PRE tagı
çanakkale geçilmez /geçilirse dardanel geçilir/
hele beri bak farelere kiralandıysa kiler ev sahibinin işi iş taşınacak umuduyla komşudaki erzak masalcı babaya benden de selam söyle komşunun derdi sana mı düşmüş erzakın cümlesi bedava bundan böyle
hangi irticacı dedi "fare artığı haram nasıl yenilir nasıl içilir dönüm dönüm hektar hektar satılırsa Anadolu barış içinde işgalin yolu açılır buysa aslında meram ne gerek var topa tüfeğe çok çanakkaleler geçilir" tamam mı tamam öyle mi öyle tamam da yemezler canım vatan millet sakarya nutuklarıyla böyle aklımızı bulandıracaklar bizi getirecekler keleğe kendileri zıkkımlanacaklar
kasımpaşalı tayyip çok öfkeli bu günlerde kürsüleri sallıyor sesi "size de sermaye beğendiremedik birader işte italyan işte fransız işte ingiliz sermayesi" doğru söze ne denir bir hangi irticacı dedi ki "sermayenin kültürüyle beraber keremin aslıyla gelmek dileği elbette aslolan bu- demişsen "bitsin bu bin yıllık hasret" göndermişsen kırmızı pullu mektup -elbette gelir- tamam da -bu kazın ayağı perdeli- bilen bilir sanma ki bu dem ilk vuslat demi italyan makarnasıyla ingiliz sicimiyle fransız şarabıyla geldi seksen yıl önceden" benim söylediğim o değil de benim gördüğüm su almada gemi senin söylediğin sıra istimde ama sen aldırma bu hizmet takdir etmez irticacı kullara Halik ve balık ne derler bilmem ama sorma niye bu sıradan yurdum insanı kaçamak ve mütereddit bakışır "kim ne derse desin biz seni iyi tanırız aldırma irticacıların cakasına bir jestini bekliyor kadim dostlarımız çanakkale boğazının iki yakasına sen yapıver şöyle iki katedral aliyül ala iyi yakışır" der mi birileri acaba "senin de gömlek değiştirdiğine o zaman şüphesiz inanırız"
bir irticacı dedi ki "kanla yoğruldu bu toprak ikiyüz kırk bin şehidin can pahasına yeniden vatan oldu ingilizin fransızın italyanın değmesin diye mabedimin göğsüne na-mahrem eli vatan bu nasıl satılır pahası nasıl yenilir nasıl içilir" desin boş ver kendi söyleyip kendi dinlesin sakın aldırma bu dil yılan dili de ki "öyle değil kazın ayağı hüsmen ağa mütekabiliyet esası üzerinden" -hüsmen ağa mütekabiliyeti ne bilsin- "mütekabiliyet demek sen avrupaya avrupalı anadoluya ne ka köfte o ka ekmek yeni din liberalizm küreselleşen dünyada ve yükselen değer tüketim uyacaksın modern çağa sen haber ver yenecekten içecekten yeter ki olsun -pahası ne olursa olsun bal gibi yenir şerbet gibi içilir sakın ola dert etme sen elbette çanakkale geçilmez gel gör ki bu modern çağda her mala bir değer biçilir verilirse çanakkalenin bedeli çanakkale adını kaldırırız hepten koyarız yerine dardaneli çanakkale geçilmez geçilirse dardanel geçilir sakın ola dert etme sen
bir irticacı diyorsa ki "fare artığı haram nasıl yenilir nasıl içilir" takiyecidir bakma böyle karşı göründüğüne modern çağa buradaki asıl meram aklımızı bulandıracaklar aklılarınca bizi getirip keleğe kendileri zıkkımlanacaklar bakma üçbeş dangalağa -demedi deme aklını başına topla hüsmen ağa
çanakkale geçilmez
/geçilirse dardanel geçilir/
Etiketler: dardanel, fransız şarabı, ingiliz sicimi,
irticacı kullar, islam, italyan makarnası,
kasımpaşalı tayyip, minare,
>
|