DEKOLTE, TACİZ
ne kadar teshirci röntgenci meraklısı var
Teşhir tahrik ve taciz
Toplumsal yaşamın olmazsa olmaz şartı “âdâb-ı muâşeret”tir. Âdâp, edebin çoğuludur. Edep; iyi, güzel, zarif, başkalarını kötü davranışa kışkırtmayan söz ve davranış demektir. Edebe uygun davranmayanlara edepsiz denir. Muaşeret ise bir arada, cemiyet olarak yaşamaktır. Küreselleşme, toplumsal yaşamın ileri bir aşamadır. Toplumsal yaşamın nimetlerinin azamiye çıkması külfetlerinin en aza inmesi için, bireylerin “âdâb-ı muâşeret”e yani “ahlâk ve görgü kuralları”na uyması gerekir. Aksi takdirde “birlikte yaşamak” beraberinde pek çok kötülük ve belâ getirebilir. O zaman ekonominin verimliliği azalır, halkın refah düzeyi düşer.
İnsanın, temel içgüdülerinden biriyle harekete geçmesi, esas olarak tatminsizlikten doğar. Ancak vitrine konmuş bir tepsi baklava tok insanın bile beslenme dürtüsünü uyarır. Fırtınalı bir havada korunaklı bir ev, içine sığınma arzusu uyandırır. Ama cemiyet hayatında bunlardan çok daha önemlisi ve tehlikelisi, zaten yaradılış icabı hayvan yönü baskın olan erkeklerin cinsel dürtülerinin sürekli tahrik edilmesidir. Bir insanın başına gelebilecek en korkunç şey, cinsel tecavüze uğramaktır. Erkeğin mütecaviz eylemleri de, kadınların derin dokolteli ve mini etekli elbiseler giyip bedenlerini teşhir etmeleri de içgüseldir. Ancak ne erkeğin mütecaviz davranışları, ne de kadının teşhirciği içgüsüseldir diye hoş karşılanmamalıdır. İçgüdüler ancak hayvanların uygunsuz davranışlarını mazur gösterebilir.
Tarih boyunca bütün dinlerin ve günümüzde özellikle İslam’ın üzerinde en çok titizlendiği konu, kadının örtünmesidir. Nedense kadınların, erkeklerin zoruyla kısıtlanmış yurttaşlık ve insanlık haklarının teslim edilmesi, kadınlar tarafından kadın olmanın avantajını kullanmaya yaradığı için olsa gerek “açık saçık giyinme özgürlüğü” şekline dönüştürülmüştür. Son Söz: Teşhirin rantına tamah eden, saygınlığından ödün verir. (Hürriyet: Ege CANSEN : 04 Temmuz 2011 )
amacımız asla taciz,sapıklığı mazur göstermek değil aksine en fazla biz karşıyız
ama teşhir- röntgenci ilişkisine de gerek yok di mi !
Dekolte ile karşılaşmak da bir tacizdir; erkekleri değişik derecelerde rahatsız eder... Estrus denilen cinsi aktivite hayvanlarda belli dönemlerde olduğu halde, insanda daimidir. Herkeste de Yusuf Peygamber sabrı ve ahlakı hakim olmayabilir. Televizyon tartışmacıları, “Kadınlar bir şey yapmıyor ki suçlu olsun” diyorlar. Hakikaten durumu değerlendiremiyorlar mı; yoksa tecahül görüntüsüne mi sığınıyorlar?.. Durumu kavrayamayanlara uzun uzun cinsiyet fizyolojisinden bahsetmeye gerek yok; önümüz mart; estrus halinde kedileri izlesinler...
Amaç teşhir ile çevreyi taciz etmek mi yoksa 'giyinmek mi? '
Kadınlar kendilerine güzel görünmek için giyinir, süslenirler öyle mi!
Teşhirci, sapık, erkek kölesi...Zavallı!
Bakanda suçlu, teşhir edende!
KADINLAR FARKINDA DEĞİL AMA ORTAM KADINLARIN ERKEKLERE KENDİLERİNİ FİZİKİ OLARAK ÖN PLANA ÇIKARIP,
DIŞ GÖRÜNÜŞLERİ İLE BİRBİRLERİ İLE YARIŞTIRILDIKLARI BİR HAL ALDI !
2011 kış modası (!) dizüstü çizmeler! şimdi biraz düşünelim bir kadın dizüstü çizme alsa sonra uzun etek giyse
yeni modayı takip ettiğini etrafa nasıl gösterecek...? zorunlu olarak (!) dizüstü çizme giyen çizmenin de üstüne
kadar kısa giymeli ki yeni çizmesini ve modayı takip ettiğini çevresine gösterebilsin.
gelelim sonuca : kış mevsiminde kalça ile diz arası açıkta dolaşmanın tıp açısından geçtik, mantıklı
bir tarafı var mı...hala medeniyet dene kadını istismar mantalitesi çözümlenemedi mi. biraz düşünelim lütfen...!
KIvrImlI Kadın Sarhoş Ediyor
Kıvrımlı hatlara sahip kadın vücuduna bakmak erkeklerde alkol tüketiminin yol açtığı aynı etkiye neden oluyor.Kıvrımlı hatların beynin ödül hisleriyle bağlantılı bölümünü aktif hale getirdiğini söyleyen araştırmayı yapan uzmanlar, bulgularının Jennifer Lopez ve Beyonce Knowles gibi kıvrımlı hatlara sahip kadınların cinsel çekime yol açtığını söylüyor. Araştırmacılar ortalama 25 yaşlarında 14 erkek gönüllüyle yaptıkları çalışmada, bu kişilere yedi kadına ait popo resimleri gösterdi. Daha sonra plastik cerrahi ile kadınların bel bölgelerindeki yağlar kalça bölgelerine yeniden dağıtıldı, ancak genel kilolarında bir değişiklik yapılmadı. Daha sonra bu kadınlara ait fotoğraflar yeniden erkeklere gösterildi.
Kadınların estetik operasyonun ardından gösterilen fotoğraflarına bakan erkeklerin beyin taramalarında ödüllendirme bölümünün aktif hale geldiği görüldü. Beynin ödüllendirme bölümü alkol ve uyuşturucuya da tepki veren bölüm. ABD’deki Georgia Gwinnett Üniversitesi’nden araştırmacı Steven Platek, “Bu araştırma sonuçları porno bağımlılığını ve sözgelimi porno olmadığında oluşan ereksiyonla ilgili fonksiyon bozuklukları gibi rahatsızlıkları da anlamamızı kolaylaştırabilir. Bulgular ayrıca cinsel sadakatsizlik konusunun da bilimsel olarak incelenmesine katkı sunabilir” diye konuştu. Araştırma ayrıca bir kadının vücut kitle indeksindeki (BMI) değişimlerin beynin sadece büyüklük ve şekle dair basit görsel beğenilerle bağlantılı bölgelerini etkilediğini ortaya koldu.
Platek’e göre, bu, vücuttaki yağın kadın güzelliğine dair yargıyı, toplum normlarından ziyade beyinle olan iletişim aracılığıyla etkilediğinin kanıtı olabilir. Platek ve meslektaşı Devendra Singh, araştırma sonuçlarını PLoS ONE dergisinde yayınladı.(04.03. 2011)
Güzel Kadın Erkeği İşinden Ediyor!
Güzel kadınların erkeklerin iş hayatlarına hiç de iyi gelmediği ortaya çıktı. Sonuç: Güzel kadın gerçekten de erkeğin aklını başından alıyor. Hollanda’nın Radboud Üniversitesi'nde psiklogların yaptığı araştırmalara göre erkeklerin güzel bir kadınla sohbet ettikten sonra işlerinde daha başarısız olduğu ortaya çıktı. Araştırma için bir teste tabi tutulan erkeklerden yedi dakika boyunca güzel bir kadınla sohbet etmeleri istendi. Sohbet sonrasında yeniden işlerine dönen erkeklerin yavaşladıkları, işe tam olarak odaklanamadıkları ve konu dışına çıktıkları tespit edildi. Bunun en büyük nedeninin ise erkeğin cinsel dürtülerinin harekete geçmesi olarak belirtiliyor. Kadınlarda ise durum o kadar da değişiklik göstermiyor. Yakışıklık bir erkekle konuşan kadın, iş hayatına bunu yansıtmıyor, işine kolaylıkla devam edebiliyor. ( 07 Eylül 2009 )
SEKSİ BİR KADIN YA DA FOTOĞRAFINI GÖREN ERKEĞİN AKLI DURUYOR
Bunu biz değil, Leuven Üniversitesi uzmanları söylüyor: Seksi bir kadını ya da fotoğrafını gören erkeğin karar verme mekanizması alt üst oluyor.Seks fikri erkekleri şaşırtıyor.Belçika'da bulunan Leuven Üniversitesi profesörleri tarafından yapılan araştırmaya göre cinsellik hormonu testosteronun yükselmesi erkeğin karar verme mekanizmasını altüst ediyor. 18-28 yaşları arasındaki 44 erkek öğrenci üzerinde yapılan araştırmada bir grup öğrenciye konusu finans olan bir oyunun öncesinde iç çamaşırlı kadın fotoğrafları gösterildi. Bu grubun diğerlerine oranla oyunda başarısız oldukları ve doğru karar vermekte zorlandıkları gözlendi. Erkeklerdeki bu tepkilerin kadınlarda görülmediği belirtildi.( Habertürk:20.04.2006 )
Pazarlıkçılar seksi görüntülere dayanamıyor
Seksi fotoğraflar ve iç gıcıklayıcı iç çamaşırlar, erkeklerin doğru karar verme yetisini ellerinden alıyorReklamlar seks üzerine kurulu.Araştırmacılar çalışmalarının, reklamcıların ürünlerini satmak için sürekli seksi kadınları ön plana çıkarmaları konusuna bir açıklama getirebileceğini söylüyor.Van den Bergh, "pazarlama ve reklam faaliyetleri çoğunlukla güzel ve seksi kadınlar üzerinden yürütülüyor. Fakat erkeklerin bilişsel faaliyetleri üzerine yapılan araştırmalar tam olarak sonuçlanmadı" diyor.Çekici kadın pazarlığı bitiriyor.Aslında bu araştırma bir ilk değil. Örneğin, güzel bir kadın görüntüsü, erkekleri daha geç ama daha fazla nakit alacakları bir aktiviteyi hemen ama daha ucuza gerçekleştirme eğilimine sokuyor. Fakat bu, bilgisayarlardan lazerli bıçaklara kadar şehevi reklamların satışı nasıl artırdığına bir açıklama getiremiyor. "Belki de çekici bir kadınla karşılaşan erkekler, iyi bir pazarlık için fazla çaba sarf etmiyor" diyor Van den Bergh. Potansiyel eş işleri karıştırıyor...(Milliyet : 24 Nisan 2006)
İŞTE SİZE İŞ ALEMİNDE KADININ YÜKSELİŞ KURALLARI (!)
Kariyer yapmak isteyen Kızlar için altın kurallar
Güzel görünmek sadece işyerinde tüm gözleri üzerinize çekmenizi değil aynı zamanda patronunuz tarafından fark edilmenizi de sağlayacak. Ancak durumu insan kaynaklarına bildirmesini gerektirecek kadar da abartmamalısınız. İşinizin gerektirdiği seçkin görünümü korurken aynı zamanda seksi olmanın kimseye zararı yok.“Seksi gözükmenin altın kuralları” maddeler halinde aşağıda , ama yinede siz siz olun Arkadaşlarınızla ‘kim daha açık giyinecek’ yarışına girmeyin. Niteliğin nicelikten daha önemli olduğunu aklınızdan çıkarmayı unutmayın ,Seksi görünmenin altın kuralları.
1. Her zaman yumuşak davetkar (dokunması hoş) kumaşlardan yapılan giysiler giyin.
2. Fazlasıyla uzun ya da ince aşırılıklardan uzak durun, Yırtmaçlar ve iyi kesimli kıyafetler vücudunuzu daha iyi ortaya çıkarır.
3. Kıyafetlerinizi her zaman deneyerek alın bir beden düşük almaktan çekinmeyin.
4. Fazla ileri gitmekten korkuyorsanız seksi bir kıyafetle daha muhafazakar bir parçayı birleştirebilirsiniz.
5. Öncelikle artık eskiyen ikili takım/etek kombinasyonunu bir kenara bırakın. Vücudunuza yapışan bir gömlekle işe başlayın. Göğsünüzdeki düğmeleri zorlayacak kadar olmasa da mümkün olduğunca dar olması en iyisi.
7. Bacaklarınızı sergilemek için mini eteğe ihtiyacınız olacak, Üzerinize oturan bluzunuzu o günkü ruh halinize göre çeşitli kıyafetlerle birlikte kullanabilirsiniz. Dizlerin hemen üstünde biten kıvrımlarınızı ortaya koyacak bir kesime sahip olan bir etek seçin.
8 . Biraz abartıp , Siyah sutyen üzerine transparan ya da file bir gömlek önü kapalı arkası açık bir üst.
Kadınlar AB'de de mutsuz
Kadın-erkek eşitsizliği Türkiye kadar AB ülkelerinin de sorunu. Kadının toplumsal alandaki yerinin tartışıldığı bir sempozyumda konuşan Avrupa Kadın Lobisi Başkanı Lydia la Riviere Zijdel, Avrupa'da da pek çok kadının şiddet ve cinsel suistimale maruz kaldığını söyledi... Avrupa Birliği'ne bağlı ülkelerde halen birçok kadının ya şiddete maruz kaldığını, ya da bu korkuyla yaşadığını anlatan Zijdel, "Birçok kadın için şiddet günlük bir olgu. Bu nedenle kadınlara uygulanan şiddet, onların güçlenmesi ve kadınların insan hakları alanında tam başarı elde etmesinin önünde bir engel. Avrupa'da her hafta bir kadın kocası tarafından öldürülüyor. Ev içinde yaşanan şiddet, dünyanın tüm ülkelerinde yaşanıyor. Bu durum kadın ve erkek arasında bir eşitsizlik yaratma girişimi. Bütün hükümetler kadın ve erkek arasındaki ayrımı ortadan kaldırmak için çalışmalı ve her iki tarafa da eşit hak ve özgürlükler vermeli" dedi. Avrupa'da kadınlara uygulanan cinsel suistimalin büyük bir sorun olduğunu vurgulayan Zijdel, küreselleşmenin bir sonucu olarak kadın cinselliğin bir ticaret aracı haline geldiğini dile getirdi. Avrupa Kadın Lobisi'nin fahişelik konusunda güçlü bir vizyona sahip olduğunu ifade eden Zijdel, "Fahişeliği kadına yönelik bir şiddet olarak görüyoruz. Kadınların yaşam standardındaki düşüklük ve kadın erkek ayrımı onları fahişelik gibi şiddet ve suistimal unsuruna maruz bırakıyor. ( Sabah: 15-09-2004 )
Avrupalı şirketler kadın yönetici istemiyor
European Professional Women's Network ile danışmanlık şirketi Mercer'in yaptığı bir araştırmaya göre, Avrupa ülkelerinde şirketlerin üst düzey kadrolarında yer alan kadınların sayısı çok düşük. Avrupa'nın en büyük 300 şirketinde yönetim kurulu sandalyesinde oturan kadınların oranı sadece yüzde 8,5. Araştırmaya göre, Avrupa'da kadının iş dünyasındaki konumu açısından bölgeler arasında da büyük uçurumlar var...Yönetim kurullarında kadın üyeye hiç yer vermeyen ülkeler Lüksemburg ile Portekiz. Araştırmada şirket patronlarının kadınların insan kaynakları ya da pazarlama gibi işlevsel görevlerde başarılı olduğuna inandığı belirtilerek, kadınlara şirketi farklı bir yönetim kalıbına sokma konusunda güvenilmediği vurgulandı. (15.12.2007
Tacizci çok tanIdIk
Adli Tıp Enstitüsü'nün 1200 cinsel istismar mağduruyla yaptığı araştırma tüyler ürperten sonuçları ortaya koydu. Mağdurların en küçüğü 1, en büyüğü 78 yaşında. Saldırıya uğrayanların yüzde 50'si çocuk. Saldırganların yüzde 90'ı ise tanıdık çıktı. (Akşam: 29.04. 2010)
Ucuz...!
ÇIplaklIk ayIp mI yanI?
Alanya'da sadece plajlarda değil kentin içinde de mayoyla dolaşan turistler belediye meclisinde tartışma konusu olmuş...Radikal'deki haberin altına yazılmış bir okur yorumu da bu "çağdaş" refleksi gayet net yansıtıyor zaten: "oruç tutmanın arkasındak mantık insanların oto kontrolünü geliştirmeleri değilmidir? Bikiniyle dolaşan turist bayanları uyarmak yada kapamak yerine en azından bu süre içinde bir erkeğin kendini kontrol etmesi bı kadar mı zor!"
Birine alenen küfür edip sonra da "ne gocunuyorsun" demek kadar samimiyetsiz bir lâf bu.Bir kere cinsel dürtüler insanın iradesine bağlı değildir. Bilinç düzeyinde kendini "etkilenmiyorum" diye kandırmaya çalışsan da alt benliğin hangi uyarana ne tür tepki vereceğini senin ezber dağarcığına sormaz. Bal gibi de etkilenirsin.Dindarsan da etkilenirsin dinsizsen de, erkeksen de kadınsan da, hatta bir ayağı çukurdaki ihtiyarsan da etkilenirsin.Velev ki hayatının her aşaması cinsel doyum içinde geçmiş olsun, gene de etkilenirsin.Tabii bu "etkilenme" sözcüğüyle sadece ereksiyon türünden bir uyarılmayı kastetmediğimi arif olan anlamıştır.İleri yaşlarda beden ufak ufak çaptan düşer ama ruh halen dipdiri ayaktadır. Yüz yaşına gelsen de karşı cinsten bir biçimde hoşlanır ve içten içe yoksunluk duyarsın.Afganistan'da değil, İsveç'te de sokağa çıkarken giyinir insanlar.Sadece giyinmekle kalmaz, cinsel davet olarak algılanabilecek davranışlardan da kaçınır.Nasıl ki susamış birinin karşısında haşır huşur limon yediğinde onun tükürük bezlerinin istem dışı çalışmasına neden olursan, herkesin aynı derecede çıplak olduğu plaj ortamında tuhaf kaçmayan bikini ya da slip mayo sokakta bakkalda lokantada tahrik (ve taciz) unsuruna dönüşür.Erkeklerin ceketli kravatlı olduğu ofis ortamlarında kimi kadınların, sıcaktan bunalmak sadece onlara özgü bir sorunmuş gibi, açık saçık askılı bluzlarla oturması ve eğildiklerinde sadece memelerinin çatalını değil neredeyse göbeklerini sergilemesi de hem terbiyesiz hem de saldırgan bir davranıştır.Bu çiğliği "amaaan ööööf, onlar da bakmasın" gibi daha da çiğ bir çıkışla mazur göstermeye çalışmak ise kabahatin üzerine tüy dikmektir.Hem en savunmasız dürtülerimle keyfince oynayacak, hoyrat davranacak, hem de nereye bakıp nereye bakmayacağımın sınırını kendisi çizecek.Sokak ortalarında diğer insanların değer yargılarını ve en insanî dürtülerini hiçe sayarcasına cinsel fetiş edasıyla dolanan ve bundan etkilenenleri "hanzolukla/yobazlıkla" suçlayan terbiyesizlere ve çağdaşlık adına bunun avukatlığını yapan ezberci hödüklere inat, bundan sonra da sokakta gördüğüm teşhircilere o şekilde bakmaya devam edeceğim.Rahatsız oluyorlarsa onlara gayet makul bir önerim var:Daha edepli giyinsinler. Necdet Şen - Star, 9 Eylül 2008 BİR SORU :
YA BU TEŞHİRCİLİK YAYILSA, ERKEK BİR TEŞHİRCİ EŞİMİZİN KIZIMIZIN KARŞISINA ÇIKSA, ...VEYA BAŞKA BİR BAKIŞ AÇISI: 19 MAYIS TÖRENLERİNDE KIZLARIMIZIN ANCAK DAHA KISA GİYİNİNCE ATATÜRK'ÜN YOLUNDA OLMAMIZLA BUNU EŞDEĞER BULAN VE HER 19 MAYIS'TA BUNA ATFEDEN CÜMLELER YAZAN MEDYAMIZA NE DEMELİ...!
TEŞHİR
ÇAĞDAŞ YAŞAMIN KADINLARA ARMAĞANI :İKİLEM, İÇİ DIŞI BİR OLAMAMA,SADECE CİNSEL META OLARAK GÖZÜKME, KENDİ İRADESİ DIŞINDA YÖNLENDİRİLME - MODA, EMPOZE EDİLEN YAŞAM KALIPLARI..!-
YENİ Şafak Gazetesi yazarlarından Hayrettin Karaman köşe yazasında ‘‘Vücudun cinsi cazibesi olan yerlerini kamuya açık yerlerde göstermek tacizdir’’ demiş.Doğru.Misal.Bir adamın çocuk parkında pantolonunun fermuarını indirip pipisini çocuklara, hatta büyüklere de göstermesi tacizdir.Karaman'ın tarifinden hareketle, bir kadının göğsünü fora edip Laila'ya gitmesi de tacizdir.
Yalnız şu var:İkinci durumda alan razı, satan razıdır.- RAZIMIDIR YOKSA ÖYLE Mİ KENDİNİ KABUL ETTİREBİLECEĞİ KAFASINA SOKULMUŞTUR, BİLGİ,ZEKA...DEĞİL DE..ÖNCE DIŞ GÖRÜNÜŞ...! - Bakmayın siz Karaman gibi istisnalar olduğuna; hiçbir erkek ‘‘Bu kadın bana memesini gösterdi’’ diye şikáyette bulunmaz. Bindiği dalı kesmiş olur yoksa.E, erkek kısmı durumdan hoşnutken, ortada bir rahatsızlık yokken, tacizden söz edilebilir mi?Edilemez.Dolayısıyla kadınlar tabağa koyup gezdirseler bile tacize girmez ki son zamanlarda yaptıkları budur; hiç şikáyet eden erkek duymadım.Anlayacağınız taciz eden şey kadından erkeğe olmaz, erkekten kadına olur. Doğa icabı.Misal, Laila'ya giden kadından devam edecek olursak, erkeğin azade göğüslere elle, sözle ya da gözle sarkıntılık etmesi tacizdir.‘‘Ama bize de yazık’’ diyecek şimdi erkekler. Karaman da demiş nitekim: ‘‘Bunu yapanlar karşı tarafın hem bakmasını, ilgi duymasını istiyor, hem de bakmalarından, talepten ve ilginin bazı şekillerinden rahatsız oluyor, bunu taciz sayıyorlar.’’Sevgili erkek arkadaşlar!Bu dünyada imtihandasınız.Bakıp görmezden geleceksiniz. Yok öyle taciz maciz.Siz ‘‘Gösteriyor, o halde istiyor’’ diye düşünüyorsunuz değil mi?Hayır, istemiyor. Kadınlar sizin gibi düz mantıklı yaratıklar değiller.‘‘Bir kadın neden transparan bluz, kıçının arasına kaçan pantolon, kasığına kadar yırtmaçlı etek giyer?’’ diye sorsam şimdi, ‘‘Erkekleri tahrik etmek için’’ dersiniz.Katiyen değil oysa.Ah! Benim edebiyatım müsait değil; benim yerimde müsait olan biri olsa şimdi, özgürlükle başlayan eğitimsizlikle biten bir cevap döşenirdi ki ‘‘Demagoji yapma’’ falan diyemediğiniz gibi bugüne kadar içinizde kadınlara karşı uyanmış olan bütün duygulardan utanır yerin dibine geçerdiniz.Ben ancak şu kadarını söyleyebilirim:Biz istediğimiz gibi giyiniriz. İstersek üç yerimize üç bant takar öyle gezeriz.Bundan ‘‘Tut kolumdan al götür beni,
'Hüp' diye içine çek beni’’ anlamını çıkarmayacaksınız.Biz soyunacağız, siz kendinizi terbiye edeceksiniz. Başka yolu yok.
Şaka bir yana,Netice olarak...Karaman'ın tacize uğrayanların aslında bunu hak ettiğini savunan düşüncelerine katılamam elbet. Tacizin ucu tecavüze kadar gider zira ve o bir hastalıktır. Üstelik 70 yaşında bir kadına da, 5 yaşında bir çocuğa da yönelik olabildiğinden açık saçıklığın bu sonuca etkisini tartışmayı abes bulurum.Ama minicik bir yerden de olsa Karaman'ın fikriyle örtüşebilecek bir şey söyleyebilirim.Biz kadınlar...Çoğumuz tahrik etmeyi severiz.Göğsümüzün, bacağımızın, dudağımızın bize birtakım menfaatler olarak geri döndüğünü keşfettiğimizden beri yaparız bunu. Her yerde bunu yaşam biçimi haline getirmiş kadınlar vardır.Hiçbir menfaatimiz olmasa da sırf arzu edildiğimizi görmek için yaparız.Bayılırız tahrik etmeye. Ötesini istemeyiz, o başka.Ama çok samimiyetsizizdir bu konuda. Kendimize bile yalan söyleriz.(Pakize SUDA, Hürriyet :24.01.2002)
TEŞHİR
Rodos sokaklarını gezerken ister istemez kadınları da gözlüyorum.Yüzde 70’i göğüslerini cömertçe teşhir ediyor. Teşhir kelimesini en çok göğüslere yakıştırıyorum. Bana göre kadınlığın en güzel duygularından biri bu. Öteki de teşhir cüreti. Düşünüyorum. Acaba kadın bilinçlendikçe teşhir duygusu da artıyor mu? Başka bazıları ise kadının bilinçlendikçe örtündüğünü iddia ediyor. Ben şunu biliyorum: İnançlar kadını sevmiyor.Hatta ona düşman... O nedenle şuna inanıyorum: Bu çağın en büyük mücadelesi, inanç ile kadın arasında olacak. Ve kendim kadar eminim ki bu savaşı kadın kazanacak... Öyle yaparken dünyaya da çok şey kazandıracak. ( Hürriyet : E. Özkök:27 Ağustos 2006) ACABA KADINA KAZANMAK ADINA " DIN ILE SAVAŞI VE TEŞHIRCILIGI ÖĞÜTLEYEN BİR ERKEĞİN AMACI NE OLABİLİR..!?-HATIRLAYALIM AYNI YAZAR " NE ZAMAN HAYVANLAR GİBİ ÖZGÜRCE SEX YAPABİLECEĞİZ ?" DİYE DE SORUP ÖRNEK ALDIĞI CİNSİ ALEMEİLAN ETMİŞTİ..İŞTE KADINA SUNULAN HAYAT STANDARTI VE ALTYAPISI!
D. Cündioğlu’na kulak verelim: “Modern zamanlarda kadın, fıtratına ihanet edercesine erkekleşmeye başladı. Kadın, daha az kadın, daha az anne, daha az eş olmakla özgürleştiğini sandı. Evin yerini sokak, mutfağın yerini büro, anneliğin yerini iş hayatı, mahremiyetin yerini teşhir aldıkça kadının erkekleşmesi kaçınılmaz oldu. Modern kadın özgürleştikçe, yani özüne, doğasına, nefsine bırakıldıkça açılıyor, teşhir ediyor; göze hitap etmek, gözün dikkatini çekmek için elinden geleni yapıyor. Öyle ki sadece süslenmekle, takınmakla, takıştırmakla yetinmiyor; doğal süsleriyle ortaya çıkıyor; mümkün olabildiğince bedenini gözler önüne seriyor. Çünkü karşıt cinsin kendisinden bunu talep ettiğini, ancak böyle yapmakla göze gireceğini biliyor; beğeninin biçimi sadece beğenilenin tercihiyle değil, beğenenin talebiyle de belirleniyor.."
|