şu alemi seyran ettim *** şu alemi seyran ettim türlü çeşit işler gördümboş umuda inat güttümgözü açık düşler gördüm *** devam ....
"gece -zincir kırmış- -köpekler- -masum- -uzun uzun uluyan- -rüzgar sevdalısı gecenin- boşuna göz kırpmakta yıldızlar" diyorsa çoban ali itirazım var "-rüzgar dindiğinde- -yorulduğunda köpek- -kaybolur gecenin masumiyeti- -işte o zaman ben girerim koynuna-" diyorsa çoban ali itirazım var "gece bu olur mu ucu bucağı güneşin battığı yerden doğduğu yere kadar bütün sevdalılara açıktır kucağı" bir de -unuttuğu- gecenin sevdalısıyım ben -unuttuğu- bana "acımasız gündüzlerin damgalı kölesi" dendi "umut tehcirinin kayıtsız kaçağı" "ihanet sanığı olarak sığındığım haşin gecelerden yaşamadığım gündüzlerin fidyesi istendi" önceleri her gece zincir zincir bağlardı bir uzak yıldıza beni boğazıma dayardı bıçağı ve "seyret beni" derdi o göz gözü görmez karanlıkta kucaklardı sımsıkı ve gözlerimden öperdi sonraları alıştım zincirsiz de bıçaksız da öpülmeden de sever oldum geceleri dahası sevdalandım ve bir gün savcı "soruşturmaya gerek yok" dediğinde "gözaltın bitti" deyip ayağımdan zincirleri çözüp yıldızları kucağıma verdiklerinde "serbestsin hadi" bir sabaha yakın -bir günlü güneşli gündüze- salıverdiklerinde bir isyan bayrağı açtım "ille de mahkemeye çıkacağım diyorum ya müebbeten kalacağım gecede -ya da yaşamadığım -günlü güneşli gündüzlü- günlerin diyetini istiyorum" işte bu nedenle yapmak için savunmamı bir an önce başlasın dava diye celbi beklemeden mübaşir çağırmadan her bu vakitte buradayım hakim yokmuş -varsın olmasın savcının ısrarı boşuna "soruşturmaya gerek yok" desin diyebildiği kadar duymak istemediği -ya da yaşlılıktan olacak- duyup da unuttuğu "ben sevdalıyım geceye beni hasretle bekleyen bir sevdalım olmadan" diyorum günlü güneşli gündüzlerde didinmek istemiyorum söylesin ne gereği var boş ver artık zanlı da şikayetçi de benim savcı da hakim de -cümlesi bir şahısta mecmu olmaz- -sadır olacak hüküm mutlak butlanla batıl- deseler de sen dediğim gibi yaz kızım "gitmiyorum gündüzlere sürgüne gecenin koynunda ölmeye razıyım" gerekçedir "geceye sevdalıyım" diyorsa bu deli bir delisi varsa her köyün geceye de bir deli lazım ki lüzumu ilzamdandır ayrı ayrı hepsine hükümdür ikrarıdır -sübut bulmuştur suçu gecenin koynunda müebbeten hapsine gece -zincir kırmış-köpekler -masum
"gece -zincir kırmış- -köpekler- -masum- -uzun uzun uluyan- -rüzgar sevdalısı gecenin- boşuna göz kırpmakta yıldızlar" diyorsa çoban ali itirazım var "-rüzgar dindiğinde- -yorulduğunda köpek- -kaybolur gecenin masumiyeti- -işte o zaman ben girerim koynuna-" diyorsa çoban ali itirazım var "gece bu olur mu ucu bucağı güneşin battığı yerden doğduğu yere kadar bütün sevdalılara açıktır kucağı" bir de -unuttuğu- gecenin sevdalısıyım ben -unuttuğu- bana "acımasız gündüzlerin damgalı kölesi" dendi "umut tehcirinin kayıtsız kaçağı" "ihanet sanığı olarak sığındığım haşin gecelerden yaşamadığım gündüzlerin fidyesi istendi" önceleri her gece zincir zincir bağlardı bir uzak yıldıza beni boğazıma dayardı bıçağı ve "seyret beni" derdi o göz gözü görmez karanlıkta kucaklardı sımsıkı ve gözlerimden öperdi sonraları alıştım zincirsiz de bıçaksız da öpülmeden de sever oldum geceleri dahası sevdalandım ve bir gün savcı "soruşturmaya gerek yok" dediğinde "gözaltın bitti" deyip ayağımdan zincirleri çözüp yıldızları kucağıma verdiklerinde "serbestsin hadi" bir sabaha yakın -bir günlü güneşli gündüze- salıverdiklerinde bir isyan bayrağı açtım "ille de mahkemeye çıkacağım diyorum ya müebbeten kalacağım gecede -ya da yaşamadığım -günlü güneşli gündüzlü- günlerin diyetini istiyorum" işte bu nedenle yapmak için savunmamı bir an önce başlasın dava diye celbi beklemeden mübaşir çağırmadan her bu vakitte buradayım hakim yokmuş -varsın olmasın savcının ısrarı boşuna "soruşturmaya gerek yok" desin diyebildiği kadar duymak istemediği -ya da yaşlılıktan olacak- duyup da unuttuğu "ben sevdalıyım geceye beni hasretle bekleyen bir sevdalım olmadan" diyorum günlü güneşli gündüzlerde didinmek istemiyorum söylesin ne gereği var boş ver artık zanlı da şikayetçi de benim savcı da hakim de -cümlesi bir şahısta mecmu olmaz- -sadır olacak hüküm mutlak butlanla batıl- deseler de sen dediğim gibi yaz kızım "gitmiyorum gündüzlere sürgüne gecenin koynunda ölmeye razıyım" gerekçedir "geceye sevdalıyım" diyorsa bu deli bir delisi varsa her köyün geceye de bir deli lazım ki lüzumu ilzamdandır ayrı ayrı hepsine hükümdür ikrarıdır -sübut bulmuştur suçu gecenin koynunda müebbeten hapsine
gece -zincir kırmış-köpekler -masum