II
imam sordu
“nasıl bilürsüz bu meytayı”
cemaatin her biri bir ağızdan
şehadette bulundular
“hakkınızı helal eder misüz”
rivayet muhtelif
ileri çıktı eli tesbihli başı takkeli
sakallı bir koca herif
“eyi bilürüz bu mevtayı eyi
aha şu kadarcıklığından beri
bir baltaya sap olmayan bu hergeleyi
eyi hırsızdı sağlığında körolası
hep dua niyaz ederdik -sağolası
gebermeyip de sürünesi sürüm sürüm
yattığında dokuz yorgan yırtası
duyduk kalpsektesinden ölmüş ulan
çaldıklarının bedeli boynuna bağ olası
darağaçlarında düğüm düğüm
yattığı yerde yılan yılan
çaldığı sırtında dağ olası
III
eyi bilürüz bu mevtayı eyi
küçüklükten istidadı vardı hırsızlığa
her işi yalan dolandı
sonraları hayaliydi yaptığı ihracat
boşalttığı bankadan
gasbettiği şirketlerin iflasına kadar
yaptığı yapacağı yatırım hileli
küllümen yalandı
ayağına dolanmadı hiç bir zaman hilesi
dama girip çıkmadı bir gün
yakasına yapışmadı bir demir pençe
halkının içinde kahramandı
karşısına çıkıp da hiç kimse erkekçe
haykıramadı “ulan köyün hergelesi
baban halim selim adam gibi adamdı
yediği içtiği fitil fitil burnundan gelesi
anan seni iblisten mi peydahladı”
IV
eyi bilürüz bu mevtayı eyi
hakkını yemeyelim namussuzun
eşitti onun için insanlar
çalarken hiç bir kimseyi ayırmazdı
işçiyi alnının terinden öperdi
sosyalistti kökten
patronun kelini –münasip yerinden öperdi
biraz kapitalist -azıcık da liberalistti
hem coniler hem acemler vardı dostları arasında
hisseleri vardı uluslar arası şirketlerde
darbeciler arasında adamları –haraç öderdi
bürokratlar için hazır şantajları vardı
iyi voli için uygun fırsat güderdi
V
eyi bilürüz bu mevtayı eyi
kökten laikti -hiç bir dini kayırmazdı
şeyhin eteğini
papazın putunu öperdi cüppesiyle
kippasıyla hahamı çalardı
gençliğinde cuma namazına gidermiş
yakın köylere -rivayettir
o köylerin ölülerini bu köye getirdiler sonraları
-şahidiz
minaresiyle müezzini camiyi imamıyla çalardı
ama derlerse ki -iftiradır
kim demiş bal tutarken parmağını yalardı
balı bal satan dükkanıyla dükkancısıyla
ve elini yıkarken de kurnayı hamamıyla çalardı
hiç yarım iş bırakmazdı arkasında
her ne varsa her şeyi tamamıyla çalardı
VI
eyi bilürüz bu mevtayı eyi
cesedinin kokusu beldeyi tutmasın diye
umarız lüzumlu tedbirleri
eksiksiz alır belediye
bir kazıcı bir kepçe bir dozer
ve biraz gayret
yerin yedi kat altına bir çukur açmak
çok mu masraflı
en ehveni neyse bakıverseler
pek de bir münasip olur
önüne arkasına sağına soluna altına üstüne
altı cephesine yağlı beton döküverseler
aliyyül ala -bizden söylemesi
çevre dostlarına duyurulur
VII
eyi bilürüz bu mevtayı eyi
yarın ne kadar namussuz varsa
dostlar albümünde yer alan
dostu çoktu sürü sürü
o hiç düşmedi ki –düşenin dostu olmaz
dileriz sürüm sürüm sürünür her biri
mezarının başına gelir ağlarlar
hüngür hüngür –
derler ki gün bugündür
aman ha
ağaç diktirmeyin başucuna
-ola ki sakın ola
eyliya ilan eder müritleri
dallarına çaput bağlarlar
VII
eyi bilürüz bu mevtayı eyi
bizimkisi mevtanın hayırlarını yad etmek
toprağı bol olsun -domuzu çok severdi
ve yaşarken domuzluğu eksik olmazdı pek
şimdi
domuz derisinden kefene sararlar
domuz yağıyla yağlanır da heralim
çıra çıra yanar inşallah
burada biz
biraz iblis için endişeliyiz
domuz ahırına bağlanır da heralim
iblise şeytanlıkta ot yoldurmaz
iblis iblisliğinin selameti için
adını salavatla anar inşallah
cebindeki imanı çaldırmaz
VIII
adettendir
derseler de farz-ı kifayeden
biz "bir farz-ı muhal" dedik
yoktur "kast-ı mahsusa"
-yarası olan gocunurmuş-
"acı patlıcanı kırağı çalmaz" zübeyir
sana ne bu hikayeden
IX
dedik almayın askere
verin peşinen teskere
vallahi ordan ayrılmaz
birkaç taburu çalmadan
uluslar arası tüccar
suriyeye gitmiş ne var
cilvegözden umut kestik
koşun haburu çalmadan
arsızlığı hastalıksa
hırsızlığı ustalıksa
gönlü ferah bulur mu hiç
abur cuburu çalmadan
pirleri ölmüş ağlayalar
elin ayağın bağlayalar
koyalar yedi yer altına
ehli kuburu çalmadan
27.12.2004 22:19:05
pirleri ölmüş ağlayalar
eyi bilürüz
-bu mevtayı- eyi