|
|
|
-sus- biz geldik -1
sus
acaba -şüphe mi kanımızdaki mavilik
ilk kapı mı burası -kovulduğumuz
peki ama
niye susuyoruz
-biz evren dışında
-sen sus şimdi-
ne süleymanın mührü verildi bize -ne de eyyubun sabrı
üstelik olanımızı da sevdalar peşinde harcadık
mal gibi kadın gibi evlat gibi
vatan gibi devlet gibi millet gibi
ama
karun gibi zengin firavun gibi güçlü olamadığımız bir yana
bir de nemrut kadar yalnız ve günahkarsak
doyumsuzluk mekanında
çaresizliğimizde ara isyankarlığımızı
bu yüzdendir -geçici hevesler için bile olsa
itirafımız-veya suç duyurusu hakkımızda
dava konusu yap istersen –işte bu yüzdendir
avuç açışımız şeytana
-bu evren dışında -
sus
şeytan mi kanimizdaki acaba
Rahimin rahmetine güvendiren
yoksa
rahmeti mi Rabbimin
yoksa -tamam da- peki ama
kovulduğumuz ilk kapıysa burası
ademliğimiz iblisliğimizle el ele
ya yine kovulursak
hele bir haber gönderin mevlanaya
biziz sayılmaz son tövbeyi bozanlar
bu dergah umutsuzluk dergahı değilse -kendisi nerede
niye susuyoruz
biz geldik
evren dışında biz
-sus dedim sana sus artık-
bildiğin gibi kabuslar arasında doğup battı pek çok gün
çıkmaz karanlıklar altında çöktük kaldık
bir yudum cılız sevgiden nasipsiz
şimdi gözlerimizde bir yarım umut
şimdi yüreğimizde yılmışlık yıkılmışlık
"gidecek kapımız yok" diyorsak
ve hala Rabbimizsen Rahmanlığınca
günahkar ellerimizden bir kere tut
gözlerimizde eski dünyalarımız paramparça
biz geldik
"biz evren dışında" dedikçe susturuyorsun bizi
bizden sakladığın bizden gizlediğin
evren dışında ne var-
biz boğulmak için sevgi denizi
karışmak için dostluk ırmağı arayanlar
kara taşlarda kırılan damlalarız
bir sevgili bırakmadık yokluğumuzla kahrolan
tek dost olsun kapatmadı gözlerimizi
gözlerimiz bundan açık
ne şanımız ne malımız kaldı paylaşılamayacak
kaldıysa pişmanlıklar kaldı yüreklerimizde
boğazlarımızda hıçkırık kaldı düğüm düğüm
acılarımız kaldı dağ dağ
gözyaşlarimiz kaldı ağlayamadigimiz
böyle bir yıkkınlığın çukurunda biz
iblise darılmış şeytanlar gibi
öylesine yıkkın öylesine çaresiz
cehennemde yanmaya razıyız
şimdi ulu yüreğin önünde diz çöktük
biliyoruz günahkarız
ama rahmetinden umut kesmedik
affından umutlu
biz geldik
biz evren dışında tutukluyuz artık
toplanmış olmalı aleyhimizdeki cümle delil
çoktan verilmiş olmalı hakkımızda hüküm
kırılmış olmalı kalem
yazılmış olmalı ferman
şimdi ne ellerimiz var şefaat için açılacak semaya
ne buradan kaçmaya dizlerimizde derman
gelir geçer sevdalar peşinden koşmaya benzemiyor bu
iki kere ikinin dörde eşitliği bozuldu işte
en güvendiğimiz
malılmız atımız avradımız silahımız
ırakta -ellerimizin erişemediği
gözlerimizin alışamadığı karanlıkta
beş arşın kefen de terketti bizi
günahlarımızdan tedirgin
çırıl çıplağız
beş duyumuz sansürlü
biz geldik
gözlerin niye bu kadar ırak bizlerden Rabbim
alacakaranlık düşlerinde takıldık kaldık işte
bir ayrı bir korkulu bir tuhaf -olağana sığmayan
bir umut içimizde -Rabbim ulu Rabbim
uzanırsın gibi geliyor bize
bu iblisin terk etmişliğine
uzan hadi
biz geldik
* * * * *
-sus- biz geldik -1
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol
|