bu şaşkın horoz
boşa ötüyor   


 

I
hey küçük adamlar
uzayan gölgelere bakıp da aldanmayın
güneş batıyor
“biz güneşi batıdan doğdurduk” sanmayın
bu şaşkın horoz boşa ötüyor


II
cümle katmerli inkarlar 
akşamlardan sabahlara dek 
salakça bir gayretle
şüphenin acımasız tokmaklarıyla 
bir umut dibeğinde
dövüldü tek tek


III
ne olur ne olmaz 
iblisin gönüllü “hıh” deyicisi
korkunun uslanmaz ahmaklarıyla
dövüldü ha dövüldü
bir meydan göbeğinde
“sendeki bu cengaverlik bu gayret bu ilim
bu irfan  ve bu hikmet
ulu hünkar çok yaşa”
övüldü ha övüldü 
ne olur ne olmaz
tamam da herkesin bildiği
“ne kadar döversen döv”
arpadan bulgur olmaz”
gayretin boşa


IV
hiiişt -bana bak
arkanızdan sövüldü
“biz yedi düvelin galipleri
anadoludan cümle düşman kovuldu
biz var ya biz” dediğinizde
kimi alaycı kaçamak bakışlarla
kimi sorgulu dudak bükmeleriyle
dediler ki “iki yüz yıllık bu itiş kakışlarla 
yürümüyor bu tekeri kırık araba
ve yağma hasanın böreği
tükenmek üzere tabağında
bu kendi kendine gelin güveylik
yetti artık kabak tadı veriyor
tadı kalmadı kabağın da
hala ağaçta bir üveyik
"bu yeni günün şafağında
ulaştık muasır medeniyetlere 
bugün  yeni gündür” diyor
ve bu yeni günde 
özelleştirme postuna bürünmüş
yine italyan yine ingiliz yine fransız
şirket şirket geliyor 
ve bir başka ağaçta bir saksağan
"migros türktür türk kalacak
böyle kalkınma nerde görülmüş"
utanmadan gülüyor
hayvan işte n’olacak 

V
hey küçük adamlar
yüreğinizdeki son sevgi kırıntılarını da
talan edip bitirdiğinde doymaz arzular
öcü alınmaz yürek soğutmaz  kinleri 
kucağınıza doğuracaklar
sonra peşinden korkunun cengaverleri
görünecekler uzaklardan şahlanmış atlarıyla
ve yüreklerimize yeniden çadır kuracaklar
bize dair ne varsa yeniden mühürleyip bir bir
en acımasız suratlarıyla
değişen çul
gördüğün gibi eşek aynı eşek 
iki yüz yıldır değişen ne ki anadoluda
değişen sultan -kul aynı kul
yine bizden hesap soracaklar
fırat kenarında kurtlarla paylaştıkları
kuzularımızın hesabını -tek tek
sanma ki bu zulüm burada bitiyor
bir yenisi başlıyor zulmün ibrahim
gün dünkü gün ve güneş batmak üzere
yeni günden umutsuzuz  Rabbim


VI
"bizim yemlediklerimiz aldattılar bizi
her birinin bacasından yalan dolan tütüyor
ne mal olduklarını bilirken güvendik ki nesine"
kabilinden dövünüp boşu boşuna yanmayın
"niye binmedik zamanında biz bunun ensesine
bu şaşkın kaypak horoz şimdi kime ötüyor"
vebalde kalmayalım uyarıyoruz sizi
şaşkın olan sizsiniz horoz  yeme ötüyor
 

VII
hey beyaz türkler
“biz güneşi batıdan doğdurduk” sanmayın
güneş batıyor
kendi yalanınıza kendiniz kanmayın
aldanmayın medyadan yayılan alkış sesine
şeytan stres atıyor 
 
  


17.06.2002
     
*************   
*****
 bu şaşkın horoz  
boşa ötüyor 
 *****
 
  
23.11.2005 03:45:48 FONT>


 
*****
 bu şaşkın horoz  
boşa ötüyor 
 *****

 
 I
 hey küçük adamlar
 uzayan gölgelere bakıp da aldanmayın
 güneş batıyor
 “biz güneşi batıdan doğdurduk” sanmayın
 bu şaşkın horoz boşa ötüyor
 
 II
 cümle katmerli inkarlar 
 akşamlardan sabahlara dek 
 salakça bir gayretle
 şüphenin acımasız tokmaklarıyla 
 bir umut dibeğinde
 dövüldü tek tek
 
 III
 ne olur ne olmaz 
 iblisin gönüllü “hıh” deyicisi
 korkunun uslanmaz ahmaklarıyla
 dövüldü ha dövüldü
 bir meydan göbeğinde
 “sendeki bu cengaverlik bu gayret bu ilim
 bu irfan  ve bu hikmet
 ulu hünkar çok yaşa”
 övüldü ha övüldü 
 ne olur ne olmaz
 tamam da herkesin bildiği
 “ne kadar döversen döv”
 arpadan bulgur olmaz”
 gayretin boşa
 
 IV
 hiiişt -bana bak
 arkanızdan sövüldü
 “biz yedi düvelin galipleri
 anadoludan cümle düşman kovuldu
 biz var ya biz” dediğinizde
 kimi alaycı kaçamak bakışlarla
 kimi sorgulu dudak bükmeleriyle
 dediler ki “iki yüz yıllık bu itiş kakışlarla 
 yürümüyor bu tekeri kırık araba
 ve yağma hasanın böreği
 tükenmek üzere tabağında
 bu kendi kendine gelin güveylik
 yetti artık kabak tadı veriyor
 tadı kalmadı kabağın da
 hala ağaçta bir üveyik
 "bu yeni günün şafağında
 ulaştık muasır medeniyetlere 
 bugün  yeni gündür” diyor
 ve bu yeni günde 
 özelleştirme postuna bürünmüş
 yine italyan yine ingiliz yine fransız
 şirket şirket geliyor 
 ve bir başka ağaçta bir saksağan
 "migros türktür türk kalacak
 böyle kalkınma nerde görülmüş"
 utanmadan gülüyor
 hayvan işte n’olacak 
 
 V
 hey küçük adamlar
 yüreğinizdeki son sevgi kırıntılarını da
 talan edip bitirdiğinde doymaz arzular
 öcü alınmaz yürek soğutmaz  kinleri 
 kucağınıza doğuracaklar
 sonra peşinden korkunun cengaverleri
 görünecekler uzaklardan şahlanmış atlarıyla
 ve yüreklerimize yeniden çadır kuracaklar
 bize dair ne varsa yeniden mühürleyip bir bir
 en acımasız suratlarıyla
 değişen çul
 gördüğün gibi eşek aynı eşek 
 iki yüz yıldır değişen ne ki anadoluda
 değişen sultan -kul aynı kul
 yine bizden hesap soracaklar
 fırat kenarında kurtlarla paylaştıkları
 kuzularımızın hesabını -tek tek
 sanma ki bu zulüm burada bitiyor
 bir yenisi başlıyor zulmün ibrahim
 gün dünkü gün ve güneş batmak üzere
 yeni günden umutsuzuz  Rabbim

 VI
 "bizim yemlediklerimiz aldattılar bizi
 her birinin bacasından yalan dolan tütüyor
 ne mal olduklarını bilirken güvendik ki nesine"
 kabilinden dövünüp boşu boşuna yanmayın
 "niye binmedik zamanında biz bunun ensesine
 bu şaşkın kaypak horoz şimdi kime ötüyor"
 vebalde kalmayalım uyarıyoruz sizi
 şaşkın olan sizsiniz horoz  yeme ötüyor

 VII
 hey beyaz türkler
 “biz güneşi batıdan doğdurduk” sanmayın
 güneş batıyor
 kendi yalanınıza kendiniz kanmayın
 aldanmayın medyadan yayılan alkış sesine
 şeytan stres atıyor