Üniversite kapısı seni bekliyor koçum, hadi!
İDRİS ÖZYOL
Yarın üniversite sınavı yapılacak. Yarın, Anadolu'nun kara çocukları, kendilerinden kat be kat daha iyi koşullara sahip, şımarık şehir veletleriyle kapışacaklar. Yarın, büyük mekteplerin kapılarına omuz vuracak bizimkiler ve açılmamakta direnen o koca kanatlı kapılar un ufak edilecek. Un ufak edilecek araya örülmüş duvarlar, eşitsizlik, terkedilmişlik ve daha ne varsa buna benzer. Sistem, kara çocukların, esmer alınların, deli yüreklerin üniversite sıralarına oturmaması için elinden geleni yaptı. Endüstri meslek liselerinin, devlet mekteplerinin, imam hatiplerin, kız liselerinin mahzun çocuklarından köşe bucak kaçırarak pastanın en büyük dilimini, "çağdaş yaşam" züppelerine peşkeş çekmek istiyorlar. Bu böyle bilinsin. Bu böyle bilinsin ve yarın, yüreklerine yüreğimizi, zihinlerine zihnimizi, avuçlarına avcumuzu eklediğimiz çocuklar, bizim çocuklar, iki kat daha fazla zorlasın öğrendiklerini.
İki kat daha zorlasınlar, çünkü o kapılar açılmamakta direnecekler yarın, çünkü birileri o merdivenleri çekmeye çalışacak altımızdan, çünkü sınıfların en arkasına atmak isteyecekler bizi. Bozmak zamanı geldi bu hesabı. Matematik ve hile ağırlıklı sistemi "eşit ağırlıklı" hale getirme günüdür bugün. Bunu, avuçlarımızı ısırarak ve gece uykularımızdan deliler gibi fırlayarak büyüttüğümüz kara çocuklar yapacak. Bunu sen yapacaksın aslanım, bunu sen yapacaksın. Yarın o sıraya oturup, yaşadığın bütün adaletsizliklerin, yoksunlukların, yoksullukların, hukuksuzlukların, ihmallerin ve kanayan yüreğinin hesabını soracaksın cevap kağıtlarından. Hesabını soracaksın, annenin, babanın, kardeşlerinin ve hesabının soracaksın seni küçük bir çekirge gibi duvara zımbalamak isteyen karanlık ellerin. Bunu yapacaksın aslanım, bunu yapacaksın. Başka yolu yok.
İnan yok başka yolu. Ümidimiz, hayallerimiz ve isyanımız sendedir. Sendedir bu topraklara bin yıllardır diktiğimiz çınarların kökü. Ve yine o çınarların gökyüzünü okşayan en taze yaprakları da sendedir. Kurşunkalemini bir tokat gibi; silgini, bütün karanlıkları bir çırpıda aydınlatan dev bir ateş gibi kullan. Biz o ateşe odun, biz o ateşe benzin ve biz o ateşe araba lastiği taşırız, korkma. Ve güven kendine. Ve kavmine güven. Ve tarlalarında düşe kalka büyüdüğün köylere, unutulmuş kasabalara, kara ekmeğe, kalın tuza, Anadolu şehirlerine güven. Kalbine ve zihnine güven. Sen dünyanın en harika bayrağısın, en harika emeğisin, en harika beynisin. Ve yarın, şöyle adam akıllı gerinip, iyice ama iyice gerinip, patlat tokatını seni istemeyenlerin suratına. Seni istemeyenleri yerin dibine geçir. Göm onları. Aslanım benim.
5 Haziran 1999 Cumartesi