beyaz kuğu
  Ey yazar, bize, içinde ateşler yanan bir cümle söyle!
 

Ey yazar, bize, içinde ateşler yanan bir cümle söyle!

 

İdris Özyol

Kendine mülklerden mülk be­ğen, şehirlerden şehir, atlar­dan at...Kendine aşk, savaş ve sadakat beğen. Omzundaki kur­şunu çıkartırken silah arkadaşların,ıslık çal, oynak bir Karadeniz türküsü tuttur ve alay et kazandığın zaferler­le. Varsın ciddi, ağır ve tumturaklı ke­lamlar etsin hayatlarında bir kere da­hi bir atın sağrısına dokunmayanlar ve bir kadın uğruna ufacık bir yumruk dahi sallamamış olanlar büyük teori­ler üretsinler kulelerinde. Bütün bu curcuna bitince ücra bir toprak parçsına tutunup domates yetiştirmeyi düşünmeyenlerin sözü­ne güvenme. Güvenme  onların teorik, retorik ve cintonik açıklamalarına.

z dediğin şeyin içinde kan, şelaleler gibi çağlamalı ve edilen bir lafıngeriye dönüşü olmamalı asla. Alınlarımızın es­merliği ve kalplerimizin ısısı vurmalı kelimeleri­mize. Göze almalıyız sevdiğimiz kızları kaçır­mayı ve okuduğumuz yazılar, dinlediğimiz adamlar bunlardan bah­setmeli bize şimdi.

Lafı dolandırmaya ge­rek yok; eğip bükmeyin fikirlerinizi; gözlerimize bakın ve hücum emri ve­rin bize. Cümlelerinize beyaz kefen­ler giydirin ve çekin fünyesini içiniz­deki bombanın. Yol uzun ve konakla­dığımız ovalarda yaktığımız ateşin önünde sizin de yüzünüz yansın isti­yoruz. Siz de omzunuzu omzumuza vererek katılın bir ağızdan söylenen kahramanlık türkülerine. Yol uzun ve sen ısrarla uzun cümleler kurarak da­ha da uzatıyorsun yolculuğumuzu.

Ve senin yüzünden bir türlü karşılaşamıyoruz düşman ordusuyla. Do­lambaçlı yollara yöneltiyorsun bizi. Dolambaçlı yazılar koyup önümüze, cesaretimizi kırıyorsun hep. Hiçbirşey anlamıyoruz söylediklerinden ve kul­landığın sözcüklerin içinde kan do­laşmadığını görüp canımız sıkılıyor. Oysa, bir harita serip masaya, en ya­kın kaleye giden en kestirme yolu göster bize. Gerisi kolay.

Gerisi kolay. Çünkü biz, yanan şhirlerin, yıkılan saltanatların, hesabı sorulan zulümlerin müptelasıyız. Yak­tığımız konakların ateşiyle aydınlattık kör karanlığı ve etrafımızda kurşunlar uçuşurken sevdik kadınlarımızı.   Çocuklarımızı  teyakkuz halinde büyütük ve ölülerimizi bir yumruk gibi gömdük biz. Yanmayı ve yakmayı se­viyoruz ve kapıları kımayı ve duvarları yıkma­yı ve bir bayrak gibi do­laşmayı seviyoruz. Kendi adaletimizi istiyoruz ve o adaletin her satırı için bin kere ölmekle meşhuruz biz. Bin kere asılmak ve her idamdan sonra bin kişi yürümekle meşhuruz idam sehpasına. Birimiz ölsek, binimiz geçiyoruz onun bıraktığı yere.

Bitmiyoruz biz ey yazar, bitmiyo­ruz biz! Hiç bitmeyen bir şey söyle bi­ze. Alalım söylediğin şeyi, gidip en yakın kentin surlarına asalım hemen. Gidip en yakın kente senin adını ve­relim. Sokaklarında bize gösterdiğin özenle dolaşıp, bize anlattığın hika­yelerle büyütelim yarınlarımızı. Bize, başımız sıkışınca çıkartıp kullanaca­ğımız cümleler söyle ey yazar. Bize silah ver, bize ask ver, bize cesur kelimeler fırlat. Gerisi kolay

 

 
 
  Bugün 330 ziyaretçi (565 klik) buradaydı

beyaz kuğu Selam Dünya !.. Selam Türkiye !.. Sitemize Hoş Geldiniz !.. ( beyaz kuğu ) bir aile sitesidir !.. Lütfen bizi takip ve dostlarınıza tavsiye ediniz !. Bu çorbada tuzu olsun isteyenlerin, tenkit ve tavsiyeleri için ( mim.sait@hotmail.com )veya ( alt1946@windowslive.com ) adreslerine mail göndermelerini bekliyoruz !.. Sitemizde "bir hoş sada" menüsü altında yer alan "beyaz kuğu", "teferruat", "derviş hüseyine mektuplar" ve "hem nalına hem mıhına" bölümleri orjinal olup, bunların hiç bir hakkı mahfuz değildir, kaynak gösterilerek veya gösterilmeksizin kullanılabilir. Diğer dökümanlar ise; çeşitli sitelerden alınmış, bazılarında değişiklik yapılmıştır.İlgililerin talebi halinde derhal kaldırılacaktır!..Bilgilerinize sunulur !.. *** beyaz kuğu***Ailenizin Sitesi***











* * * * *


 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol