmıştır. M.Ö. 1200 ila M.Ö. 100 yılları arasında yazıldığı kabul edilmektedir. [1]

İbrahimi dinlerde tanrının Musa[2] ile bir ahit yaptığı kabul edilir. Hristiyanlar Tanrı'nın İsa ile yeni bir antlaşma yaptığına inandıklarından Tanah'ı Eski Ahit olarak adlandırırlar. Yahudiler İsa'nın Mesih'liğini veya peygamberliğini kabul etmezler. Yeni Ahit'i kutsal kitap kabul etmez, Tanah'a Eski Ahit denmesini uygunsuz bulurlar. Eski Ahit ile Tanah arasındaki başlıca fark kitapların sıralanışı ve isimleridir.

 

 

Yeni Ahit

 

 

 

 

Yeni Ahit, Kitab-ı Mukaddes'te Eski Ahit'in ardından ikinci bölümünde yer alan ve Hristiyanlarca kutsal olan 27 kitapçığa verilen isim. Orijinal metinler MS 45 ile MS 140 yılları arasında birçok meçhul kişi tarafından Yunancanın Koini lehçesinde kaleme alınmıştır. Bu 27 kitapçık yüzyıllar içerisinde yavaş yavaş tek bir ciltte toplanmıştır. Yeni Ahit Hıristiyanlığın ana unsurudur ve modern Batı medeniyetinin oluşmasında büyük rol oynamıştır.

 

 

Yeni Ahit 27 kitapçıktan oluşur. İlk dört kitapçık İncil'i oluşturur. Ardından Resullerin İşleri ve Pavlus'un on dört mektubu gelir. Bu mektupların sonuncusu olan "İbranilere mektup" kimilerince Pavlus'a atfedilmez. Son olarak havarilerin yedi mektubu ve Yuhanna'nın kaleme aldığı kabul edilen Apokalips gelir.

 

İnciller

 

Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleri Nasıralı İsa'nın vaizliğini nakleder. Modern ilim bu incillerin tam olarak kim tarafından nerede, hangi formatta yazıldığı konusunda farklılık gösterir.

İlk üç İncil genellikle Sinoptik İnciller olarak sınıflandırılırlar. Üçü de İsa'nın hayatıyla ilgili oldukça benzer anlatımlar içerir. Öte yandan Yuhanna İncili başka yerlerde geçmeyen bir takım mucizeler ve İsa'nın deyişleriyle ilgili başka örneği olmayan kayıtlarıyla diğerlerinden ayrılır.

 

Resullerin işleri

 

 

Bu kitapçıkta İsa'nın ölümünden sonraki otuz-kırk yıl içinde havarilerinin yaptıkları ve ilk kilisenin tarihi anlatılır.

 

Pavlus'un mektupları

 

Yeni Antlaşma'nın içindeki mektupların on üç tanesi elçi Pavlus tarafından yazılmıştır. Bunlar Yeni Ahit'teki sırasıyla: Romalılar, 1. ve 2. Korintoslular, Galatyalılar, Efesliler, Filipililer, Koloseliler, 1. ve 2. Selanikliler, 1. ve 2. Timoteos, Titus ve Filimun mektuplarıdır. Bunlardan Galatyalılara Mektup bütün İncil içindeki en eski mektuptur (İ.S. 48-49).

İbranilere Mektup adındaki kitapçığın yazarı bilinmemekle birlikte Yahudi dinsel geleneklerine paralel yazılmış olan bu metni İsa'nın havarileri ile çalışan bir Hristiyan'ın yazdığı düşünülmektedir. Önerilen adlar arasında Apollos ve Barnaba da vardır. Kimileri bu kitapçığı da Pavlus'a atfeder.

 

Diğer mektuplar

 

Sonrakiler ise, İsa Mesih'in kardeşi Yakup'un yazdığı mektup, Petrus tarafından kaleme alınan iki mektup, Yuhanna'nın üç mektubu ve Yahuda mektubudur.

 

Vahiy

 

Yeni Ahit'in son kitapçığı Yuhanna'nın 90 yıllarında yazdığı Vahiy'dir. Hristiyanlar'ın yoğun sıkıntı çektiği dönemde yazılan kitapçık, gelecek olayları ve İsa mesihin gökten dönüşünü anlatır.

 

Yeni Ahit'in Hıristiyanlar açısından anlamı

 

Yeni Ahit ya da Yeni Anlaşma kelimesi Hristiyanlar için; İncil'den başka İsa Mesih'in ölmeden önce havarileriyle yediği son yemekteki sözlerinde yer alan Tanrı'nın İnsanlık ile yaptığı ruhsal antlaşmayı ifade eder.

Hıristiyan inanışına göre bu anlaşma, Eski Ahit'te geçen ve Tanrı'nın Sina dağında İsrael ile yapmış olduğu antlaşmanın yerini alır.

 

İncil'de geçen bazı ayetler

 

 

Fısıh Yemeği (Mat.26:17-35; Mar.14:12-31; Yu.13:21-30,36-38; 1Ko.11:23-25)

Luk.22: 7 Fısıh* kurbanının kesilmesi gereken Mayasız Ekmek Günü geldi.

Luk.22: 8 İsa, Petrus'la Yuhanna'yı, "Gidin, Fısıh yemeğini yiyebilmemiz için hazırlık yapın" diyerek önden gönderdi.

 

Luk.22: 9 O'na, "Nerede hazırlık yapmamızı istersin?" diye sordular.

Luk.22: 10-11 İsa onlara, "Bakın" dedi, "Kente girdiğinizde karşınıza su testisi taşıyan bir adam çıkacak. Adamı, gideceği eve kadar izleyin ve evin sahibine şöyle deyin: 'Öğretmen, öğrencilerimle birlikte Fısıh yemeğini yiyeceğim konuk odası nerede? diye soruyor.'

Luk.22: 12 Ev sahibi size üst katta, döşenmiş büyük bir oda gösterecek. Orada hazırlık yapın."

Luk.22: 13 Onlar da gittiler, her şeyi İsa'nın kendilerine söylediği gibi buldular ve Fısıh yemeği için hazırlık yaptılar.

Luk.22: 14-15 Yemek saati gelince İsa, elçileriyle birlikte sofraya oturdu ve onlara şöyle dedi: "Ben acı çekmeden önce bu Fısıh yemeğini sizinle birlikte yemeyi çok arzulamıştım.

Luk.22: 16 Size şunu söyleyeyim, Fısıh yemeğini, Tanrı'nın Egemenliği'nde yetkinliğe erişeceği*fx* zamana dek, bir daha yemeyeceğim."

Luk.22: 17 Sonra kâseyi alarak şükretti ve, "Bunu alın, aranızda paylaşın" dedi.

Luk.22: 18 "Size şunu söyleyeyim, Tanrı'nın Egemenliği gelene dek, asmanın ürününden bir daha içmeyeceğim."

Luk.22: 19 Sonra eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve onlara verdi. "Bu sizin uğrunuza feda edilen bedenimdir. Beni anmak için böyle yapın" dedi.

Luk.22: 20 Aynı şekilde, yemekten sonra kâseyi alıp şöyle dedi: "Bu kâse, sizin uğrunuza akıtılan kanımla gerçekleşen yeni antlaşmadır.

 

 

Apokrifa

Eski Antlaşma dönemiyle ilgili apokrif kitapların çoğunluğu İbranice ya da Aramice yazılmış olmalarına karşın, yalnızca Grekçe biçimleriyle günümüze ulaşmışlardır. Bu da metinlerin Eski Antlaşma’nın ilk Grekçe çevirisi olan Septuaginta’da toplu olarak korunmasından kaynaklanmaktadır. Eski Antlaşma’nın İ.Ö. üçüncü yüzyılda yapılmaya başlanan ve dünyada o dönem en yaygın dil olan Grekçe’deki bu çeviri çok kısa bir süre içinde yaygınlaşmıştır.

 

Roma Katolik Kilisesi 1546 yılında Trent Konsili’nde bu kitapları Kutsal Kitaplar’ın arasına almıştır. Katolikler söz konusu kitaplardan “Deuterokanonik”, yani Kutsal Kitap listesine sonradan eklenmiş kitaplar olarak söz ederler. Ortodoks Kilisesi ise “Deuterokanonik” olarak adlandırdığı kitapları 1642 Yaş ve 1672 Kudüs konsillerinde “Kutsal Yazılar’ın gerçek parçaları” olarak adlandırmıştır. Günümüzde birçok Ortodoks din bilgini Atanasyus ve Jerome’nin çizgisini izleyerek bu kitapların Kutsal Yazılar’ın diğer bölümlerinden daha az yetkili olduğunu kabul etmektedir. Protestanlar ise bu kitapları Kutsal Kitap’ın bir parçası olarak değerlendirmezler. Bu parçaları “Apokrifler” diye adlandırırlar. Martin Luther Apokrifler’e Kutsal Yazı gözüyle bakmamasına rağmen onların “okunması iyi ve yararlı kitaplar” olduğunu belirtmiştir.

Apokrif Kitapları genellikle Eski Antlaşma’nın evrensel olarak benimsenen kitapları arasında değerlendirilmez ve topluluk önünde ya da kilise tapınma hizmetinde birincil olarak kullanılmazlar. Yine de Apokrif Kitapları’nın inanlıların kişisel çalışmaları ve gelişmeleri için yararlı olabilecekleri düşünülür.

Apokrif Kitapları tarihsel metinler, söylenceler, bilgelik sözleri, dua ve ezgiler, gelecek olaylarla ilgili metinlerden oluşur. Kitaplar sırasıyla, Tobit, Yudit, Ester (Eski Antlaşma’daki özgün metne bazı ekler içeren Grekçe çevirisi), Bilgelik, Sirak, Baruk, Yeremya’nın Mektubu, Azarya’nın Duası ve Üç Genç Adamın Ezgisi, Suzanna, Bel ve Ejderha, 1.Makabeler, 2.Makabeler, 3.Makabeler, 1.Esdras, 4.Ezra, Manaşşe’nin Duası, 151.Mezmur ve 4.Makabeler’dir.

 

http://www.bydigi.net/hristiyanlik/206246-hristiyan-kutsal-metinleri.html

__________________

 

 

Çarmıha gerilmiş İsa, Hristiyanlığın başlıca sembolüdür.

 

Hıristiyanlık ya da Hristiyanlık, Orta Doğu kökenli, tektanrılı, İbrahimi din. İsa'nın adına atfen İsevilik, memleketine[1] atfen Nasranilik de denir. Hıristiyanlık inancına sahip kişilere Hıristiyan denir.[2][3] Dünyanın her yerine yayılmış olmakla birlikte yoğun olarak Avrupa'da, Amerika'da halkın çoğunluğu hıristiyandır , Asya'nın en yaygın dinidir. Diğer kıtalardan farklı olarak Asya ve Güney Afrika'da farklı dinlerle iç içe yaşar. Ayrıca Avustralya da bu dine mensub kimseler bulunmaktadır.2 milyardan fazla inananı ile dünyanın en yaygın dinidir.

Hıristiyan sözcüğünün kökeni, mesih kelimesinin Yunanca karşılığı olan hristos (Χριστός) kelimesine dayanır. Hristos olarak adlandırılan İsa'ya inananlara ilk olarak Antakya/Tarsus bölgesinde Hıristiyan denmeye başlanmıştır [2][3]. Hıristiyan sözcüğü, "Mesih'in yandaşı" ve "Mesih'e bağlı" anlamlarına gelir.

 

Khristos kelimesinin Türkçe'deki karşılığı Mesih ise İbranice'deki maşiah kelimesine dayanır. Bu sözcük İbranice 'kutsal yağ ile ovulmuş, kutsanmış' anlamına gelir.

 

Yağ ile kutsama geleneği  

 

Tarih öncesi İsrail kralları ve yüksek rahipleri, yeni görevlerinin simgesi olarak yağla kutsanırlardı. Tevrat'ın birçok yerinde bu işlemin yapıldığına dair ayetler vardır. Geniş anlamıyla bu unvan "Tanrı'nın bir görev vermek üzere seçmiş olduğu" kişileri de kapsıyordu.[6] Eski Ahit'in "Yeşaya" kitabında Yahudi'leri sürgünden kurtaran Pers kralı Kiros'a da bu ünvanla (mesih) hitap edildiği görülür...

 

 Ana madde: İsa

 

İsa (d. M.Ö. 8-2 - ö. M.S. 29-M.S. 36), Hıristiyanlıktaki temel figürdür. Doğum ve ölüm tarihleri ile ilgili olarak kimi tarihçiler ve araştırmacılar farklı görüşler belirtirler. Hıristiyan teolojisi'nde İsa'nın kimliğini inceleyen dal Kristoloji olarak bilinir. Tanrı olarak adlandırır. Hıristiyanlıkta Nasıra'lı İsa olarak da bilinir. Hıristiyan kaynaklarında ve yer yer Kur'an'da İsa Mesih olarak anılır.[7][8][9][10] Hayatı ile ilgili başlıca kaynaklar Kanonik İncillerdir.

 

İsa, Roma İmparatorluğu'nun Yahudiye eyaletinde, kendisi de bir Yahudi olan Meryem'den dünyaya gelmiştir. Hıristiyanlık'ta ve İslam'da, mucizevi bir şekilde babasız dünyaya geldiği kabul edilir. Marangoz, öğretmen ve şifa dağıtıcıdır. Hıristiyanlıkta, "Halkı isyana teşvik etmek" suçlamasıyla Yahudi din adamlarının baskısı ve Roma İmparatorluğu'nun Yahudiye valisi Pontius Pilatus'un emriyle çarmıha gerildiği kabul edilir.

 

Hıristiyanlar için İsa, Mesih'tir, tanrının oğlu ve bizzat kendisidir. Baba (Tanrı) ile insanlar arasında aracı, Beklenen mesih, kurtarıcı, rab, tanrı ile aynı "öz" den olan, güçlü tanrı, tek insan, dünyanın tek kralı, Kutsal Üçlü Birlik'teki kişilerden "oğul"dur. Hıristiyan kaynakları onu "İsa Mesih" olarak anarlar.

 

İsa'nın tanrısal ve insani özellikleri farklı mezheplerce farklı yorumlanır. Hıristiyanlığın Monofizit görüşüne göre insani tabiatı ile tanrısal tabiatı, Tanrısal özü altında erimiş ve ayrılmaz bölünmez tek bir tabiat meydana gelmiştir. Çarmıhta, İsa'nın insani tabiatı gibi ilahi tabiatı da acı çekmiştir. Meryem Theotokosdur, yani Tanrı anasıdır.

 

Diofizit görüşe göre ise insani ve tanrısal olmak üzere birbirinden bağımsız iki tabiatı vardır. Çarmıha gerildiğinde ilahi tabiatı bedeninden ayrılmış, sadece insani tabiat acı çekmiştir. Meryem, insan olan İsa'nın annesidir dolayısıyla da ona Theotokos yani Tanrı anası denemez.

 

Ortodoks, Katolik ve Protestanlara göre İnsani ve Tanrısal iki tabiatı olup bunlar asla birleşmezler, karışmazlar ve ayrılmazlar.

 

İsa ismi köken olarak Arapça'dan gelmektedir. Ancak İsa'nın orijinal ismi Yeşua(Yahşuah) olarak geçer. Orijinal ismin anlamı İbranice dilinde "YHVH Kurtarır" anlamına gelir.

 

Kitabı Mukaddes 

Hıristiyanlığın kutsal kitabı, Kitabı Mukaddestir. Kitabı Mukaddes, Eski Ahit ve Yeni Ahit olmak üzere başlıca iki bölümden oluşur.

 

Eski Ahit

Kitabı Mukaddes'in ilk kısmı Eski Ahit ya da Eski Antlaşma olarak adlandırılır. Yahudilerin kutsal kitaplarından Tanah ile bölüm adları ve sınıflandırmalar hariç hemen hemen aynıdır. Eski Anlaşma İsa'nın doğumundan önceki çok uzun bir zaman diliminde Yahudi peygamberler tarafından yazılmıştır. Bu bölümde İsa veya Meryem'den, henüz dünyaya gelmemiş oldukları için ismen bahsedilmez ancak Eski Anlaşma'nın bazı kitaplarında İsa'ya atıfta bulunulur. İsa'dan söz eden Eski Anlaşma pasajları arasında Yaratılış 3:15; Yaratılış 12:1-3; Yaratılış 49:10 Yasa'nın Tekrarı 18:15; 2. Samuel 7:1-29; Mezmurlar'da birçok ayet; Yeşaya 7:14; Yeşaya 9:6-7; Yeşaya 52:13-53:12; Daniel 7:13-14; Mika 5:2 ayetleri sayılabilir.

 

Yeni Ahit

 

Kitabı Mukaddes'in ikinci bölümünü oluşturan Yeni Anlaşma ise İsa'nın sağlığında ve/veya ölümünden sonra Havariler, ve elçiler tarafından yazılmıştır. Hıristiyanlarca kanonik kabul edilen Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncil'leri Yeni Anlaşma'nın ilk dört bölümünü oluşturur.

 

Yahudi kutsal metinlerinden oluşmuş Tanah'ın Hıristiyanlıkta Eski Anlaşma'nın olarak adandırılmasının nedeni Tanrı'nın İsa'dan asırlar önce Musa ile Sina Dağı'nda yaptığına inanılan anlaşmadır. Hıristiyanlar Tanrı'nın İsa aracılığı ile yeni bir antlaşma yaptığına inandıklarından ötürü Kitabı Mukaddes'in İsa'dan bahseden ikinci bölümünü Yeni Anlaşma olarak adlandırırlar.

 

İncil

İncil, Kitabı Mukaddes'in, Yeni Ahit kısmının ilk dört bölümünün her birine verilen isimdir. Matta, Markos, Luka ve Yuhanna tarafından kaleme alınmış olan dört İncil yazarlarının adıyla anılır. Hıristiyan dinine göre İnciller İsa'nın hayatını ve öğretilerini anlatır.

 

Türkçeye Arapçadan geçen kelimenin aslı Yunanca "Ευαγγελιον" (Evangelion) şeklindedir ve 'iyi haber, müjde' anlamına gelir.

 

İncil kelimesi gerçekte Yeni Anlaşma'nın ilk dört kitabını (bölümünü) karşıladığı halde, bazen Yeni Anlaşma'nın tamamı için de kullanıldığı olur.

 

Hıristiyanlığın kutsal kitabı olup Hz. İsa'ya indirilmiştir. Müslümanlara göre, "gökten vahyedilen ve aslı kaybolmuş ilahi kitap"tır; bu nedenle de dört büyük kitaptan biri kabul edilir. Hıristiyanlara göre ise, İncil bir kitap değil, İsa tarafından ilan edilen "müjde"dir; eldeki İnciller de, o ilanın şahitleridir. Bu yaklaşım, Hıristiyanlara, İncillerde hata olduğunu söyleme imkanı verir.

 

60'ı aşkın İncil vardır. Katolik Kilisesi bunlardan dördünü kabul eder. Matta, Markos, Luka ve Yuhanna tarafından yazılanların hepsi İncil genel adıyla anılır. İlki Hz. İsa'nın ölümünden 30, dördüncüsü ise 90 yıl sonra kaleme alınmıştır. Dört İncil de halk Yunancasıyla yazılmıştır. Arapça'da bu dört İncil, Enacil-i Erbaa adıyla tanımlanır. İncil, kelime olarak "getirdiği bir haberden dolayı bir şahsa verilen müjdelik, mükafat" anlamına gelir. Daha sonraları "sevindiren haber", "Hz. İsa'nın tebligatının özeti", "onun hayatı", "Hz. İsa'nın siret ve tebligatını yazı ile kaydeden kitaplar" hakkında kullanılmıştır.

 

Matta, Markos ve Luka İncillerine Sinoptik İnciller adı da verilir. Çünkü aralarında, biçim ve içerik açısından benzerlikler vardır. Markos İncili, geleneksel sıralamada ikinci yeri alır ve gerçekte en eski olan ve öbür iki İncil'e kaynak oluşturan Hz. İsa'nın sözlerinin ilk derlemesini içerir. Hıristiyanlar genellikle İncillerin Hz. İsa'nın yaşamına tanık olmuş kişiler tarafından yazıldığını kabul ederler. Ancak araştırmalar, bu dört İncilin 70 ile 110 yılları arasında kaleme alındığını ortaya koyar. İncillerin bir bütün olarak toplanması, İsa'nın peygamberlik görevinin sona ermesinden yaklaşık 100 yıl sonra gerçekleşir. İncillerin resmi olarak kabulü ise 170 yılı civarındadır.

 

Tevrat, Zebur ve İncil'i içine alan Kitab-ı Mukaddes'de Tevrat ve Zebur Eski Ahit; İncil ise, Yeni Ahit olarak adlandırılır. Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncillerini içine alan Yeni Ahit 27 bölümden oluşur ve bunlar üç grupta toplanır: Tarihi kitaplar, Talimi kitaplar ve Vahiy (Esinlenme).

 

Tarihi kitaplar: 1. Matta, 2. Markos, 3. Luka, 4. Yuhanna İncilleri ile 5. Luka'nın, Elçilerin (Resullerin) İşleri adlı kitabını kapsar.

 

Talimi kitaplar: Havarilere ait 21 mektuptan oluşur ve Pavlus'un 14 Mektubu ileYedi Katolik Mektup şeklinde gruplanır. Pavlus'un 14 Mektubu da; Büyük Mektuplar (6. Romalılara Mektup, 7. Korintoslulara Birinci Mektup, 8. Korintoslulara İkinci Mektup, 9. Galatyalılara Mektup, 10. Selaniklilere Birinci Mektup, 11. Selaniklilere İkinci Mektup); Hapishane Mektupları (12. Efeslilere Mektup, 13. Filipililere Mektup, 14. Koloselilere Mektup, 15. Filimon'a Mektup); Pastoral Mektuplar (16. Timoteyus'a Birinci Mektup, 17. Timoteyus'a İkinci Mektup, 18. Titus'a Mektup, 19. İbranilere Mektup) oluşturur.

 

Yedi Katolik Mektup ise 20. Yakup'un Mektubu, 21. Petrus'un Birinci Mektubu, 22. Petrus'un İkinci Mektubu, 23. Yuhanna'nın Birinci Mektubu, 24. Yuhanna'nın İkinci Mektubu, 25. Yuhanna'nın Üçüncü Mektubu, 26-Yehuda Mektupları'nı kapsar.

 

27. ve son kitap olan Vahiy (Esinleme), Yuhanna'ya aittir. 96 yıllarında, dördüncü İncil yazarı tarafından kaleme alındığı kabul edilir.

 

Yeni Ahit'te ilk dört kitapçığı izleyen Elçilerin İşleri bölümünde Hz. İsa'nın seçtiği elçilerin etkinlikleri anlatılır. Yeni Ahit'te yer alan Mektuplar ise İsa peygamberin öğrencileri tarafından, Hz. İsa'ya ilk inanan topluluklara yol göstermek, onun öğretisine uygun bir yaşam sürmelerini sağlamak ve karşılaştıkları sorunların üstesinden nasıl gelebileceklerini göstermek için yazılmıştır. İncil'in sonunda yer alan Esinlenme kitapçığı ise Yuhanna'nın Kutsal Ruh'tan esinlenerek bildirdiği, gelecekteki olayları haber veren sözlerinden oluşur.

 

Matta İncili 28 bölümden oluşur. Eski Ahit'in devamı gibidir; Yahudi şeriatinin esasları olan namaz, oruç ve zekatı benimser. Hz. İsa'nın soy kütüğünü vererek başlar ve çocukluğunu anlatan bölüm ile devam eder. İsa peygamberin göreve hazırlanması ve Celile ile çevresindeki faaliyetleri, Kudüs'te öğretisini yayması, tutuklanıp çarmığa gerilmesi ve Hz. İsa'nın ünlü son buyruğu olan "Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi. Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin" sözünün aktarıldığı İsa'nın Dirilmesi bölümlerini kapsar. Matta, Bab 10'da kendisini 12 havariden biri olarak gösterir. Ancak İsa peygamberin arkadaşı olduğu bugün kabul edilmemektedir.

 

Markos'un kitabı, Hz. İsa'nın yaşamını anlatan İncil'in ilk dört kitap arasında en kısa ve en eski olanıdır. Ancak yine de bir havarinin yazdığı kitap olarak değil, ancak bir havarinin öğrencisi tarafından kaleme alındığı kabul edilir. İsa peygamberin ne doğumundan, ne soyağacından ne de çocukluğundan sözeder. Dört balıkçı hikayesiyle başlar. Öğretiye de daha az yer verir. 16 bölümden oluşan Markos İncili'nin neredeyse dörtte birinde Hz. İsa'nın ölümü ve dirilişi anlatılır. Kitabın bölümleri ise İsa'nın ortaya çıkışını, İsa'nın Celile ve çevresindeki faaliyetlerini, İsa'nın Kudüs'e giderken yolda öğrettiklerini ve Kudüs'deki son günlerini anlatır.

 

Luka İncili'nin yarıya yakın bölümü Hz. İsa'nın öğretilerinden bahseder. İsa öğretisinde birçok benzetme kullanılır. Luka İncili'nde 26 tane benzetme bulunur. Bunların 16 tanesi İncil'in diğer kitaplarında yer almaz. 24 bölümden oluşan Luka İncili, giriş bölümüyle başlar. Vaftizci Yahya ile İsa'nın doğum ve çocuklukları, Vaftizci Yahya'nın görevi, İsa peygamberin vaftiz olması ve sınanması, Celile ve çevresindeki etkinlikleri, Kudüs'deki son günleri, tutuklanması, yargılanması ve çarmığa gerilmesi ile İsa peygamberin dirilmesi ve göğe yükselmesi diğer bölümleri oluşturur. Hz. İsa'nın 30 yaşında peygamber olduğunu söyler.

 

Yuhanna'nın kitabı ise diğerlerine göre farklı konuları işler. İsa peygamberin doğumunu anlatmak yerine; Hz. İsa'nın başlangıçtan beri Tanrı'yla birlikte bulunmuş, beden olup aramızda yaşamış olan Tanrı Sözü olduğunu açıklamakla başlar. Kitabın ana amacı da Hz. İsa'nın kim olduğunu açıklamaktır. Kitapta İsa peygambere "Söz", "Mesih", "Tanrı Oğlu", "İnsanoğlu" ve daha bir çok ünvan verilir.Yuhanna İncili; giriş, Vaftizci Yahya ve İsa peygamberin ilk öğrencileri, konuşmaları ve yaptığı mucizeler, Hz. İsa'nın ölümünden önceki son haftası ve Hz. İsa'nın dirilişinden sonra izleyicilerine görünmesini konu alan 21 bölümden oluşur. Yuhanna İncili'nin diğer İncillerle arasında önemli ayrılıklar da vardır. Örneğin Hz. İsa'nın peygamberlik süresini Matta, Markos ve Luka bir yıl olarak kabul ederken Yuhanna'da iki yıldan fazladır.

 

Hz. İsa'nın İncili'nin kaybolmasına Yahudilerin sebep olduğu kabul edilir. Çünkü, onun peygamberliğini tanıyanları kitapsız/öğretisiz bırakmak istemişlerdir. Hıristiyanlığın ilk günlerinde yalnızca sözlü geleneğe dayanan vaazlar verilirdi. Ne var ki, vaizlerin işlerini kolaylaştırmak için küçük başvuru kitaplarının yazılması gerekiyordu. Böylece Hz. İsa'nın sözleriyle ilgili derlemeler, mucizelerin hikayeleri, meseleler ve Hz. İsa'nın yaşamının önemli bölümleri biraraya getirildi. Filistin'de ağızdan ağıza dolaşan sözlü geleneklere eklenen bu derlemeler, İncillerin çıkış noktasını oluşturdu. Hıristiyanlığın devlet dini haline gelmesinden sonra eskiden gizlenmiş olan çeşitli İnciller ortaya çıkarıldı ve İznik Konsili'ne sunuldu. Bunlardan 27'si 325 yılında İznik Konsili'nde resmi Kutsal Kitap olarak kabul edildi.

 

Konsil'in Yeni Ahit'i değiştirme çabaları bundan sonra da devam etti. Örneğin, günahların papazlarca affedilmesi, papanın yanılmazlığı, Meryem'in günahsız doğması, Hz. İsa'nın Yahudiler değil de Roma valisi tarafından öldürülmüş olması daha sonra eklenmiştir. Katolik Kilisesi'nin, kutsal kitapların, Konsil kararları ışığında anlaşılması gerektiğini kabul etmesi ve bu kararlarda aşırılığa kaçması Protestanlık mezhebinin doğmasına neden olmuştur. Papazların, Allah adına günah affetmesi, helal ve haramları değiştirmeye yetkili sayılmaları gibi İncil'e sonradan yapılan ilavelerden Kuran da sözeder: (Tevbe suresi 31. ayet: "(Yahudiler) Hahamlarını (Hıristiyanlar) rahiplerini Allah'tan ayrı rabler edindiler....")

 

Barnaba İncili

 

Daha çok müslümanlar arasında adı geçen İncillerden biri de Barnaba İncili. Barnaba, 12 havariden biri olmasa da Hz. İsa'nın ilk sırada yer alan ashabından olduğu biliniyor. Adı, Luka İncilinde yer alan Elçilerin İşleri adlı kitabında birçok kez geçiyor. Diğer İncillerden şu özellikleriyle ayrılıyor: Hz. İsa'nın Tanrı ya da Tanrının oğlu değil, Allah'ın İsrailoğullarına gönderdiği bir resul olduğunu ısrarla belirtiyor. Hz. İbrahim'in kurban etmek istediği oğlunun İshak değil, İsmail olduğunu; Hz. İsa'nın haça gerilmediğini yazıyor. Beklenen mesihin Hz. Muhammed olduğunu açıkça belirtiyor.

 

Kuran, İncil'den nasıl sözediyor?

 

Kuran-ı Kerim, birçok ayetinde İncil'den sözeder. Onun hıristiyanlarca değiştirildiğini kabul eder ancak yine de İncil'i semavi kitaplardan sayar. Üç snoptik İncil'de de Hz. İsa'nın tanrılığı ve teslis ("üçlü ilah" anlayışı: Tanrı birdir, ama baba, oğul ve kutsal ruhtan oluşur.) açıkça ele alınmaz. İncil'e göre, ne Hz. İsa ne de havarileri ve ilk öğrencileri, Hıristiyanlığa sonradan sokulan bu inançları bilmiyorlardı. Onlardan hiçbiri İsa'yı Tanrı ya da Tanrının oğlu ya da Tanrılığın üç unsurunsan biri olarak bilip bunu ifade etmemiştir. Bütün bunlar Hz. İsa dünyadan ayrıldıktan çok sonra ortaya atılmıştır. Kuran, İncil'in metninden çok, İncil mensuplarının aşırılıklarını, yaptıkları değişiklikleri ve İncil'de bulunmayan anlamları ona maletmelerini reddeder.

 

Al-i İmran suresinin 3. ayetinde bütün kitaplar gibi İncil'in de insanlara doğru yolu göstermek için indirildiği bildirilir. (".... Bundan önce de, insanlara doğru yolu göstermek için Tevrat ve İncil'i indirmişti.")

 

Maide suresi 46. ayette "Tevrat'ı tasdik edici olarak gönderildiği" ("O peygamberlerin izlerince Meryem oğlu İsa'yı, kendisinden önceki Tevrat'ı tasdik edici olarak gönderdik. Ona; kendisinden önceki Tevrat'ın tasdikçisi ve müttakilere bir hidayet ve öğüt olmak üzere içinde hidayet ve aydınlık bulunan İncil'i vedik."); A'raf suresi 157. ayette ise Hz. Muhammed'in geleceğini haber verdiği ("Onlar ki yanlarındaki Tevrat ve İncillerde vasıfları yazılı o Peygambere tabi olurlar.....") hatırlatılır.

 

Mezhepler 

 

 Hıristiyanlıkta mezhepler "kilise" olarak adlandırılırlar. Hristiyanlığın 3 ana mezhebi;

 Roma Katolik Kilisesi (1.2 milyar kişi),

Protestan kiliseler (360 milyon) ve

Ortodoks Kilisesi'dir (170 milyon).[4]

 

 

Museviliğe göre Hıristiyanlık

 

İsa, Roma İmparatorluğu'nun Yahudiye eyaletinde Yahudi bir anneden dünyaya gelmiştir. Hıristiyan ve İslami kaynaklara göre tanrı tarafından bir mucize eseri olarak babasız dünyaya gelmiştir. Yeni Ahit'te üvey babası Yusuf'un Davut peygambere kadar çıkan soyağacı verilir.

 

İsa, annesi Meryem, babası Yusuf, kendisine ilk inanan arkadaşları ve ilk takipçilerinden Yahudi olanlar terminolojide "Yahudi Hıristiyanlar" olarak adlandırılır. Yahudi Hıristiyan tabiri günümüzde Yahudi soyundan gelmekle beraber Hıristiyan olmuş kimseleri tanımlamakta da kullanılır.

 

Yahudiler İsa'nın mucize eseri olarak babasız doğduğuna, binlerce yıldır bekledikleri ve halen de beklemekte oldukları kurtarıcı mesih ya da peygamber olduğuna inanmazlar. İsa, içinde yaşadığı Yahudi toplumunda "bekledikleri mesih olduğunu" ileri sürdüğünde, halkın bir kısmı buna inanmıştır. Ancak buna inanmayan Yahudi din adamlarının teşvikiyle, Yahudiye eyaletinin Romalı valisi Pontius Pilatus tarafından "halkı isyana teşvik etmek" suçlamasıyla çarmıha gerilmiştir.

 

İslamiyete göre Hıristiyanlık

 

İslam dinine göre Hıristiyanlık, Semavi Dinler'den biridir ve dünya üzerindeki diğer dinlere nazaran Yahudilikle beraber özel bir yere sahiptir. Hıristiyanlar 'Ehl-i Kitap' yani kendisine kutsal kitap gönderilenler olarak kabul edilirler.

 

İslama göre İsa Allah'ın peygamberlerindendir ve Kur'an'da "İsa Mesih" olarak anılır. Bununla birlikte Kur'an'da İsa'nın tanrının oğlu olmadığı ve İsa'nın çarmıha gerilmediği vurgulanır. İslamiyet'te, İncil'in başlangıçta tanrı kelamı olarak İsa'ya indirildiğine ve sonradan tahrif edildiğine inanılır.

 

Yaygın olduğu alanlar

Ülkelere göre Hıristiyan nüfus yoğunluğu

Hıristiyanlık Avrupa, Kuzey Amerika ,Güney Amerika , Güney Afrikada ve Okyanusyada yaygın bir dindir..

 

 

 
 
  Bugün 121 ziyaretçi (301 klik) buradaydı

beyaz kuğu Selam Dünya !.. Selam Türkiye !.. Sitemize Hoş Geldiniz !.. ( beyaz kuğu ) bir aile sitesidir !.. Lütfen bizi takip ve dostlarınıza tavsiye ediniz !. Bu çorbada tuzu olsun isteyenlerin, tenkit ve tavsiyeleri için ( mim.sait@hotmail.com )veya ( alt1946@windowslive.com ) adreslerine mail göndermelerini bekliyoruz !.. Sitemizde "bir hoş sada" menüsü altında yer alan "beyaz kuğu", "teferruat", "derviş hüseyine mektuplar" ve "hem nalına hem mıhına" bölümleri orjinal olup, bunların hiç bir hakkı mahfuz değildir, kaynak gösterilerek veya gösterilmeksizin kullanılabilir. Diğer dökümanlar ise; çeşitli sitelerden alınmış, bazılarında değişiklik yapılmıştır.İlgililerin talebi halinde derhal kaldırılacaktır!..Bilgilerinize sunulur !.. *** beyaz kuğu***Ailenizin Sitesi***











* * * * *


 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol