I dediler ki zübeyir “rüzgar eken fırtına biçer” ekilmesine ekiliyor da çıkmıyorsa fırtına yılı değil her halim ya da vakitli düşmemiş toprağa ya da vurmuş sam yeli kim bilir
* * * * *
II
dediler ki zübeyir
“bu da gelir bu da geçer”
gelmesine geldi de geçmedi bir türlü be yahu
ittihat terakkiyle başlayan bu saltanat hastalığı
bu darbe merakı
on yılda bir depreşir
geçtiği geçeceği küllümen yalan
huy canın altında
illa ki teneşir
* * * * *
III
dediler ki zübeyir
“tek parti devrinin dikensiz gül bahçesi
kökleşen yokluk üzerinde yıkılmaz saltanat
demirkırat terkisinde gelin gelen demokrasinin
bir ürkek tebessümüyle sarsılınca
cumhuriyetin selameti için kasaba yollandı at”
ve yeniçerilerin iki de bir ırzına geçtiği
anglo-sakson güzeli demokrasi alındı filistin askısına
“bir türlü mümeyyiz olmadı bu millet” buyurduysa da
eski padişah yeni vasi namı diğer sağır ismet
-yiğit namıyla anılır-
ikinci harb-i umumi sonrasında olduğu gibi
dayanamadı dost ricası düşman baskısına
buyurdu “demokrasi güzel -akça pakça
mihr-i muaccel kimin cebinde varsa akçe
kıysın muta nikahı
kim -haramdır- derse boynuma geçsin günahı”
devir bir garip devir
şimdiki gibi
yutkunma zübeyir
* * * * *
IV
dediler ki zübeyir
“yetmişli yıllar sonrası başlayan talan
“benim memurum işini bilir” zevzekliği ile
boy verdi tontonla başlayan laçkalık üstünde
hırsızların serveti dağ oldu
her bir deveyi hamuduyla -değil
kervanı hanlarıyla çalan iblislere
bir altın çağ oldu ağa oldu
beyden sayıldı cümle namussuz
kök saldı toprağa serpildikçe serpilir
her birine yaradı ankara havası
vakti süleymanda
–bir garip devir”
şimdiki gibi
yutkunma zübeyir
* * * * *
V
dediler ki zübeyir
"kim ne derse desin
süleyman tarihteki padişahların hası
kim demiş ki "saltanat mülga"
kim demiş ki "bu devlet demokratik cumhuriyet
iftiradır saltanat iddiası
kim varsa devletin başında
o ki meclisin hür iradesiyle reis-i cumhur adıyla
ve birkaç yıllığına seçilir - aslolan budur"
deseler de
ülkenin özel şartları uygun değildir halkın sesine
doğru söze ne denir
tevekkülden vaz geçmez nasıl olsa bu millet
kim binerse binsin ensesine
çevir kazı yanmasın
hür irade uyanmasın
çevir kazı zübeyir
* * * * *
VI
dediler ki zübeyir “
ak akçe kara kapıyı açar
ve kara gün kapıda durmaz”
dursa ne zübeyir
dediler ki “yine geldi adalet
kılıç kuşananın at binenin”
adalet ne ki zübeyir adalet geçmez akçe
bir yahudi tüccarın yedeğinde
meydana çıkması veya kasaba yollanması
baş ağanın keyfinde
adalet pastırmalık beygir
bir garip oyun işte-bir başka köçekçe –
bir garip devir
* * * * *
VI
dediler ki zübeyir
“yine kazan kaldıracakmış yeniçeri”
kaldı mı ki devrilmedik kazan
kim dedi ki "dağıldı ayak divanları"
kim dedi ki "kavağa çıktı hamsi"
kim dedi ki "tavaya atladı sazan"
kim uydurur bu kuyruksuz yalanları
kim dedi ki "yarın ki fırtınaların tohumudur
bu ılık ılık esen rüzgar" i
zin mi verir mülkünde fırtınaya
sultanlardan haşmetli padişahlar
kim dedi ki "saltanat mülga"
kim ki kalkar gazele hariçten
gelir paşam gider kahya
ülke kazan medya kevgir
sana göre hava hoş
çıksa bile fırtına
acı patlıcanı kırağı çalmaz
sana ne be zübeyir
* * * * *