seni rüyamda ölmüş gördüm
bir anka kuşunun kanatlarında
kaf dağına gidiyor dediler
ellerini sordum bir zebaniden
buz gibi soğukmuş yine
- ölü elleri gibi
ve ısınmayacakmış hiç -
bilememişler neden
*******
seni rüyamda ölmüş gördüm
alabildiğine yağmur yağıyordu
yıldırımlar düşüyordu sağa sola
kulakları sağır eden gök gürültüsü
ve bir deli kasırga
korkudan titreyen karanlıklar ortasında
saklambaç oynuyordu ademle iblis
kim kimi söbeledi derken
geldiler mezarının başına
yamyamlar indirirken cesedini mezara
küllü men aleyha fann
imamı dirsekledi bir laikci
hırladı bir putun gölgesinde bir it
bir zangoç haç salladı
ipi hahamın elinde
bir budist köle çimdikledi bir çinliyi
kıyamet inancına fransız bir fransız
ölüm hayatın bir gerçeği -kutlayalım içelim
ve ipini kazığını koparmış bir ingiliz
ingiliz birası olsun bordo şarabı olmaz
gürledi hurra biz sizden medeniyiz
bir baykuş öttü
bir çakal uludu uzaktan uzağa
ölü ölüdür hintlisi arabı olmaz
ama en iyi türk ölü türktür
inanmayın barış zevzeklerine
düşmeyin sakın tuzağa
siz öldürmeye bakın bir gömen bulunur
elbette tanrı büyüktür
seni rüyamda ölmüş gördüm
bir uçurum kenarındaydı mezarın -ülkem gibi
bir ateist dua etti
ve tam - amin- dediğinde şeytan
hortladı toprağın eski ölüsü
ben buraya ruhsatsız ölü gömdürmem
- fe sübhanallah- çekti mezarlıklar müdürü
-çıkarın bunu buradan -
bir melek kahrından ağladı
umutla baktı yamyam
imam çaresiz zangoç şaşkın endişeliydi haham
budist ganj nehrine atalım dedi
olmaz dedi laikci çevre kirlenir
şeytan dedi - tamam- tamam da önce yakalım-
elini tetiğe götürdü romalı asker
- durun bakalım
burada benim borum öter-
önce çarmıha gerelim
sonra kararını bağımsız mahkemeler verir
zor zarı bozar -güçlüye hak verdiler
bu durum üzerine
mezarından çıkarıp seni –iade-i itibar ile
yüreğimde çarmıha gerdiler
saçlarında son bahar rüzgarları vardı yine
ve dudaklarında bir umursamazlık
bir yarısı kayıp bu gecede-ülkem gibi insanlarım gibi-
bir deli raporu tutuşturdular elime
ve dalıma taktılar bir saz
seni fısıldadım seni söyledim seni bağırdım
nuh deyip peygamber demeyen
sağır kulaklar dibinde avaz avaz –ve yine bundan böyle
hoşnut olsan da olmasan da duyduğunda
–sorulursa sorulduğunda
– herkese anlatacağım cümle sevdalarımızı
sen de dinle sen de duy
kulaklarını tıkayıp uzaklara gitme
demiyorum ki - sen de anlat sevdalarımızı
hayır -yeter ki inkar etme -
son havari