dün dedim ki sana
gönül bahçenin bir köşesine bir çalı dik
adını adım koy
dibine bir yudum sevgi dök
bir gülücük bağla bir dalına
şöyle -küçücük
sonra gecenin bir geç vaktinde yavaşça salla
ve aç pencereni
bir nefes al derinden
sen kokmuyorsa cümle şehir
lanet okusun adıma cümle sevdalılar
silsinler adımı sevdalılar defterinden
bu bir
* * *
iki
gönül denizimde süzülen bir beyaz kuğu
olmanı düşledim hep
sevdanın deliliktenelli dirhem fazla çektiği
sensizlikle yıkanmış gecelerin seherinde
öylesine öyle ki
dalgalara adını işledim hep
bugün hala dünyanın her bir yerinde
sen kokuyorsa sahiller
arama başka sebeb
* * *
ve üç
ve birgün
gönlümün isyanına
çıldırmasına ramak
kırk yerinden kırk düğümle
bağladığımı sandığım beyaz kuğu
cümle yarınlarım üstünden uçarak
pusulası bozuk bir yelkenliyle
bir sığ göle açılmış
aklımın tutulduğu
medyada gözden kaçan
bir küçük acımasız haber
bir gölün batağında
bir beyaz kuğunun boğulduğu
hangi insaf kabul eder
* * *
dört
ölü suyu gibi ılık ve başka ellerle zaman
akıp gidiyor cesedim üzerinden toprağa
gözlerinin rengini bile unuttuğum yar
çankayadan cebeciye
bugün adını fısıldamıyorsa rüzgar
sen kokmuyorsa cümle ankara
her aldığın bir nefeste bu mazlumun bin ahı var
taş gibi gerçek
kul hakkıdır -helal etmem
benim gibi sen de -sen de çıldır
dizlerine vura vura
vebalini sen çek